Eski Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı olmaya sayılı günleri kalmış Mansur Yavaş, geçtiğimiz haftalarda çok ilginç bir karara imza attı. Neydi o karar? Mansur Yavaş, BBP’li olduğu günlerden tanıdığı ve gittiği her yere sürükleyip götürdüğü danışmanı Servet Avcı’yı görevden aldı. Kendisinin adeta sır küpü olduğu söylenen Servet Avcı’yı görevden alması herkesi çok şaşırttı.
Mansur Yavaş, 2014 yılında CHP’ye geçtikten ve ilk Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı adayı olarak belirlendikten sonra “Bugün 40 yıllık geçmişimi geride bırakarak, CHP adayı olmamla, geride kalan tüm tartışmalar bitecektir. Örgütle birlikte, el ele çalışarak Ankara’yı kazanacağız” cümlelerini kurduğu vakit Servet Avcı’da onun seçim bürosunda çalışmalara başlamıştı. O seçimde umduklarını bulamadılar ama 2019 yerel seçimlerinde PKK’nın siyasi uzantısı HDP belediye başkan aday çıkarmayıp Mansur Yavaş’ı destekleyince siyasi dengeler değişti ve öyle kazandılar. Dönemin HDP Eşbaşkanı Sezai Temelli, seçimden önce zaten "Mansur Yavaş da bilecek ki seçilmişse HDP oylarıyla seçilmiştir.” demişti.
Servet Avcı, o seçimde de Mansur Yavaş’ın yanındaydı. HDP ittifakından hiç rahatsız olmamış ve üstelik canla başla CHP-HDP-İP ittifakını kutsayan yazılar yazıyordu. Mansur Yavaş’a yaptığı gayrı resmi danışmanlık, seçimlerin kazanılmasından sonra resmiyete geçmiş ve “Başkan Danışmanı” olmuştu. Yaklaşık dört yıldır bu görevini sürdürüyordu ve sürpriz bir şekilde görevden geçtiğimiz haftalarda alındı.
Bu görevden alındıktan sonra herkes, alınma gerekçesinin içini kendince dolduruyor. Ne Mansur Yavaş ne de Servet Avcı bu konuda bir açıklama yapmadı.
Diyorlar ki:
Servet Avcı, Mansur Yavaş’ın oluşturduğu kadronun aşırı rüşvet ve yolsuzluk işine bulaşmasına tepki gösterdiği için görevden alındı.
Servet Avcı’nın kendisi Ankara Büyükşehir Belediyesi içinde iş takibi yaptığı için görevden alındı.
Servet Avcı CHP’nin politikalarına tepki gösterip İP safında yer aldığı için görevden alındı.
Kulaktan kulağa yayılan dedikodular bunlar… Mansur Yavaş ve Servet Avcı, gerçekleri açıklayana kadar bu dedikodulara daha çok konu eklenir.
Fakat meselenin CHP politikalarına karşı Servet Avcı’nın tepki göstermesinin bir inandırıcılığı yoktur. Çünkü yerel ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, birçok konuda terör örgütü PKK’nın uzantısıyla iş birliği yapmış, milli konularda hep ihanet safında olmuş CHP’ye 2014 yılından bu yana hiçbir tepkisi olmamış Servet Avcı, şimdi niye tepki göstersin ki? Hidayete erdiyse diyecek bir şeyimiz yok! O halde soracağımız şu olur: Meral Akşener CHP’den farklı ne yapmıştır?
O da CHP-HDP ittifakının en ateşli şakşakçısı ve ortağı olmadı mı?
O yüzden taraflardan Mansur Yavaş ve Servet Avcı, yaşanan gerçek neyse onu açıklasın da daha sağlıklı değerlendirme yapalım.
Ben aslında yıllardır peşinde olduğum bir konuya gelmek istiyorum.
O konuda Mansur Yavaş’ın, MHP MYK üyesi olduğu günlerde MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli’ye yazdığı mektup…
O mektubu kim yazmıştı?
Mektubu Mansur Yavaş adına Servet Avcı mı yazmıştı yahut kimin yazdığını biliyor mu?
Servet Avcı’ya çok çağrıda bulundum. Bugüne kadar bu konuda bir cevabı olmadı. Belki Mansur Yavaş ile arasına giren kara kedi o mektup olayını aydınlatacaktır.
Çünkü o mektup Mansur Yavaş’ın, MHP üzerinde o dönem çevirdiği dolabın bir delilidir. Mansur Yavaş’ın iradesinin kimler tarafından yönetildiğinin ispatıdır.
Mesela mektuptan üç tane örnek verelim bunu sizlerde görün!
“Ülkemizde milliyetçilikle muhafazakârlığın iç içe olduğunu bilmeyen, bunların etle tırnak gibi olduğunu algılayamayan, içinde maneviyatı barındırmayan bir milliyetçiliğin halk tarafından CHP’yle aynı kategoride değerlendirildiğini fark edemeyen bir siyaset tarzıyla bu hareketi iktidara taşıyamayız.”
Mansur Yavaş, mektubundaki bu cümlelerle MHP’yi suçlamış ama iki yıl sonra “40 yıllık geçmişimi geride bırakarak” diyerek CHP’ye üye olmuştur.
“Haziran ayından itibaren ülkede yeni bir parlamento teşekkül edecektir. Bizzat iktidar partisi tarafından restorasyon dönemi olacağı ilan edilen bu dönemde, ülkücülerin bulunmaması, bu süreçte etkili olamaması elbette kabul edilebilir bir durum değildir. Dolayısıyla hiçbir şey yokmuş, her şey mükemmel gidiyormuş gibi davranıp görevden kaçamayız.”
Mansur Yavaş, mektubundaki bu cümlelerle Ülkücüleri dönemin AKP iktidarına desteğe çağırmış ve teröristbaşı Fethullah Gülen’in "Mezardakileri bile kaldırarak referandumda 'Evet' oyu kullandırmak lazım" dediği süreci de kutsallaştırmaya çalışmış ama çok ilginçtir bu cümlelerine rağmen referandum kazanılmasına rağmen “restorasyon dönemi”’ne destek vermek yerine 17-25 Aralık operasyonunun tam ortası 21 Aralık 2013 günü, CHP üyesi olmuştu. Ülkücüleri AKP’ye desteğe çağırıp, kendisi niçin CHP’ye kaçmıştı. Bir Pensilvanya parmağı var mı sence Servet Avcı?
“Cuntacı oluşumlarda yer aldığı iddiasıyla hakkında davaların devam ettiği isimlerin ön plana çıkarılması kamuoyunda ciddi kuşkular uyandırmıştır.”
Mansur Yavaş, mektubundaki bu cümlelerle de Engin Alan gibi vatansever bir komutanın MHP’de siyasete başlamasını hedef almıştı. Ne yazıktır ki, Engin Alan’a düşmanlık yapan Mansur Yavaş CHP’de Kemal Kılıçdaroğlu, Sezgin Tanrıkulu, Canan Kaftancıoğlu, Türker Ertürk, Muharrem Erkek ve bunların türevlerinden zerre rahatsızlık duymadı. Duymadığı gibi öyle bir hale geldi ki, artık terör örgütü PKK’nın siyasi kölesi HDP ve terörist Demirtaş’ı savunabiliyor.
Servet Avcı, Mansur Yavaş’ın bu mektubunu kim yazmıştı? Yıllardır yanında olan danışmanı olarak bilsen bilsen tek sen bilirsin. Haydi açıkla da bir dönem MHP üzerinde yapılan tezgahların önü-arkası aydınlansın.
Yorum Yazın