Durdu Güneş

Durdu Güneş

Mail: durdugunes@hotmail.com

BİRAZ TEBESSÜM KARABİBER KIRMIZIBİBER YERİNE GEÇER Mİ?

Bir televizyonda sohbet muhabbet programı yapalım istedik. Her gün insanlar siyaset dinlemekten bıktı. Hayata, insana dair bir sohbet olsun diye düşündük. 

Program çekiminde moderatör “Nedir sohbet?” deyince sohbetin unsurlarını saymaya başladım.  “Birincisi, sohbetin merkezinde muhabbet vardır. Muhabbeti olmayanlar sohbet edemezler. İkincisi ancak sohbet erbabı olanlar sohbet edebilir. Her insanla sohbet edilmez. Aynı derinlikte yüzebilmek için duygu, düşünce ve söz yakınlığına ihtiyaç var dedim. Üçüncüsü sohbet için uygun mekân gerekir her mekânda sohbet edilmez” dedim. Bir an düşündüm bulunduğum mekân sohbet mekânı değil. Kameralar çekiyor, bir stüdyodayım. Bu ortamın amacı yürek yüreğe sohbet değil. Sohbetin aynı zamanda bir mahremiyeti var. Oysa burası ifşa etmek, göstermek ve daha çok reyting almak, üzerine bir mekân. Durumu toparlamak için her ne kadar burası fiziksel mekân olarak sohbete uygun değilse de bir dostla beraberiz. Sosyal ortam fiziksel mekânın eksiğini kapatır mealinde bir şeyler söyledim. 

Sonra kendi kendime güldüm. Madem elimizde kırmızı biber yok, karabiber var, o halde bunu koyalım der gibi bir durum oldu. Yemekte istediğim tat olur mu bilmiyorum.
**
Yaşadığım durum bana bir fıkrayı hatırlattı:

Bakkal bir işi nedeniyle dükkândan ayrılırken oğluna tembihlemiş. “Oğlum müşteri diyelim ki toz şeker istedi o yoksa küp şeker var onu vereyim dersin. Diyelim ki kurşun kalem istedi, elinde tükenmez kalem varsa o kalmadı yerine tükenmez kalem vereyim dersin. Müşteri olmayan bir şeyi istediğinde istediği şeyin benzeri varsa hemen onu vermeye çalış.” 

Çocuk bu telkini aldıktan sonra bir kadın müşteri gelmiş: “Tuvalet kâğıdı var mı?” diye sormuş. Çocuk bakmış tuvalet kâğıdı yok, demiş ki “Tuvalet kâğıdı kalmadı yerine zımpara kâğıdı vereyim mi?”

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar