Korona virüs çok sosyal bir virüs, hiçbir zaman dağ bayır dolaşmıyor sürekli insanlarla dolaşıyor.
**
“Her derdin dermanı vardır” derler. Korona virüs sen ne kadar lanetlisin ki derman yanına gelmekte direnip duruyor.
**
Ey Korona virüsü sen nasıl bir belasın? Adeta küllerinden doğan Anka kuşu gibisin. Bu kadar kolonya ve dezenfektan tüketimine rağmen elimizi temizledik ama senin kökünü temizleyemedik.
**
Ey korona ya bizi biyolojik olarak öldürüyorsun ya da ona gücün yetmeyince bizi sürekli kaygıda bırakıp neşemizi öldürüyorsun. Bunu fazla sürdüremeyeceksin çok iyi biliriz ki “Yırtıcı kuşun ömrü az olur.”
**
Korona virüsüne yakalanmış hastaları mesleklerinin gereği olarak kurtarmaya çalışan sağlıkçılar normalinden fazla korona virüsüne yakalanıyor. Mesleğin icrası nedeniyle oluşan bu hastalık neden meslek hastalığı kabul edilmiyor? Oysa normal şartlar altında (NŞA) bunun kabul edilmesi gerekir. Sorun şu ki ülkemizde NŞA yok. Ben artık bu ülkede öküz uçsa normal karşılayacağım.
**
Bazıları diyor ki, korona virüsünün yol açtığı hasta ve ölüm sayısında yalan söylense neyi kaybederiz?
Benzer bir soru Aristo’ya da sorulmuş. “Yalan söylemekle neyi kaybederiz?” Aristo, “Doğruyu söylediğiniz zaman bile karşınızdakini inandırmayı” demiş.
**
Bir söz var. “Ölüm vardır ölüm gibi, ölüm vardır zulüm gibi” Ey korona senin ki de ölüm gibi değil zulüm gibi. İktidarına bu kadar güvenme biliriz ki “Zulmün ömrü az olur.”
Yorum Yazın