Durdu Güneş

Durdu Güneş

Mail: durdugunes@hotmail.com

BAĞLAM DEĞİŞİRSE, ANLAM DA DEĞİŞİR?

Ticaretle uğraşan bir arkadaşınızla karşılaşıyorsunuz. Sözün gelişi soruyorsunuz. “Nasıl gidiyor?” Arkadaşınız cevap veriyor.  “Şimdilik gayet iyi gidiyor.” Bu cevaptan arkadaşınızın hali hazır durumunun iyi olduğunu anlarsınız.

Şimdi bağlamı değiştirelim. Bir gökdelende ofisiniz var.  En üst katların birinde de arkadaşınızın ofisi bulunuyor. Ofisinizin penceresinden bakarken, arkadaşınızın aşağı doğru düştüğünü görüyorsunuz. Soruyorsunuz. “Nasıl gidiyor?” Arkadaşınız cevap veriyor. “Şimdilik gayet iyi gidiyor.”  Bu birazdan yere çakılacağım anlamına gelir. Bağlam değişir anlam da değişir.

Marcus Aurelius “Sarılığı olana bal acıdır, kuduz köpeğinin ısırdığına su korkunç” der.  Konumunuza, durumunuza göre mevcut durum kötü ya da iyi olabilir.  Örneğin banka hesabınızda hatırı sayılır döviz ve altınınız varsa döviz ve altının değerinin yükselmesi sizin için iyidir. Ama geçimini zor sağlayan ve dövizdeki artışlardan etkilenip yaşam standardı aşağı düşen için bu durum trajik bir haldir.

Siyasi ağız dalaşmalarında mevcut durumun gerçekliği iki karşıt bağlam arasında anlaşılmaz hale gelir. Bir zamanlar Özal döneminde aşırı dış borçlanma gündeme gelmişti. Özal, ”Borç itibarlı olana verilir. İtibarımız yüksek ki bize borç veriyorlar” diye borçlanmanın bağlamını itibara dayandırmıştı. Muhalefet ise “Borç alan emir de alır.” Diyerek, Özal’ın ülkeyi küresel güçlerin kuklası haline getirdiğini ileri sürmüştü. 
Bağlamı borçlanmanın kişinin elini zayıflatacağı bir çeşit onun kölesi haline getireceği üzerine vurgu yapmıştı.

Oysa borçlanma ne insanı  ya da ülkeyi ne itibarlı yapar ne de köle yapar. Aldığınız krediyi doğru ve verimli yerlerde harcamışsanız, doğru hareket ediyorsunuz. Ama aldığınız krediyi verimsiz ve  kötü kullanıyorsanız har vurup harman savuruyorsanız  yanlış hareket ediyorsunuz demektir.

Genellikle  haberlerde yer alan siyasi ağız dalaşmaları yanıltıcı bağlamlar kullanarak bizi taraf tutmaya yöneltirler. Oysa onların kullandıkları bağlamdan bağımsız olarak mevcut durumun  gerçekliği görebilmek için aklımızı kullanıp olay ve olguları tüm boyutlarıyla düşünmemiz gerekir. O zaman sağlıklı kararlar verebiliriz. İki karşıt durumdan birinin mutlaka doğru olması gerekmiyor. İki yanlış da karşı karşıya çarpışabilir. Akıl gözüyle baktığımızda yanlışları görebiliriz. Sihirbaz bizleri gözlerimizle yanıltır, siyasetçiler bizi kulaklarımızla yanıltır. Akıl bağlamları farkederek gerçeği görme yeteneğine sahiptir.

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar