Mahmut Övür

Mahmut Övür

Mail: hygjh@hotmail.com

CHP’li üç siyasi aktörün gösterdiği

Muhalefet partileri, son 3 yıldır istisnasız her yıl erken seçim olacak diye yeri göğü inletti, ama hâlâ bir arpa boyu yol almış değiller. Hem partiler arasında hem de her partinin kendi içinde inanılmaz bir adaylık yarışı var ve bitecek gibi de görünmüyor.
CHP bu konuda başı çekiyor. CHP içinde giderek netleşen bir Kemalciler, Ekremciler ve Yavaşçılar yarışı vardı ve giderek sertleşiyordu.
Ancak çok değil bir hafta-on gün içinde öyle şeyler oldu ki, siyaset mühendisliği yapsan böyle bir tablo ortaya çıkmazdı. Sanki bir el, CHP içinde Kılıçdaroğlu'nun önünü açıyor, bir bir rakiplerini elimine ediyordu.
Bu süreci komplo teorisiyle açıklayanlar bile oldu.
Ama her şey biz yaşarken ve gözümüzün önünde gerçekleşti.
Önce İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, bizzat kendi eliyle öyle bir hataya imza attı ki, Ajans değil, küresel dostları bile onu, öfkeli seçmenlerinin elinden kurtaramazdı. Öyle bir havaya girmişti ki, "Vız gelir tırıs gider" diyerek kendisine oy verenlere meydan okudu, onlar da onu yerin dibine batırdı. Buradan tekrar çıkabilir mi emin değilim, ama vazgeçmeyeceğini biliyorum. Fırsatını bulduğunda yeniden o gezilerine başlayacak. Bu arada, araya başka güç merkezleri de girebilir, bu ihtimal de yabana atılmamalı.
Onun yaşadığı bu irtifa kaybı doğal olarak ABB Başkanı Mansur Yavaş'ı da korkuttu. Bu korkuyla Yavaş da Kılıçdaroğlu'nun "hışmına" uğramamak için bir süre işleri alttan alacak. Ancak alttan almasına bile gerek kalmadan o da tıpkı İmamoğlu gibi kendi şansını zora sokan bir hamle yaptı; tuttu "milliyetçi" kimliğiyle çelişen Kaftancıoğlu'na sahip çıktı. Zaten Ahmet Türk, HDP'lilerin oy vermeyeceğini açıklamıştı, şimdi buna samimi milliyetçiler de katıldı. Zirveyi zorlaması zor...
Gördüğünüz gibi Kılıçdaroğlu elini bile oynatmadan (Öyle biliyoruz) parti içi iki rakibi kendi yanlışlarıyla devreden çıktı ve müthiş rahatladı. Şimdi önündeki tek engel 6'lı 28 Şubat İttifakı partileri... Bu tablo o partileri de korkutur mu yoksa ikna mı eder bilemem ama Kılıçdaroğlu tek aday gibi görünüyor.
Bu siyasi zemine rağmen yine de Kılıçdaroğlu'nun aday olamayacağını düşünenlerdenim. Çünkü parti içi iki rakibi, absürt hatalar yaparken o da benzer bir hata yapmaktan geri durmadı. Türkiye'nin cumhurbaşkanı olmaya hazırlanan bir siyasi aktör olarak, Kaftancıoğlu'nu il başkanı yaptığı yetmiyormuş gibi yargı kararından sonra onun marjinal yaklaşımlarına, kirli hakaret diline ölümüne sahip çıkarak CHP'yi o fikirlerle özdeşleştirdi. Artık CHP'de "Ermeni soykırımı" demek veya devleti "seri katil" ilan etmek sorun olmayacak. Bu yeni bir siyaset dili...
Böylece Kılıçdaroğlu, zaten klasik siyasi tavrıyla toplumda karşılık bulmayan CHP markasını, 12 yılda daha da tanınmaz hale getirdi. Şimdi kendi "damgasını" vurarak değiştirdiği bu CHP'yi biraz daha aşağı çekerek kendi eliyle Kaftancıoğlulaştırdı. Bundan sonra yüzde 25 bile hayal...
CHP'de bir araya gelen bu üç siyasi aktörün yaşadıkları bize şunu gösteriyor: Siyaset doğal mecrasında akmadığı için yapay aktörler daha ilk adımda yanlış yapıyor ve sırıtıyor. Laik sosyolojideki öfke ve nefretin nedeni de bu...

***


CHP'DE 'EŞBAŞKAN' AFİŞİ TARTIŞMASI
Kılıçdaroğlu'nun Canan Kaftancıoğlu'nu sahiplenmesi, yeni bir tartışmanın da fitilini ateşledi. 21 Mayıs'ta yapılacak miting için Kaftancıoğlu da kolları sıvıyor ve bir afiş yaptırıyor.



Nasılsa miting onun için yapılıyor ya, bir tarafta Kılıçadaroğlu diğer tarafta kendi fotosu olan "Canan cesurdur, yüreklidir, bizimdir" yazılı bir afiş... Amaa...



Kulislerde konuşulanlara göre Kılıçdaroğlu buna "Eşbaşkan mıyız" diye çok kızmış ve "Milletin Sesi" diye yeni bir afiş yaptırmış.
Bakalım meydanı hangi afiş süsleyecek.

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar