Durdu Güneş

Durdu Güneş

Mail: durdugunes@hotmail.com

BAZEN ÖYLE KOMİKLEŞİRİZ Kİ!

Otoriter rejimlerde kurallar sert olur. Kuralları tartışamazsınız. Ama o kurallar vicdana, ahlaka, hayata uygun olmaz. Kuralların cenderesinde komikleşirsiniz. Bu komikliği ancak size dışardan bakanlar görürler. Tıpkı bir zamanlar komünizmle yönetilen SSCB deki katı tutumların ne kadar komik olduğunun diğer ülkelerde fıkra olarak anlatıldığı gibi.

Sadece siyasal kurallar değil,  doğruluğu dayatılan bilgilerde bizi komikleştirir.

Bir zamanlar bir bakanlığın üst düzey bürokratı resmi konuşmalarda kürsüye gelirken başını dik ve biraz arkaya doğru eğdirmiş, gögsünü ileri doğru çıkarmış, robotik bir makine gibi adım atarak kürsüye geliyordu. Onun bir yakınına “Böyle yapmasın çizgi film gibi  komik oluyor, doğallıktan uzak eğreti  davranış bunlar “diye ikaz etmiştim. O da “Bunu hep sizin kişisel gelişimciler böyle yaptı. Beden dili derslerinde özgüvenli olmak için öyle görünmesi gerektiğine inandırmışlar, onun için böyle karikatür gibi oldu” dedi.

Bir Yahudi fıkrası bize bunu daha açık anlatır.

Mişon, terzi Salomon’a  bir takım elbise diktirmişti. Mişon hazırlanan elbiseyi gitti. Elbiseyi giydiğinde ise ceketin bir kolunun diğerinden kısa olduğunu farketti. 

Salomon’a, “Bunun bir kolu kısa olmuş, bunu biraz uzatman gerek” dedi. Salomon ise gayet sakin “Bu elbise gerçek bir sanat eseridir, sana çok yakıştı, bence değiştirmiyelim. Kısa kol tarafındaki  elini biraz içeri çekersin, sorun çözülmüş olur” dedi.

Mişon elini içeri doğru çektiğinde ceketin sırt kısmında bu kez de kumaşın toplandığını gördü. “Ama şimdi de sırtımdaki kumaş toplandı, düzeltmen gerek” dedi.  Salomon,” Küçük bir sorun yüzünden  büyük bir sanat eseri bu takımı değiştirmeye gerek yok. Sen biraz kamburumsu durursan, hiç sorun kalmaz” dedi.

Mişon elbiseyi giydi, bir eli içeri çekilmiş, diğer yandan kamburumsu vaziyette yürürken, biri dikkatle ona baktı. “Bu elbiseyi Salomon’mu dikti?” diye sordu.  Mişon hayretle, “Nereden biliyorsun?” dedi.

Adam “Nasıl bilmem ki, senin gibi bir kötürüme ancak o terzi böyle mükemmel bir elbise dikebilir” dedi.

Günlük hayatımıza baktığımızda, başka ülkelerde başka kültürlerin insanı ile ilgili psikolojik, sosyolojik, kültürel, hukuksal tespit ve kuralların bize uysa da uymasa da uygulandığını ve bizlerin o kurallara uygun davranmak için farkında olmadığımız bir komiklik yaşadığımızı görüyoruz.

Protokol kuralları dersini anlatırken. “Çatal sol elde, bıçak sağ elde olacak. Yemeği sol elle yiyeceksiniz” dediğimde, öğrencinin biri “Ama hocam sağ elle yemek sünnet değil mi” deyince Mişon’un elbisesi aklıma geldi, gülümsedim.

Kimbilir, günlük yaşantımızda Mişon’un elbisesi gibi bizi komikleştiren ne kurallar vardır? Ne dersiniz?

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar