Dursun Temel’le karşılaştı. ona “Bu gün ilginç bir matematik sorusu öğrendum. Sana sorayum. Bakalum bilebilecek misun” dedi Sonra anlatmaya başladı:
“Adamın biri ayakkabı dükkanına gidiyor. Bir ayakkabıyı beğenip, almaya karar veriyor, fiyatını soruyor. Ayakkabıcı “45 lira” diyor. Adam 50 lira uzatıyor. Ayakkabıcı 5 lira para üstü verecek ama kasada 5 lira yok. Kuyumcu komşusuna gidip elli lirayı bozduruyor. Sonra adama 45 liralık ayakkabıyı ve 5 lira para üstünü veriyor ve adam gidiyor. Adam gittikten sonra kuyumcu geliyor “Komşu verdiğun 50 lira sahte imiş, bunu al bana gerçek 50 lira ver” diyor. Ayakkabıcı mecbur sahte parayı alıyor, yerine gerçek elli lirayı kuyumcuya veriyor, aldığı sahte elli lirayı da yırtıyor.
Sonra ayakkabıcı oturup zararını hesaplıyor. “45 liralık ayakkabı ve 5 lira adama verdum. Bir 50 lira da kuyumcuya verdum. Sahte olan 50 lirayı da yırttum. Acaba benim na kadar zararum vardur?”
Dursun hikayenin sonunda; “Temel, sence ayakkabıcının ne kadar zararı vardur? sordu.
Temel, “Öncelikle bunun bir matematik sorusu değil, bir hukuk sorusu olması gerekir. Sahte parayu veren adamı bulacaksun. Elinden 50 lira gerçek parayu alacaksun, bir de sahtecilukten içeri atacaksun. Bak bakayum o zaman ortada matematik sorusu kalır mu?”
** Bazen sorular o kadar ters olur ki bulduğunuz cevaplar bir işe yaramaz. Doğru sorular sormadıkça doğru sonuçlara gidilemez. Temel konuyu temelden aldığı için doğru bir sonuca gidiyor. Sorunun kaynağına inmedikçe sonuçlar üzerinden doğru çözümler üretilemez.























































Yorum Yazın