Mahmut Övür

Mahmut Övür

Mail: hygjh@hotmail.com

ABD, gemileri ve ‘bahaneleri’yle geliyor

Gazzeli küçük bir çocuğun şu sözleri, sessiz kalan dünyaya bir tokat gibi indi:
"Biz ölüyoruz, siz izliyorsunuz..."
Yıllardır Batı, Filistin topraklarında işlenen insanlık suçlarını sadece izledi. Bu suçların faili İsrail olsa da esas sahipleri ABD'nin başını çektiği "Batımedeniyeti"ydi.
Dünyanın dört bir yanında sürekli çatışmayı körükleyen bir "medeniyetti" bu... Çıkarları için o çatışmaları körükleyen ve İsrail'i o bölgeye bir hançer gibi saplayan da onlardı.
Geriye dönüp bakın, son 150 yılın her adımında onlar var. İşgalleriyle, katliamlarıyla, suikastlarıyla, ekonomik tetikçileriyle bölgeyi kan gölüne çevirdiler. Darbe yapmadıkları, tehdit etmedikleri, karıştırmadıkları ülke kalmadı.
Bunu da başta ABD olmak üzere hiçbiri saklamadı. Görmek istemeyenler olsa da birçok siyasetçi, aydın bu gerçekleri gördü.
Çok uzağa gitmeye gerek yok, 70'li yılların sonunda bile bu gerçekler ortadaydı. Bakın bugünlerde tezkereye imza vermeyen CHP'nin önemli isimlerinden rahmetli Prof. Besim Üstünel, o günlerde gözünü Ortadoğu'ya diken ABD'ye neler söylüyor:
"ABD'li meslektaşım, Türkiye'nin Arap ülkeleriyle yakınlaşma politikasınıanlamakta güçlük çekiyor. Bunun yerine kendisine ABD'nin uyguladığı İsrail, Yunan lobilerine dayalıpolitikasını yorumlamasını salık veririm. Çünkü ABD, İsrail'in yanlış politikasını sürdürmekte, İran'dakietnik grupları kışkırtmakta, Irak'ı parçalamayı amaçlamaktadır. Bu politikayı sürdürürse, ABD'nin kayıpları da artacaktır."
Ne kadar da bugüne benziyor. O günlerde Filistin Kurtuluş Örgütü lideri Yaser Arafat'ın söyledikleri de farklı değil:
"Amerika, İsrail'in Arap dünyasına yönelik saldırgan emellerine gözyummakla kalmamakta, İran'daki kalesini yitirdikten sonra İsrail'le beraber Ortadoğu'da yeni bir etki alanı yaratmaya çalışmaktadır. Bunu ortak bir plana bağlamışlar. Litani adı verilen bu plana göre Ortadoğu ülkeleri yenisavaşa bulaştırılacak, bu arada FKÖ de ortadan kaldırılacaktır."
Bugün de aynı şey Hamas için yapılıyor. ABD daha o tarihte yani 1979 yılında FKÖ'yü yok etmek, İran'ı karıştırmak, Irak'ı parçalamak istediğini açık açık söylüyor. Bunların önemli bir kısmını da sonraki yıllarda gerçekleştirdi. Hatta o tarihte ABD'nin 110 bin kişilik, 234 C-141 uçağı, 70 C-5 uçağı olan "Quik Alert Forse" diye bir Yıldırım Ordusu kurduğu, Ortadoğu ve Doğu Akdeniz'i denetim altında tutmak istediği biliniyor.
Gerekçeleri de hiç değişmiyor:
"İsrail'in topyekûn bir askeri yenilgiye uğramasına asla olanak bırakmayacağız."
Şimdi de büyük uçak gemileriyle geliyorlar... Bu kirli hesabın içine Türkiye'yi katmışlar ki, daha birkaç gün önce ABD Başkanı Biden açık açık Türkiye'yi tehdit etti:
"Türkiye, ABD'nin ulusal güvenlik ve dış politikasına alışılmadık veolağanüstü derecede tehditoluşturmaya devam etmektedir."
Gördüğünüz gibi ABD'nin asıl derdi emperyalist emellerini gerçekleştirmek. İsrail de bunun bir bahanesi...
Tıpkı Ortadoğu uzmanı yazar SüleymanArslantaş'ın söylediği gibi:
"Aslında İsrail bizatihi bir devlet de değil, izafi bir devlettir. Ağababalarının desteğiyle ayakta durmakta ve kurulduğundan bu yana da vekâlet savaşları yapmaktadır. O nedenledir ki ağababaları İsrail'inüzerinden birazcık ellerini çekerlerse İsrail'in güvenlik doktrininin de, silahlıgücünün de, istihbarat gücünün de abartıldığı kadar olmadığı görülür."
İşin küresel ticaret yolları ve enerji koridorları boyutu da var ama anlaşılan o ki ABD, Suriye'deki PKK-YPG üzerinden yeni bir bahane peşinde. Dikkatli olmakta yarar var.

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar