Mehmet Kâmil Paşa (1833- 1913), Osmanlı Devletinin son döneminde 4 kez yapmış sadrazamlık bir Osmanlı devlet adamıdır.
Her sadrazam olduğunda kalabalık tarafından, “Yaşasın Kâmil Paşa” diye alkışlanmıştır. Her sadrazamlıktan alındığında halk tarafından “Kahrolsun Kâmil Paşa” diye yuhalanmıştır.
**
Mehmed Said Paşa (1838-1914), Osmanlı devlet ve siyaset adamı. II. Abdülhamid saltanatında yedi kez ve İkinci Meşrutiyet döneminde iki kez olmak üzere, toplam dokuz dönemde dokuz yıla yakın sadrazamlık yapmıştır.
Said Paşanın cenazesi götürülürken, Osmanlı Devleti'nin son döneminde Nazırlık ve Valilik gibi yüksek düzeylerde görev yapmış bir devlet adamı olan Tevfik Bey ( 1867-1956) hayat ibretlik der gibi “Hayat işte! Memuriyet işte!” demiş.
Bu sırada tahtından indirilen II. Abdulhamid’in ikamete mecbur tutulduğu Beylerbeyi Sarayının yanından geçilmektedir. Osmanlı siyaset adamı ve tarihçi, Başkatip Ali Fuat Türkgeldi (1867-1935) Tevfik Bey’in sözünü, Beylerbeyi Sarayını göstererek, şöyle tamamlar “Saltanat işte!”
**
Akşam Fikir coğrafyası youtube kanalından “Türk Siyasetinde Gemiden İnmek” programını izledim. Gemi metaforu bir siyasi saltanat olarak kullanılıyordu. Dr. Adnan Pekşen Cumhuriyet tarihimizde saltanat gemisine binenlerin ve inenlerin tarihçesinden bahsetti. Salih Cenap Baydar ve Tolga Avşar da gemi metaforu üzerinden siyasi saltanatı değerlendirdiler.
Ben programı izlerken şunu düşündüm. Esasında saltanat gemisi de dünya gemisi içinde küçük bir gemi ve hepimiz bu dünya gemisinin yolcularıyız. Herkes istisnasız bu gemiden inecektir. Tüm meselemiz bu gemi yolculuğunda insanca ve huzur içinde yaşamayı başarmaktır. Tarih bu gemiden inenlerin ibretlik hikayeleriyle doludur. Şunu herkes görüyor ki tarihten ibret almayanların geride ibretlik trajik öyküleri kalıyor.
Yorum Yazın