Abdulkadir Selvi

Abdulkadir Selvi

Mail: dfdkgjdlgk@hotmail.com

Başı açık olana da güvence

Başörtüsüyle ilgili Anayasa değişikliğinde sürpriz bir düzenleme yer alıyor.

AK Parti başörtülülerin özgürlüğünün Anayasal güvence altına alınmasını ister ama bu başı açıkları düşünmez diye hesap edenleri yanıltan bir çalışma bu. Bu, başı açıklarla başörtülülerin kamu ve eğitim hakkından eşit olarak yararlanmasını güvence altına alan bir düzenleme. Muhalefetin buna itiraz etmesi değil tam aksine destek vermesi gerekiyor. Çünkü sadece başörtülülerin değil, başı açık olanların hakları da Anayasal güvenceye kavuşturuluyor. Eşit yurttaşlık inancına sahip olmak bunu gerektirir. Başı açık kadınlar ile başörtülüler arasında ayırım yapmamak bunu gerektirir. Diyeceksiniz ki zaten başı açık kadınların kamu hizmetlerinden ve eğitim hakkından yararlanmasında sorun yoktur. Doğru. Zaten bu sorun başörtüsü zulmü nedeniyle gündeme gelmişti. Başörtülülerin bırakın kamuda görev alması, üniversitede okumaları dahi engellenmişti. Başörtüsü mücadelesi dediğimiz olayın altında bu yatıyordu. Düzenlemenin ayrıntısına ilerleyen bölümde değineceğim. Ama bu noktanın iyi bilinmesi gerekiyor. Biz başı açığıyla da başörtülüsüyle de bu ülkenin birinci sınıf, onurlu ve eşit vatandaşlarıyız. Nokta.

İKİ MADDE

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, başörtüsüyle ilgili düzenlemenin son aşamaya geldiğini açıkladı. Bozdağ, “24’üncü madde ve 41’inci madde çalışmaları tamamlandı, sunulacak aşamaya geldi” diye açıklama yaptı.

Biz bu açıklamadan Anayasa değişikliğinin iki ayaklı olacağı sonucunu çıkarabiliriz. Çünkü Anayasa’nın 24. maddesi din ve vicdan özgürlüğüyle ilgili. 41’inci madde ise aileyle ilgili düzenlemeyi içeriyor.

İlk başlarda Anayasa’nın eşitlikle ilgili 10’uncu maddesi ve yüksek öğretimle ilgili 47’nci maddesi paket kapsamındaydı. Çalışma ilerledikçe sadeleşmiş, iki maddeye inmiş durumda.

AİLE DÜZENLEMESİ

Sapkın bir eğilim olan LGBT’nin son dönemlerde aileyi hedef alması nedeniyle Anayasa’nın 41. maddesinde bir düzenlemeye gidiliyor.

Anayasa’nın 41. maddesinde, “Aile, Türk toplumunun temelidir ve eşler arasında eşitliğe dayanır” deniliyor. “Eşler arasında” ibaresi muğlak bulunduğu için yeni çalışmada değiştiriliyor. “Aile, kadın ve erkekten oluşur” tanımı getiriliyor. Tabii 41. maddesindeki, “eşitlik” ifadesi korunuyor.

BAŞI AÇIK DÜZENLEMESİ

Yukarıda değindiğim hem başörtülüyü hem de başı açık kadınları koruyan düzenleme ise Anayasa’nın din ve vicdan özgürlüğüyle ilgili 24. maddesinde yer alıyor. “Kadınların başlarının ve boyunlarının açık veya örtülü olması kamu hizmetlerinde görev almalarında ve eğitim-öğretim hayatında ayrımcılık olarak kabul edilemez” deniliyor.

Bu yeni bir bakış açısı.

Başörtüsü çıkışıyla Pandora’nın kutusunu açan Kılıçdaroğlu, Anayasa değişikliği konusunda ne yapacak?

BEKİR BOZDAĞ ARYA MI SÖYLESEYDİ

BENİM bu kafayla sorunum var. Çünkü bu kafanın bu milletle sorunu var. Bu milletin inançlarıyla sorunu var. Bu milletin değerleriyle sorunu var. Her fırsatta da bunu ortaya koyuyorlar.

Sanki Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, büyük bir cinayet işlemiş. Ne yapmış? Bartın’daki maden faciasında şehit olan Berkay Kesim’in mezarının başında Kuran-ı Kerim okumuş. Beyler, burası Müslüman bir ülke. Cenazenin ardından Kuran-ı Kerim okunur. Bekir Bozdağ ne yapsaydı, mezarın başında arya mı söyleseydi?

Madenci şehidimiz defnedilmiş. Hocalar definden sonra sırayla Kuran okumuşlar. Hocalar dururken Bekir Bozdağ okumamış ki. Bekir Bozdağ da sonunda Kuran okumuş. Bunda yanlış olan ne var? Bekir Bozdağ hukukçu. Ama aynı zamanda Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi mezunu.

NEDEN RAHATSIZ OLUYORSUNUZ

Genç bir maden şehidinin kabri başında Kuran okunması sizi niye rahatsız ediyor? Muharrem İnce bunu siyasi şov olarak nitelendiriyor. Bunun siyasi şovla ne alakası var? Bunun gösterişle ne ilgisi var? Hocalar dururken Bozdağ öne atılıp okumuyor ki? Hocalar okuyor, o da Kuran-ı Kerim’den bir bölüm okuyor. Muharrem İnce bu kafayla giderse ne İsa’ya yaranacak ne Musa’ya. Kabirdeki insana en çok lazım olan şey arkasından Kuran okunmasıdır. Ailesinin acısını hafifletecek en güzel şey arkasından Kuran okunup dua edilmesidir.

SORUŞTURMA AÇMAMIŞ MI

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, maden faciasının soruşturulması ve sorumlularının hesap vermesi için kılını kıpırdatmazsa, soruşturma için savcı görevlendirmezse o zaman karşısına ilk olarak ben dikilirim. Facianın ilk anından itibaren soruşturma açılmış, Adalet Bakanı olay yerine gitmiş. 6 savcı görevlendirilmiş. Adli olarak gereken her şey yapılmış, yapılmaya devam ediyor.

KURAN OKUYAN CUMHURBAŞKANI

Bu millet cenazesinde Kuran-ı Kerim okunmasından rahatsız olmaz. Bu millet yıllarca cenazesinde Kuran okuyan cumhurbaşkanına hasretti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, taziye ziyaretine gittiğinde zaman zaman Kuran okur. O yüzden de bu millet Erdoğan’ı çok sever. Bu millet mezarı başında Kuran-ı Kerim okuyan bakanını da bağrına basar.

HDP’NİN 6’LI MASAYA ŞARTLARI VAR

HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, “Şimdi bizi yok sayanlar zamanı gelince kapımızı çalacaklar” dedi.

Pervin Buldan haklı. Yok öyle. Al HDP’nin oyunu ama HDP’ye bir şey verme. Ben şimdiden uyarayım. HDP’nin kapısını çaldıklarında onları zorlu bir pazarlık bekliyor. Başlıklar halinde onlara değineceğim.

1- HDP’nin gönlünden Ekrem İmamoğlu geçiyordu ama Kemal Kılıçdaroğlu’na da destek verecekler. HDP ile Kılıçdaroğlu arasında gizli bir anlaşma olduğu söyleniyor.

2- HDP, “Önce 6’lı masada anlaşın sonra bize gelin” diyor.

3- HDP’nin, Kılıçdaroğlu’na destek karşılığında üç bakanlık isteyeceği söyleniyor.

4- HDP sadece bakanlık istemeyecek. Türkiye’nin yerel yönetimlere özerklik şartına koyduğu çekinceyi kaldırması başta olmak üzere bazı konularda kanuni değişiklik isteyeceği ifade ediliyor.

SELAHATTİN DEMİRTAŞ MESELESİ

Bir de Selahattin Demirtaş meselesi var. Ona da değinmek istiyorum.

5- Cumhurbaşkanlığı seçiminde belirleyici aktör olmaya çalışan Selahattin Demirtaş, Mersin saldırısındaki çıkışı üzerinden Kandil tarafından uyarıldı. “Münafık” ilan edildi. Orhan Miroğlu, “PKK, Selahattin Demirtaş’ın ipini çekti” diyor.

6- Kandil uyarınca Demirtaş sustu. Oysa Demirtaş terör saldırısı karşısındaki tutumunu sürdürse işte o zaman lider olabilirdi.

7- Demirtaş, HDP’nin yüzde 13 oy oranı ve 80 milletvekili ile Parlamento’ya girdiği 7 Haziran seçimlerinden sonra da PKK’nın çözüm sürecini bitirip savaş ilan etmesi, Hendek savaşları ve Kobani olayları karşısında da dik duramamıştı. O yüzden lider olamadı.

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar