Mevlüt Tezel

Mevlüt Tezel

Mail: dfdklggl@hotmail.com

Aziz Nesin bu duruma ne derdi?

CHP'liler "Neden hep kaybediyoruz, neden AK Parti'yi en zor döneminde bile yenemedik?" diye soruyorlar. Sorunun cevabı basit. Kemal Kılıçdaroğlu aday olmadan önce anket sonuçlarına bakalım:
 ORC, Mansur Yavaş aday olursa yüzde 55,38, Ekrem İmamoğlu aday olursa yüzde 52,87 oranıyla kazanacağını açıklamıştı.
 MetroPoll, İmamoğlu yüzde 50,53, Yavaş yüzde 53,89 kazanır dedi.
 SAROS, İmamoğlu yüzde 50,81, Yavaş yüzde 53,41 kazanır dedi.
 MOTTO, İmamoğlu yüzde 51,79, Yavaş yüzde 57,28 kazanır dedi.
Fotoğrafta gördüğünüz gibi daha birçok ankette Kılıçdaroğlu yerine İmamoğlu ya da Yavaş aday olursa kazanma şansları daha yüksek olduğu ortaya çıkmıştı.



Buna rağmen Kılıçdaroğlu kendi adaylığını dayattı ve muhalifler bunu kabul etti.
"İmamoğlu'na dava açılmıştı, aday olamazdı" diyenleriniz olabilir.
Davadan önce de İmamoğlu'nu aday göstermek mümkündü.
Hatta İmamoğlu hakkında hapis cezası kararı açıklandığı 15 Aralık günü Saraçoğlu'nda düzenlenen gösteride aday açıklansaydı, oluşan mağduriyettin de etkisiyle İmamoğlu aday olabilirdi.
Tesadüfe bakın ki, o gün Kılıçdaroğlu yurt dışı gezisindeydi, saatler sonra yetişebildi!
Elbette o günden sonra köprünün altından çok sular aktı.
Belki İmamoğlu da kazanamayacaktı ama Kılıçdaroğlu'ndan daha güçlü bir aday olacağı kesindi.



TIPIŞ TIPIŞ!
Sosyal medyada da CHP'liler, İmamoğlu ya da Yavaş'ın adaylığını istiyordu ama istemekle olmuyor! Kılıçdaroğlu'nun CHP'de diktatörlük kurmasına izin vermeyeceklerdi!
Bunu söyleyen Muharrem İnce'yi de linç ettiler, iyi mi?
AK Parti seçmenlerini her fırsatta aşağılayan muhaliflerin, 13 yılda 12 seçim kaybeden birinin arkasından gitmesi nasıl bir akıl tutulmasıdır?
Tweet atmakla, uzaktan akıl vermekle olmuyor bu işler! CHP'liler toplanıp genel merkeze yürüse, Kılıçdaroğlu'nu adaylıktan vazgeçirebilirlerdi.
Şimdi her seçimde olduğu gibi AK Parti seçmenini 'koyun', 'bidon kafalılar' diye aşağılıyorlar.
"Dolar yükselsin beter olsunlar" diyorlar.
Kim olduğunu Google'a bakıp öğrendikleri Ekmeleddin İhsanoğlu için bile Kılıçdaroğlu'nun dediği gibi 'tıpış tıpış gidip' oy kullananların, sağcı partilere 40 vekil hediye eden, ve son seçimde kazanma ihtimali en düşük kişi Kılıçdaroğlu'nun adaylığını destekleyenlerin, kendilerini çok akıllı zannedip AK Parti seçmeniyle dalga geçmeye hakları var mı?
Aziz Nesin hayatta olsaydı bu duruma ne derdi?

***


GEL BAKALIM İSVEÇ!
Ünlü İngiliz gazeteci, yorumcu Richard Quest, Antalya'dan katıldığı CNN International yayınında seçim sonucunu değerlendirdi:
"ABD, NATO, Avrupa Birliği ve göçmenler vs. şu anda hangi küresel krizi ele alırsanız alın, Türkiye çok önemli bir rol oynayacak. Üçüncü dönemini kazanıp yüreklenmiş bir Erdoğan, arabulucu, barıştırıcı, gücü ve iktidarı belirleyen kişi haline geldi."



Ve ekledi: "Finlandiya'nın katılmasına izin verildi, İsveç'e verilmedi. Şimdi kendisi iktidarda. Yeniden daha güçlü..."
CNN'nin efsane habercilerinden Quest'in izlenimlerine ve görüşlerine çok değer veriliyor. Tabii seçimi Batı'nın penceresinden değerlendirmiş.
Sahi Kemal Kılıçdaroğlu'nun kazanma ihtimalini bekleyip PKK'yı desteklemeye devam eden İsveç'in bir NATO işi vardı, ne oldu o?
Şimdi İsveç'in işi daha zor!

***


İŞTE SİYASI ZEKA BUDUR!
Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal: "Bu, 'Seçim kazandık' diyenlerin kaybettiği, kaybettiği zannedilen Millet İttifakı ve sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nun kazandığı bir seçimdir." dedi.



Sayın Uysal espri mi yaptı acaba? Yoksa "Kemal amca yeri, zamanı değil ama bizim vekiller ne oldu?" mu demek istedi?
Aslında seçimin en karlı çıkan kişisi kendisi. İnsanların çok tanımadığı bir siyasetçi olan Gültekin, kahvedeki okey masalarındaki yancılar gibi Altılı Masa'nın kenarına oturmuştu.
Çayını, kahvesini içti. Kahvede hesabı yenilen öder. Uysal da içtiği çayların üstüne bir de üç vekil aldı. İşte siyasi zeka budur!

***


NE GÜZEL EĞLENMİŞSİN İŞTE...
Seçim gecesi kutlamalarında en dikkat çekici görüntülerden birisi de Demet Akalın'ın 'Kulüp' şarkısında doyasıya dans eden cübbeli bir vatandaş olmuştu.
O görüntüler sosyal medyada gündem olunca dans eden vatandaş şu açıklamayı yaptı: "Biz böyle insanlar değiliz, beni bilen bilir. Ben Güngören'de bir ciğerciyim.



Ben zaten neşeli bir adamım. Zafer sevinciyle rehavete kapıldık, nefsimize uyduk. Bu hatayı yaptık..." dedi.
Ne güzel dans etmişsin be amcam. Neden suçluluk hissediyorsun? Bak "Keşke biz de kazansaydık böyle oynasaydık" diyenler var. Mutlu olmak ve sevincini dans ederek yaşamak gayet insani bir davranış.
Bu arada amcam gençliğinde hızlıydı galiba. Şarkının ritmini yakalayarak gayet cool dans ediyordu.

***


FETÖ DEVREDE! GİTSİN Mİ, KALSIN MI?
CHP Milletvekili ve Genel Başkan Danışmanı Tuncay Özkan'ın seçimden 4 ay önce bir TV kanalında yaptığı şu açıklama yeniden gündem oldu: "Bir firmanın yaptırdığı gizli anket bana geldi. Yüzde 26 gözüküyordu Recep Tayyip Erdoğan... Karşısında kimse yokken. Böyle baktığımızda zaten halk karar vermiş neyi değiştireceğini görmüş. Neyin değişmesi gerektiğine karar veren bir halkın önüne makul bir insan çıktığında zaten o çift kale maçı yeni çıkan oyuncu kazanır."



Açıklamanın tamamında anketin dört aydan da önce geldiği anlaşılıyor! CHP merkezinde bile yapsanız böyle bir anket sonucu çıkmaz!
Acaba hangi şirketin gizli anketiydi bu? Özkan gizli anket diye kandırılacak kadar da saf olamaz!
Öte yandan yüzde 26 olmasa da bazı anketler Erdoğan'ın karşısına kim çıkarsa mevcut ekonomik tabloda kazanır diyordu.
Ve Kılıçdaroğlu da "Ben bile kazanırım bu seçimi" diye düşündü. Çevresindekiler de koltuğunu düşünüp onu gaza getirmiş olabilirler. Son dönemde FETÖ'cü hesaplarda sürekli Özkan'ı istifaya zorlamaya yönelik paylaşımlar yapılıyor. FETÖ'cülerin böyle kaotik durumlarda hedeflerindeki kişinin ipini çekme taktiği vardır.
Şimdi CHP'liler şu soruya yanıt arıyor: FETÖ'nün kumpas davaları yüzünden beş yıla yakın hapis yatan Özkan'ın istifasını istemek doğru mu?
Öte yandan ortada bir başarısızlık var ve birileri bunun faturasını ödemek zorunda!
Biz bu CHP'yi daha çok konuşuruz!

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar