Mahmut Övür

Mahmut Övür

Mail: hygjh@hotmail.com

CHP’de fırtına öncesi sessizlik

AK Parti ve MHP başta büyükşehirler olmak üzere adaylarını büyük oranda belirledi. Ancak CHP ve İyi Parti'de hala merakla beklenen büyükşehir adayları var. CHP İzmir ve Antalya'nın büyükşehir, İstanbul, Ankara ve İzmir'in ise "kupon" ilçe belediye başkan adaylarını belirlemekte zorlanıyor.
Sadece parti içinde eşbaşkanlar ve Kılıçdaroğlu ekibi arasında bir çekişme yaşanmıyor daha kritik olanı DEM'le yapılan pazarlıklar... DEM'le ilan edilen "açık ve şeffaf" görüşme DEM'in pazarlık gücünü öyle arttırdı ki İstanbul Esenyurt'u vermek bile artık onları kesmeyebilir.
Bu yüzden CHP'de "fırtına öncesi derin bir sessizlik" var. Ertelemeler de fırtınayı durdurmaya yetmeyecek görünüyor.

İYİ PARTİ MUCİZE PEŞİNDE
Benzer olmasa da İyi Parti'de de adaylık süreci sancılı geçiyor. Doğal tabi, Meral Akşener ve arkadaşları sonunda doğru yolu bulsalar da kurdukları partiyi CHP'ye eklemlemenin ağır bedeliyle karşı karşıyalar. Hala İstanbul ve Ankara büyükşehir adaylarını açıklayamadı. Ankara'da teklif götürülen Servet Avcı kabul etmeyince gözler Kürşat Zorlu'ya çevrildi. Kabul eder mi bilmiyorum ama işi hiç kolay değil, karşısında aynı siyasi gelenekten gelen Turgut Altınok ve Mansur Yavaş var. Oyların nasıl dağılacağı meçhul.
İstanbul'da da durum pek parlak değil ki hala bir isim açıklanmadı. Kulislerde İyi Parti adayı olarak tek isim geçiyor; Buğra Kavuncu... Onun işi de zor. Karşısında daha önce "Fatih" ilan ettikleri ve parti tabanıyla farklı ilişkiler kuran İmamoğlu ve Zafer Partisi'nin adayı Azmi Karamahmutoğlu var.
Her iki ilde de İyi Parti'nin kendi oyunu korumak bir yana beklenenin üzerinde oy almasına mucize gözüyle bakılıyor. Bu riske kim girecek göreceğiz. Ama şunu da söyleyelim; Bu riske girip beklentinin üzerinde oy alan siyasi aktörü de kimse tutamaz.

***


DÜNYA'NIN YARISINDA SEÇİM VAR
Dünya 2024'e Gazze'deki soykırım, Rusya Ukrayna savaşı, son günlerde artan bölgesel savaş ve terör saldırılarının gölgesinde girdi. Tam bu kaotik süreçte dünyanın 50'yi aşkın ülkesinde genel veya yerel seçim yapılacak ve 4 milyarı aşkın insan sandık başına gidecek. ABD'den Rusya'ya, Hindistan'dan Finlandiya'ya, Romanya'dan Pakistan'a birçok ülkede dünyanın kaderini de etkileyecek seçimler hiç de kolay geçecek görünmüyor. Türkiye'de yerel, Avrupa Birliği'nde de milletvekili seçimleri de ilgiyle izlenecek.
Bu seçimler, bir yanıyla aşırı milliyetçiliğin, diğer yanıyla "milli devletlere" sahip çıkan yeni siyasi eğilimlerin yarışacağı ilginç, ilginç olduğu kadar da kaygı yaratan seçimler olacak.
ABD seçimlerinin en iddialı ismi Trump'ın aday olup olmayacağı, Pakistan'da İmran Han'ın cezaevinde olması nedeniyle seçimlerin adil yapılıp yapılmayacağı ve Avrupa'nın birçok ülkesinde aşırı milliyetçiliğin arıtıp artmayacağı ciddi kaygı yaratıyor.
Rusya'da Putin yeni bir 6 yıla hazırlanırken, El Salvador'un Filistin asıllı Devlet Başkanı Nayip Bukele de yeniden aday... Bizdeki yerel seçimlerin sonuçları da önümüzdeki siyasetin geleceği açısından önemli olacak.

***


ALPER GEZERAVCI VE MUHALEFET!
Her yatırıma, her projeye karşı çıkan darbeci sol ve CHP zihniyeti yine çıldırdı. Ne diyeceklerini şaşırdılar. Gezeravcı'nın şu sözlerine bile karşı çıkan oldu.
"Türkiye'nin insanlı ilk uzay misyonu için ilk Türk'ün uzaya adım attığı şu anda Yüce Ata'mızın sözüyle bu anı başlatmak istiyorum: Türkiye Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün dahiyane sözü; İstikbal göklerdedir"
Bu artık CHP ve CHP'nin ikizi marjinal solun zıvanadan çıktığının resmiydi. Düne kadar Türkiye düşmanlığı yapan dünya basını bile bunlar kadar insafsız değildi. Bunların "yerli ve milli" solla da bir ilgileri yok. Atilla İlhan'ın deyimiyle bunlar "Batıcı" zihniyetin içimizdeki uzantıları. Siyasetçisinden aydınına 1950 sonrası ne yapıldıysa bu zihniyet karşı çıktı.
Şimdi ne diyorlar? "Uzayda ne işimiz var, neden uzaya çıkmak için 55 milyon dolar harcıyoruz?" gibi akla ziyan sorular soruyor.
Dünden bugüne karşı çıktıkları şeylere bakın. Biz hatırlatmaktan yorulduk onlar söylemekten yorulmadı. İşte birkaç örnek:
Cumhuriyet gazetesinin sahibi Nadir Nadi: "Bu köprü sağcıların köprüsüdür, kel başa şimşir tarak."
Ekonomi hocası Prof. Dr. Gülten Kazgan: "Köprü yapacağımıza birkaç araba vapuru daha inşa edelim. Üretken olmayan yatırımlar Türk ekonomisi için büyük bir sarsıntı teşkil edecektir."
Yavuz Donat ağabey sık sık Keban Barajı örneğini veriyor ve 12 Mart muhtırasının CHP'li Başbakanı Nihat Erim hükümetinin Enerji Bakanın şu sözlerini hatırlatıyor:
"Türkiye'nin bu kadar elektrik enerjisine ihtiyacı hiç yok... Enerjiyi toprağa mı vereceğiz?"
Bakan böyle deyince Almanya'nın ünlü Der Spiegel dergisi de boş durmuyor:
"Keban barajı, Türklerin onursal fiyaskosu..."
Bu ortaklık yıllardır hiç değişmedi. Türkiye ne zaman siyasi veya ekonomik bir hamle yapsa karşısında Batı'yla içimizdeki Batıcıları gördü. Mantık hep aynı, Fatih Sultan Mehmet köprüsü'nden, Marmaray'a, İstanbul Havaalanı'ndan Hızlı Tren'e, İHA-SİHA'dan uzay projelerine hatta Çin'e giden trene kadar hepsine karşı çıktılar.
Sonunda "Hani nerede TOGG" diyen CHP genel başkanı bile çıktı
Böyle bir zihniyet bırakın Türkiye'de iktidar olmayı muhalefet olmayı bile hak etmiyor.

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar