‘Boyu önemli değil atom bombasına sorun’!

Başlığa çıkardığım bu slogan, geçtiğimiz hafta ABD-Los Angeles'ta küçük penislilere destek gösterisinde atıldı. Erkekler ve kadınlar, penisi daha küçük olanları desteklemek için bir arada yürüdü.
"Küçük kamış utancına son" yazılı büyük bir pankartla yürüyen protestocular, "Küçük penisliler daha fazla utandırılmamalı" diyor.
Yürüyüşü organize edenler arasında yer alan podcast sunucusu JT, "Bazılarının protestoya katılmaya utandığını biliyorum fakat küçük bir kamışınız varsa gerçek ortaya çıkacaktır" dedi ve herkesi protestoya davet etti.
Bir protestocu da Instagram'da şunları yazdı: "Bedenlerimizi kucaklamanın ve küçük kamış utancına son vermenin vakti geldi."
'ABD'lilerin dert ettiği şeye bakar mısınız? Bir de yürüyüş yapmışlar' dediğinizi duyar gibiyim. Ama Amerikan Psikoloji Birliği'ne göre Amerikalı erkeklerin yüzde 45'i daha büyük bir penis isterken, yüzde 55'iyse penisinden memnun. Yani ülkedeki erkek nüfusunun neredeyse yarıya yakını 'küçük kamış' sendromu yaşıyor!
Bizde böyle bir araştırma yapılsa sonuç ne çıkar acaba? Evet, bizde bu konunun tartışılması bile büyük tabu!

BİZDE CİNAYET SEBEBİ
Türkiye'de böyle bir yürüyüş organize edilse, tarihin en az katılımlı protestosu olurdu herhalde!
Karısını ya da sevgilisini doğrayan erkeklere "Cinayeti neden işlediniz?" diye sorulunca verilen ilk yanıt; "Erkekliğime laf etti" oluyor. Bir de bunu söylemeyi erkekliğine yediremeyenler var, onlar da "Bana küfretti", "Gururumla oynadı" diyor.
'Sevgisine karşılık bulamayan genç' spotlu kadın cinayetlerini de biraz eşelerseniz altından hep 'erkeklik' olgusu ortaya çıkar. Erkekliğine laf edilen adam, kadını camdan atar ve intihar ettiği iddia edilir!
Kadına yönelik şiddet ve cinayetle ilgili 3. sayfa haberlerinde genelde suçluların en çok başvurdukları savunma "Erkekliğime laf etti", "Sen erkek misin' dedi" oluyor.
Mahkemelerde de bu tarz savunma genelde 'haksız tahrik' görülür ve cezada indirime gidilir.
Kadın cinayetleri son bulsun diye yapılan tartışmalar, yürütülen kampanyalar niye etkisiz biliyor musunuz? 'Küçük penis sendromu' tartışılmadığı, tabu olmaktan çıkarılmadığı için...
Bazı erkeklerde 'yetersiz geleceğim kaygısı', eğitimsizlik, 'erkek adam' felsefesi, sevmeyi bilemeden yetişmeyle birleşince ve üstüne geçim sıkıntısı eklenince kadın cinayetleri, şiddet olarak karşımıza çıkıyor.

***

LİG DEĞİŞTİ, YORUMCULAR AYNI!
Beşiktaş ve Fenerbahçe kaybedince yine ortalık karıştı. İstifası istenen Vitor Pereira'nın bile daha dört mağlubiyet ve yedi beraberlik hakkı var aslında! Geçtiğimiz yıl Beşiktaş sekiz mağlubiyet, altı beraberlikle şampiyon oldu!
Yorumcular Süper Lig'i sadece üç büyükler üzerinden değerlendiriyor. Arada iyi giderse Trabzonspor konuşuluyor.
Sanki diğer takımların hiç taktik anlayışı yok, mücadele etmiyorlar ve büyük takımlar hata yapınca kazanıyorlar!
Oysa ligde tek yenilgisi bulunan Hatayspor'un Beşiktaş'ı yenmesi sürpriz değil. Ligde tek yenilgisi bulunan Konyaspor elbette Fenerbahçe'yi yenecek. Alınan sonuçlar normal aslında.
Tabelacı yorumcuların Anadolu takımlarını üç büyüklerle yaptıkları maçlar dışında izlediklerini düşünmüyorum!
Artık akıllı yatırım yapanın kazandığı bir ligimiz var. Futbol kalitesi düşük olsa da belki de Avrupa'nın en çekişmeli ligi bizde.

***

KONYA'DA İZMIR MARŞI!
Fenerbahçe'yi konuk eden Konyasporlu taraftarların tribünde İzmir Marşı'nı seslendirmesi sosyal medyada gündem oldu. "Konya tribünlerinde İzmir Marşı mı söyleniyor? Hayal mi görüyorum?" benzeri yorumlar yapıldı.
Muhafazakar kimliği ile tanınan Konya halkının Atatürk'ü sevmediğini düşünmek, bu yönde yorumlar yapmak da kutuplaştırmanın daniskasıdır!

Ne yazık ki, klasik CHP'li muhalif kafa Atatürk'ü de sadece kendilerinin sevebileceğini düşünüyor ve onun üzerinden tekelci siyaset yürütüyorlar.
Amerika da Cumhuriyetçiler ve Demokratlar diye ikiye ayrılmıştır ama halk 'kurucu baba' George Washington'ı tartışmaz.
Cumhuriyet'in 98. yılında hâlâ Atatürk'ü tartışıyorsak yerimizde sayıyoruz demektir.

***

'UZAYA İLK CAMİ FIRLATILIŞI!'
"Ay'ı İslamlaştırmak istiyorlar! Uzaya ilk cami fırlatılışı." Fransızların Complots Faciles adlı meşhur sosyal medya hesabına ait bu tweet.
Ülkede cumhurbaşkanlığı seçimine hazırlanan siyasetçilerin her hafta Müslümanları tehdit olarak gösteren yeni bir polemik konusu açmalarından Fransız entelleri bile şikayetçi artık.

Ülkedeki sorunlar yerine 'İslamofobi'yi kaşımak siyasetçilerin işine geliyor tabii. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron daha da ileri gitti, Osmanlı İmparatorluğu'nu polemik konusu yaptı. Cezayir'i sadece Fransızların sömürmediğini, Osmanlı'nın da sömürgeci olduğunu söyledi! Hak ettiği yanıtı da Cezayir Alimler Birliği Başkanı Abdurrezak Kasum'dan aldı: "Osmanlı, Cezayir'e sömürge işgalcisi olarak gelmedi, bilakis İspanyol Haçlı saldırılarına karşı Cezayirlilerin davetiyle geldi."
Siyasette ötekileştirmek, kutuplaştırmak daha kolay ama Fransız siyasetçiler bu durumu abarttı. Sürekli 'İslamofobi'yi besliyorlar. Olan yine Müslümanlara oluyor.

***

METAVERSE MÜ DEDİNİZ?
Facebook'un gelecek 10 yılda geliştireceği sanal evren 'metaverse'ün tanıtımı espri konusu oldu ama Mark Zuckerberg gayet ciddi. Facebook sadece AB içerisinde 10 bin mühendis alacak ve şimdilik 10 milyar dolardan fazla yatırım yapacak.
'Metaverse' uzun bir yazı konusu, şimdilik yandaki fotoğrafı analiz edelim. 'Metaverse' ile tasarlanan yeni sosyalleşme ortamı, kafalarına artırılmış gerçeklik gözlüğü takan insan grupları aslında.

Bu gözlüğü takıp Orta Çağ'da, şimdiki zamanda Paris'te bir kafede ya da fantastik bir ortamda bir araya gelip insanlar sosyalleşecek! Fotoğraf bana 'Matrix' filminde beyinlerinden makinelere bağlı insanları hatırlattı. Gerçek hayat sıkıcı ve yorucu olduğu sürece insanlar kendi sevdikleriyle yarattığı sanal alemden çıkmak istemeyebilirler.