Mevlüt Tezel

Mevlüt Tezel

Mail: dfdklggl@hotmail.com

ASELSAN ölümlerini unutmadık!

TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi'nde görev yapan Doç. Dr. Dilek Dündar Erbahar evinde ölü olarak bulundu.
Erbahar'ın, boşanma aşamasındaki eşine bir not bıraktığı ve böcek ilacı içerek intihar ettiği ileri sürüldü.
En ileri bilimsel araştırmaları yürüten 40 yaş altı genç bilim kadınlarının mükemmelliğini kutlamak için verilen 'UNESCO Bilim Kadınları' ödülünü kazanan, hayatını bilime adamış bir doçent, en rasyonel insan grubuna girer. Akıl ve mantıkla hareket eder!
Erbahar 7.5 yaşında bir çocuğu annesiz bırakabilecek kadar ne yaşamış olabilir? Boşanma aşamasındaki eşine "Seni seviyorum" mu yazdı, sitem mi etti? Hangi duygular içerisindeydi bilemiyoruz ama Erbahar'ın gerçekten intihar ettiğini düşünen var mı?

Zehirli gazlara karşı yüksek algılama hassasiyetine sahip kimyasal sensörler geliştirmeye çalışan bir bilim insanı intihar edecekse de sinek ilacı yerine uzmanı olduğu alanda kendine çözüm bulur.
Daha önce şüpheli bir şekilde hayatını kaybeden TÜBİTAK ve ASELSAN mühendisleri ile bilim insanlarında olduğu gibi polis Erbahar'ın intihar süsü verilmiş cinayete kurban gitme ihtimalinden de bahsediyor.
Bu şüpheli ölümler için çok haber yapıldı. Bazı vakalarda FETÖ olağan şüpheliydi. Meclis'e soru önergeleri sunuldu ama bir şey çıkmadı.
Erbahar gibi üstün yetenekli bilim insanları ve mühendisler arasında kritik araştırmalar yapanların güvenliği düşünülmeli. Gerekiyorsa özel koruma verilmeli. Özel koruması olan birçok gereksiz kişi var!

***


TAM EMEKLİLİĞİN TADINI ÇIKARACAKKEN
Kahramanmaraş-Elbistan'da üreme yeteneğini kaybettiği için öldürülmesi kararlaştırılan bir yaban keçisi, 16 bin 750 liradan ihaleye çıkarıldı. İhaleyi kazanan acente, yaban keçisini Danny Ray adlı ABD vatandaşına 24 bin 500 dolara sattı.
Hadi empati kuralım. Keçi olduğunuzu düşünün. Çalışmışsın, aile kurmuşsun, neslini devam ettirmişsin. Dokuz yaşına gelmişsin belki 8-10 sene daha yaşayıp emekliliğinin tadını çıkaracaksın. "Dur bakalım üreme yeteneğini kaybettin, seni ihaleye çıkardık" diyorlar.

"Ne ihalesi?" demeye kalmadan, binlerce kilometre uzaktan ta Amerikalardan gelen bir sapık, dört gün boyunca izini sürüyor.
"Adalet mi şimdi bu? Yaşasam kime zararım dokunurdu ki? 'Tık' yok zaten, keçi popülasyonunu da artırmam" diyorsun ama nafile! Dağda keyifle hoplayıp zıplarken okla vuruluyorsun, finito!
Sonra ABD'li Ray sanki büyük iş yapmış gibi poz veriyor tepende!
Hadi vuruldum, bari vuruldum vatana millete faydam olsun. 16 bin 750 liradan çıkarıldığım ihaleden niye özel acente 24 bin 500 dolar kazanıyor?

***


İNSANLAR EĞLENİYOR İŞTE
Ülkemizde Cadılar Bayramı'nı kutlayanlara kızanlar oldu. Aslında Cadılar Bayramı'nın kökeni pagan kültürüne kadar uzanıyor.

İnsanların korkunç kostümler giyip eğlenmesinin kime ne zararı dokunur? İnsanlar eğleniyor işte.
İsteyenin istediği gibi eğlendiği, özel hayatlara karışılmayan, hem özgür hem de Müslüman bir ülke olduğumuz için Orta Doğu ülkelerinden Türkiye'ye turist akıyor!
Özünde ekonomiyi canlandıran kapitalist bir aktivite olan Cadılar Bayramı'nı kutlayanları linç etmenin alemi ne?

***


23 TL'YE ALIP 23 DOLARA SATIYORLAR
DW Türkçe'ye konuşan Türkiye Ziraat Odaları Birliği yöneticilerinden Ömer Demir, "Yaklaşık 300 bin ton fındığı dünyaya satıyoruz. Fakat ne gariptir ki, üç tane firma bu işi çıkar haline getirmiş. Bizden 23 liraya aldığı fındığı dünya piyasasına 23 dolara satıyorlar" diyor.
Fındık üreticisi Aydın Şişmek ise "Fındığı güzel fiyata alırsa, bizi ezmezse gurur verici. Biz de yeriz ama bu şekilde yaparsa vücut kabul etmiyor Nutella'yı" diye isyan ediyor.


SERBEST PİYASA DİNAMİKLERİ
Türkiye'den en fazla fındığı alan İtalyan Rocher Ferrero şirketi yetkilileri ise fındıkları üreticiden almadıklarını belirterek serbest piyasa dinamiklerinden hareket ettiklerini söylüyor.
Dünyadaki fındık üretiminin yüzde 70'ini, küresel ihracatın da yüzde 82'sini yapan Türkiye'nin fındıktan hak ettiği parayı kazanamaması yıllardır tartışılıyor.
Yabancı şirketlerin taşeron şirketlerle kurdukları ilişki mercek altına alınsa fındık üreticisinin nasıl düşük ücretlere mahkum bırakıldığı ortaya çıkar.
Çin son dönemde teknolojiyi de kullanarak fındık üretimini artırdı. Türkiye acilen fındık piyasasında fiyat belirleyici konuma gelmeli!

***


OKUYUCUYA ULAŞMAK
Belçika'nın en çok okunan polisiye roman yazarlarından Pieter Haspeslag, 68 yaşında kanserden hayatını kaybetti.
Ünlü yazar ölmeden önce yazdığı son 'Van In' kitabında okuyucuları için bir sürpriz planladı. Haspeslag'in son romanının ilk 25 bin baskısında kullanılan mürekkebe, ölümünden sonra yakılan yazarın külleri katıldı.

Düşünsenize en sevdiğiniz yazarın külü evinizdeki kitapta duruyor! Yazarlar hep okuyucuya ulaşmanın öneminden bahsederler ya okuyucuya ulaşmak bu olsa gerek.

***


AVRUPA NE İSTİYOR?
PKK'nın kurucularından Duran Kalkan, örgüte yakın bir siteye verdiği röportajda ateşkes ilan etmek için Avrupa'da yasal açıklama zemini bulamadıklarını belirtti ve ekledi: "Avrupa'dan, ateşkes ilan etmeyecek, savaşı sürdüreceksiniz diye bize defalarca dayatmalarda bulunuldu."

Avrupa ülkeleri insan hakları diye terör örgütlerine kucak açar, sonra da onlardan Türkiye'ye karşı savaşmalarını ister. Biz bunu zaten biliyoruz.
PKK'lıları çevreci, özgürlükçü, çiçek çocuklar gibi gösterenler bu açıklama için ne diyecekler acaba?
Açıklamanın zamanlaması manidar. Neden şimdi? Kibarca "Ateşkes istiyoruz" mu diyorlar acaba?

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar