Metin Çınar

Metin Çınar

Mail: cinarmetin06@hotmail.com

AV MISIN, AVCI MI?

Düşman isterseniz dostlarınızı geçmeye uğraşınız. Dost isterseniz arkadaşlarınızın sizi geçmesine izin veriniz. (La Rochefoucould) Thomas Friedman ‘’ dünya düzdür’’ (The World Is Flat ) kitabında derki; Afrika’da her sabah bir ceylan uyanır. En hızlı aslandan daha hızlı koşması gerektiğini, yoksa ona yem olup öleceğini bilir. Afrika’da her sabah bir aslan uyanır. En hızlı ceylandan daha hızlı koşması gerektiğini, yoksa açlıktan öleceğini bilir. Düzleşen dünyada aslan ya da ceylanın yaşaması, koşmasına bağlıdır. Biri avcı, biri avdır. Avcı, avcılıktan vazgeçemez. Av ise, avcının avı olmasından, ancak çok çalışması ve avcıdan daha hızlı koşmasına bağlıdır. Birinin yaşaması diğerinin ölümüyle doğru orantılıdır. Diğer bir ifadeyle; serbest piyasa düzeninde ayakta kalabilmenin yolu; Her sabah uyanmaktan, ataletten kurtulmandan ve rakiplerinden daha hızlı koşmandan geçer.
 

DOĞRULUK BİR ÖZELLİK Mİ?
Londra Hayvanat Bahçesinde bir adam elinde birayla oturmuş, etrafı seyrediyordu. Ansızın bir kız çocuğu timsahların olduğu havuza düşer. Adam elindeki bira kutusunu fırlatıp kızın arkasından havuza atlayarak çocuğu çıkarır ve ağlamakta olan annesine teslim eder. Olayı izleyenler adama teşekkür etmeye koyulur, –“Bravo! Gerçek bir kahraman İngiliz gibi davrandınız” Adam, kısık ve ürkek bir ses tonuyla; -“Ama ben Rus’um” der. Ertesi gün tüm gazeteler şu manşetle çıkar: “Sarhoş Rus, timsahın yemeğini çaldı”

ŞEREF SİZLERE

Bana “politika yapma” diye konuşmaya başlansa da; ‘’bana politika yapabilirsiniz’’ diyerek de başlayabilirsiniz. Bunu genel kabul görmüş anlamıyla yorumlarsanız, ‘’bana yalan söyleyebilirsiniz’’ demek istemişimdir. Kim, kendisine yalan söylenmesini ister ki? Tabi ki, kimse istemez. Peki; kimler yalan söyler ve söylemeyi sever? Topluma bakın, hiç kimse ne söylerim der, ne de söyleyeni sever. Kim ki; ‘’ bir ’’ kelimeyi sıkça kullanıyor, rüştünü ispatta sıkça o kelimeye başvuruyorsa, “o kişinin o kelimeyle yakın bir akrabalığı var’’demektir. “Ben yalanı sevmem’’ diye cümleye başlayanların yalanla ilgili yakınlığı da aynı anlamdadır. Sadece yalan kelimesi üzerine mi? Sıkça kullanılan kelimeler arasında ‘’şeref’’ de vardır. ‘’Şerefsizim’’ diye başlayanlara da dikkat etmek gerekir.

MADRABAZ

Madrabazlık bir meslek adıdır. Hayvan, balık, sebze, meyve gibi malların yerinden alınıp, başka bir yere getirilip satılmasına aracılık yapılan komisyonculuk işi, bu işi yapana da “madrabaz” denir. Bugün, size biri, madrabaz diye hitap etse, tavrınız ne olur? Herhalde ona teşekkür edip, sağlık ve esenlik dileğinde bulunmazsınız. İnsanların yeme ihtiyaçlarını karşılama işini yapmak ve bundan da helalinden ve legalinden para kazanmak neden kötü bir şey olsun ki?

REKLAM EDERİM

Reklam, bir şeyi geniş yığınlara tanıtmak, beğendirmek ve böylece o şeyin daha çok istenmesini, alınmasını, satılmasını sağlamak için söz, yazı ve benzeri araçlarla yapılan her türlü tanıtma çabasıdır. Birisi ‘’seni reklam ederim derse’’ kızmaz mısınız? Herhalde ‘’ben mal değilim’’ diyerek tepki göstereceğinizi zannetmiyorum. Tepkiniz, reklama yüklenmiş olan olumsuzluk anlamınadır.

POZİTİF PROPAGANDA

Politika, madrabaz, reklam asli anlamlarında kullanıldığında insanların hizmetinde olan, pozitif anlam yüklü kelimelerdir. İçleri boşaltılıp, asli anlamlarından insan eliyle uzaklaştırılmış, menfaatler gereği farklı anlamlar yüklenmiş olan bu kelimeleri suçlu ilan edebilir miyiz? Politika; insanlara hizmet sanatıdır, sorunlara çözüm üretme alternatifleri geliştirme işidir. Politikayla uğraşanların; yanlış eylem ve söylemleri maalesef bu kelimeyi amacından saptırmıştır. Politika yalan söyleme sanatı değildir, madrabazlık yalan söyleme mesleği değildir, bayat balığı taze, sazanı lüfer diye yutturma işi ‘’hiç’’ değildir. Bilerek ve isteyerek, menfaatleri doğrultusunda yanlış yollara sapanları reklam etmek, başkalarına duyurmak kötü bir şey mi? Bu gibileri reklam etmek, reklamcılığa uygun bir şey mi?

AHLAKA VE HUKUKA UYGUNLUK

Ne yaparsak yapalım pozitif anlamlı, hukuka ve ahlaka uygunluğunu hiçbir zaman göz ardı etmeyelim. Çıkarlarımız doğrultusunda her yol mubahtır anlayışından uzakta duralım. Benim malım iyi, onun malı kötü anlayışına başvurmayalım. İftiradan ve yalandan uzakta, girdiğimiz her yarışı, her mücadeleyi hak, hukuk, adalet anlayışından uzaklaşmadan, sonucun herkese ve kendine de hayırlı olabileceği düşüncesiyle, pozitif yaklaşımlarda bulunarak kabullenmek, insani ve ahlakidir.
 

STRATEJİ VE TAKTİK

İlaçlı böbrek filmi çekilmeden önce ilaç alerjisine karşı asistan hastaya sorar! -Daha önce bu film çekildi mi amca? -Evet, çekildi. -Böyle ilaç verildi değil mi kolundan? -Evet, verildi. Asistan daha ilacı kolundan verir vermez hasta şoka girip, mosmor kesilmiş. Koşuşturma, müdahale, boğazına hortum sokmanın ardından hasta yoğun bakıma alınmış. Asistan tonla fırça yemiş. Sordum dese de kimseyi inandıramamış. Hasta yoğun bakımda kendine gelir gelmez, asistan yanına damlamış. -Hani bu ilaç sana verilmişti? -Heee verildi. Gene böyle olmuştum!

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar