Kastamonu ili Araç ilçesi, Serdar köyü ağası Eflenioğlu Mustafa Bey kahvede otururken kahvenin kapısından Geymene Köyü Ağası Dabanalioğlunun içeri girdiğini görünce,
-Dabanalioğlu hazır ayaktayken bana bakkaldan bir tütün al gel, der.
Dabanalioğlu da hayhay deyip gider, tütünü alır getirir, Mustafa Bey’e verir.
Sohbet muhabbet olur bir süre sonra da Eflenioğlu Mustafa Bey kalkar gider.
Dabanalioğlu’nu tanıyan yakın çevresindekilerden biri,
-Eflenioğlu bir köyün ağası sen dokuz köyün ağasısın. Onun sözünü ikiletmeden neden gidip tütün aldın? Ağalık raconunda bir ağaya iş buyrulduğu yazılı mı? der.
Dabanalioğlu gülümseyerek cevap verir:
-Efendi ağalar o bir eşeklik etti, ben de mi eşeklik etseydim. Biz atadan böyle terbiye aldık. Varsın eşeklik onda kalsın…
**
(Fıkra Fazıl Bayraktar’ın Araç Yöresinden Fıkralar ve Fıkramsı Anlatımlar kitabından kısaltılarak alınmıştır)
**
Belki de bir süre haberleri dinlemeyeceğim. İnsan absürt konuşmaları duya duya bir süre sonra aklı sağlığını kaybedebilir. Biri absürt bir şey diyor ya da yapıyor. Hemen o absürtlük iki katıyla karşılık görüyor. Kimse eşeklik onda kalsın demiyor. O eşekse ben de eşekoğlu eşeğim dercesine misliyle karşılık veriyor. O eşeklik yaptı ama ben akıllı bir insan gibi davranayım demiyor. Bu nedenle ortada bir aklı selim kalmıyor. İmamı Azam Ebu Hanife üzerine gelen bir hayvanla karşı karşıya gelince kenara çekilip yol vermiş, bunu garip karşılayanlara ‘Onun boynuzları var, benim ise aklım’ demiş. Kişi kendine yakışanı yapar, köpek size havladıysa siz de ona havlamazsınız, akıllı bir insan olarak karşılık verirsiniz, eğer akıllysanız?























































Yorum Yazın