AKP ve MHP’den 'kadına şiddete karşı' kanun teklifi

  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Yorumlar
AKP ve MHP’den 'kadına şiddete karşı' kanun teklifi
Abone ol
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla AKP, “gerektiğinde kadınlara pozitif ayrımcılık yapacak” kanun teklifini TBMM Başkanlığı’na sundu. AKP ve MHP milletvekillerinin ortak imzasını bulunduran bu teklif, kadına şiddet ve sağlık çalışanlarının özlük haklarına ilişkin “düzenleme”yi kapsıyor.

Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) ile Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) TBMM Başkanlığı’na ortak imzayla yeni bir yasa teklifi sundu. AKP Grup Başkanvekili Bülent Turan, bugün (16 Mart) Meclis’te yaptığı basın açıklamasıyla düzenlemeyi duyurdu ve “kadına karşı şiddetin engellenmesini ve sağlık çalışanlarının özlük haklarını düzenleyen kanun teklifi”nin 18 maddeden oluştuğunu söyledi.

Samimiyeti gösterene ceza indirimi yapılacak

Teklife göre failin, fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki davranışlarından “pişmanlık göstergesi sayılamayacak olanlar” takdiri indirim nedeni olarak kabul edilmeyecek. Failin yargılama sürecindeki pişmanlığını samimi olarak göstermesi gerekecek. Madde gerekçelerinde samimiyetini nasıl göstereceği ise şu ifadelerle anlatıldı: “Failin fiilden sonra ortaya çıkan zararı kendisinden beklenebilecek ölçüde gidermesi veya zararın büyümesini engellemek için ciddi çaba sarf etmesi gerçeğin ortaya çıkarılmasına önemli ölçüde katkıda bulunması ya da olayın aydınlatılmasında aktif fayda sağlaması gibi içten pişmanlığını gösteren davranışları takdiri indirim nedeni olarak sayılabilecek.”

Amaç; takdiri indirim nedenleri netliğe kavuşturmak

Madde gerekçesine göre failin duruşmalarda mahkemeyi etkilemeye yönelik şekil tutum ve davranışları takdiri indirim nedeni olarak dikkate alınmayacak. Bu durum kamuoyunda “kadına karşı şiddet uygulayanlar mahkemede takım elbise giyip, kravat takıp iyi hal indiriminden yararlanıyor” eleştirilerine yol açıyordu. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ da geçen hafta yasa teklifi çalışmalarının tamamlandığını belirtmiş ve “Bundan sonra kimse kravat takıp, iyi hal indiriminden yararlanamayacak” demişti.

Kadını kasten yaralamanın cezası iki ay artırıldı

Teklifte kadına yönelik şiddetin toplumun tamamı üzerinde olumsuz etkiler doğurması sebebiyle kasten öldürme suçunun kadına karşı işlenmesi halinde, bu suçun nitelikli halleri arasına alınacağı yer aldı. Kasten yaralama suçunun kadına karşı işlenmesi halinde, cezanın alt sınırı dört aydan, altı ay hapse çıkarıldı. Teklife göre kasten yaralamaya maruz bırakılan kadın, aynı zamanda failin eşi veya boşandığı eşi ise verilecek ceza yarı oranında artırılacak. Şiddet suçuna maruz bırakılmış kadın aynı zamanda sağlık çalışanı ve suç, görevi nedeniyle işlendiyse ceza artırımı her suç için ayrı ayrı artırılacak.

Kadına karşı eziyet suçuna ceza altı ay artırıldı

Kanun teklifine göre, işkence suçunun kadına karşı işlenmesi halinde üç yıl olan alt sınır, beş yıl hapis cezasına çıkarılıyor. Eziyet suçunun kadına karşı işlenmesi halinde iki yıl olan ceza alt sınırı, iki yıl altı ay hapse yükseliyor. Kadının hayatına, vücut veya cinsel dokunulmazlığa yönelik bir saldırı gerçekleştirileceğinden bahisle işlenen tehdit suçunun altı ay olan ceza alt sınırı ise teklifte dokuz aya yükseltildi.

Kanun teklifinde sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin, sağlık hizmetlerinin sürekliliğini sağlamak amacıyla düzenlendiği açıklandı. Teklifin yedinci maddesine ilişkin açıklamaya göre kamu hizmetlerinden yararlanma hakkının engellenmesi suçunun konusunun sağlık hizmetleri olması durumunda verilecek cezanın altıda bir oranında artırılması öngörülüyor.

Gerekçe: Teknoloji ısrarlı takibi kolaylaştırdı

Israrlı takip olarak nitelendirilen fiiller müstakil bir suç haline getirilirken, ısrarlı takip suçunun oluşabilmesi için “fiziken takip etmek” dışında, “ısrarlı bir şekilde haberleşme ve iletişim araçlarını bilişim sistemlerini veya üçüncü kişileri kullanarak temas kurmaya çalışmak” da “ısrarlı takip suçu kapsamına alındı. Sosyal medya araçları kullanarak mağdur da ciddi bir huzursuzluk oluşmasına ya da kendisinin veya yakınlarından birinin güvenliğinden endişe duymasına neden olunması da suç olarak değerlendirilecek. Bu düzenlemenin neden getirildiği hususunda, teklifin gerekçesinde şu görüşlere yer verildi:

“Fiziki takibin mutlaka mağdurun peşinden gitmek şeklinde gerçekleşmesi şart değildir, bunun yanı sıra failinin farklı zaman ve mekanlarda mağdurun karşısına çıkması onun bulunduğu ortamlarda yanına yaklaşması ve böylece kendisini sürekli olarak mağdura görünür kılmaya çalışması halinde de takip olgusu gerçekleşecektir. Bu kapsamda işyeri okul çarşı pazar ve benzeri yerlerde sıklıkla mağdurum karşısına çıkılması veya takip edildiğinin hissettirilmesi ya da konutunun önünde sokağının girişinde beklenmesi gibi fiillerin ölçüsüz biçimde tekrarlanması fiziki takip olarak kabul edilebilecektir. Öte yandan ısrarlı takip fiili haberleşme ve iletişim araçlarını veya bilişim sistemlerini ya da üçüncü kişileri kullanarak temas kurmaya çalışmak suretiyle de gerçekleştirilebilir. Teknolojideki hızlı gelişmeler haberleşme ve iletişim araçları ve bilişim sistemlerinin çok yoğun ve yaygın kullanımı bireylerin bu araçlar üzerinden bağlantı kurmasını ve birbirini takibini kolaylaştırmıştır.”

Mağdura barodan avukat tahsis edilecek

Kadına karşı işlenen kasten yaralama suçu ile sağlık kurum ve kuruluşlarında görev yapan personele karşı görevleri sırasında veya görevleri dolayısıyla işlenen kasten yaralama suçları, tutuklamaya ilişkin katalog suçlar arasına alındı. Kasten yaralama suçunun beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı işlenmesi ya da canavarca hisle işlenmesi halleri de katalog suç kapsamına girdi. Türk Ceza Kanunu’nda yer alan çocukların cinsel istismarı ve ısrarlı takip suçları ile kadına karşı işlenen kasten yaralama işkence ve eziyet suçları madde kapsamına dahil edildi. Maddeyle birlikte soruşturma ve kovuşturma evrelerinde özellikle şiddet mağduru kadınların istemleri halinde baro tarafından görevlendirilecek avukatın hukuki yardım ve desteğinden ücretsiz şekilde faydalanmaları sağlanarak hak arama yollarını etkin bir şekilde kullanabilmelerine imkan tanınıyor.

Özel hastaneler ve vakıf hastanelerine soruşturma için “ izin usulü”

Kanun teklifinde, “Sağlık çalışanlarının fedakârca çalışmalarına ve sağlık hizmetlerinin sunumundaki tüm gayretlerine rağmen hastaya hastalığa veya sağlık imkânlarının niteliğine bağlı olarak beklentilerin tam olarak karşılamadığı durumlar meydana gelebilmektedir” denilerek özel sağlık kurum ve kuruluşları ile vakıf üniversitelerinde görev yapan sağlık çalışanlarının hakkında yürütülecek soruşturmaların herhangi bir izin usulüne bağlı olmadığı hatırlatıldı. Herhangi bir izin usulüne tabi tutulmadan başlatılan adli soruşturmaların sağlık çalışanlarının motivasyonlarının düşmesine ve işlerinde verimsizliği neden olduğu belirtilerek, özel sağlık kurum ve kuruluşları ile vakıf üniversitelerinde görev yapan sağlık çalışanlarına karşı yapılacak adli soruşturmalara izin usulü getirilmek istendiği açıklandı.

Mesleki Sorumluluk Kurulu, ceza mahkemesi kararı ile sorumlu tutulabilecek

Maddeye göre bu süreci, Sağlık Bakanlığı bünyesinde kurulacak olan Mesleki Sorumluluk Kurulu yürütecek. Kurul aynı zamanda devlet üniversitelerinde görev yapan hekim, diş hekimleri ile diğer sağlık meslek mensuplarının sağlık mesleğinin icrası kapsamında yaptıkları muayene teşhis ve tedaviye ilişkin tıbbi işlem ve uygulamalar nedeniyle idare tarafından tazminat ödenmesi durumunda ödenen tazminatın ilgili meslek mensubuna rücu edilip edilmeyeceğine, rücu edilmesi halinde ise miktarın ne olacağına karar verecek.

Anahtar Kelimeler:
  • 0
    SEVDİM
  • 0
    ALKIŞ
  • 0
    KOMİK
  • 0
    İNANILMAZ
  • 0
    ÜZGÜN
  • 0
    KIZGIN
MHP'li Yalçın'dan İP lideri Akşener'e sert tepki: "Senin şaşkın ve rezil siyasetin yere batsın"Önceki Haber

MHP'li Yalçın'dan İP lideri Akşener'e se...

Benzin ve motorinde indirimSonraki Haber

Benzin ve motorinde indirim

Yorum Yazın

Başka haber bulunmuyor!

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar