Mahmut Övür

Mahmut Övür

Mail: hygjh@hotmail.com

Bir HDP'li gözüyle CHP

CHP ve Millet İttifakı'nın HDP'yle ilişkisi uzun zamandır siyasetin gündeminde. Konu ne zaman HDP'ye gelse İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener kıvranarak cevap verse de CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu hiç tereddüt etmeden HDP'yi sahipleniyor. Çünkü şunu biliyor: HDP'siz Millet İttifakı'nın iddiası kalmaz.
Bu nedenle de HDP'nin Kandil'le ilişkisine göz yumuyor, görmezden geliyor. Daha vahimi, HDP'nin PKK ile arasına mesafe koymasını da pek istiyor görünmüyor. CHP bunu yapıyor olsa, bu da siyaset açısından değerli bir yaklaşımdır. Oysa CHP, HDP'yi eleştirmiyor bile... Önceki gün Kılıçdaroğlu, "Yeri geldiğinde eleştiririm" diye bir açıklama yaptı. Ama arkasından da şunu ekledi: "Onlar istiyorlar ki biz muhalefet birbirimize girelim, ittifakı bozalım."

CHP şiddete karşı çıksaydı
Hakikaten içinden çıkılmaz bir tablo bu... Bir parti, HDP'nin kapatılmasına karşı çıkar, bunun siyaseten yanlış olduğunu da söyler ama o partinin şiddetle ilişkisini görmezden gelemez. Ama CHP tam da bunu yaptı. Bu da yeni değil. Bu siyaset 2013 sonrası devreye sokuldu. Bu dönemde HDP, PKK'nın yaptığı Kobani vandalizmi, Hendek eylemleri dahil bütün eylemlere sahip çıkarken CHP de HDP'ye sahip çıktı. Doğrusu bu Akşener'in dediği gibi "proje bazlı" bir ittifaktı ve amacı da "Erdoğan'ı iktidardan indirmekti".
Aynı kirli ortaklık 17-25 Aralık yargı darbesinden sonra FETÖ ile de yapıldı.
Burada ilginç olan, Kılıçdaroğlu'nun PKK ve FETÖ'yü görmezden gelen yaklaşımını bütün CHP kadrolarına kabul ettirmesidir. O tarihten sonra CHP'de öyle bir siyasi hava oluşturuldu ki, CHP'liler HDP içinde şiddet ve teröre karşı çıkan HDP'lileri bile susturdu.
Şimdi gelin o günleri İstanbul HDP'de üst düzey görev üstlenen bir siyasetçiden dinleyelim. Önce solun HDP içindeki yerini değerlendiriyor: "HDP'de ilginç bir durum var. HDP içinde Kürtler kendi dertlerini ifade edecek durumda değiller. Şimdi bizim bu eski solcu takımı daha eğitimli, propaganda yapmayı, konuşmayı çok iyi biliyorlar, Kürtler ise orda parya durumunda. Bu yürek acıtan bir durum... Taziyelere giderdik, solcular halkı tanımadıkları için sırıtıyordu. HDP'deki Kürtler, bu solcuları bir şekilde nasıl kabul etmişler bunu ben hâlâ çözemedim."

CHP'liler, PKK-HDP ilişkisinden rahatsız değil
Eski HDP'li siyasetçi, solun ve CHP'nin HDP ile ilişkisinde, PKK terörünün hiç önemsenmediğini belirtiyor ve şöyle diyor: "Sadece sosyalist solcular değil CHP'liler de PKK şiddetinden rahatsız değilBenim bire bir bazı yerlerde PKK'yı eleştirdiğim zaman vallahi en çok CHP'liler karşı çıkıyordu. CHP'liler yüzünden HDP'yi eleştiremiyorduk. Buna inanamıyordum. CHP il yönetim kurulu üyeleri veya ilçe başkanları her yerde, 'Biz bu Erdoğan'ı gönderelim, sonra ne istiyorsanız beraber yaparız' diyorlardı."
Peki, CHP'liler PKK'nın terör örgütü olduğunu görmüyorlar mı? "Nasıl görmüyorlar, görüyorlar tabii. Şöyle diyeyim: CHP'nin üst düzey kadrosunun PKK değerlendirmesi ile HDP Sur örgütünün değerlendirmesi aynıdır. Tıpkı 80'ler, 90'lardaki gibi 'PKK bir sonuçtur, hakları verilmediği için çocukları dağa çıkmış' diyorlardı. Kürt kimliğini kimlerin yok saydığı, yasakları kimlerin koyduğu unutuluyor tabii. Anlayacağınız CHP hâlâ 90'larda yaşıyor. Bu da HDP'nin işine geliyor."
CHP'nin bu tavrının son siyasi gelişmeleri etkilemediğini kim söyleyebilir? Eğer CHP, PKK-HDP ilişkisine açık tavır koysa büyük ihtimalle parti kapatma bile siyasi gündeme gelmez, bambaşka bir tablo olurdu.

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar