Ağustos ayında oruçlu olan bir Kangallı, tarlada ekin biçerken susuzluktan ve açlıktan bitap düşerek yere sırt üstü uzanır ve yanına torununu çağırarak;
-Şu ekin yığınının gölgesindeki su testisini yavaş yavaş ağzıma dök, der.
Suyu içtikten sonra kendini toparlar ve torununa der ki:
-Suyu sen döktün, çocuk olduğun için sana günah yazmazlar. Bana da neden içtin, diye sorarlarsa, ben de testiye elimi sürmedim, diye yemin ederim.
**
(Hüseyin Cılga, Kangal Fıkraları, Kangal Dernekler Federasyonu yayını, İstanbul, 2018)
**
Bazı insanlar vardır saman altından su yürütürler. Yani gizli bir iş çevirir, kendisinin yaptığını belli etmeyerek, kötülük yaparlar. Bu tür insanlara başka bir deyimle “karda yürür izini belli etmez” derler. Bu tür insanlar kimsenin sezemeyeceği şekilde gizli iş tezgahlarlar. Kötülüklerin en çirkini masumiyet görüntüsü altında yapılandır. Düşmanın en tehlikelisi dost görünen gizli düşmandır. En tehlikeli taş, pirincin içindeki pirinç görünümlü beyaz taştır. Günlük, sosyal ve siyasal hayatta en çok dikkat edeceğimiz insanlar bu tür insanlardır. Çünkü çok masum görüntünün altındaki tehlikeyi sezmemiz güçtür.
Yorum Yazın