Fuat Uğur

Fuat Uğur

Mail: Fugur1864@gmail.com

​Cumhurbaşkanı’na hakaret eden bir “kaybetmiş”in kıvrak geçmişi

Cemal Enginyurt’u biz MHP milletvekili olarak tanıdık. Çıkışları, heyecanlı konuşmaları, Cumhur İttifakı’nı cansiparane savunuşu hâlâ kulaklarımızda. Eski bir geçmişten söz etmiyorum. Birkaç yıl öncesi hepi topu.

Misal, mütereddit MHP seçmenlerine yönelik şu meydan okuyan çıkışı unutulmuş değil:

“Oyumu MHP’ye vereceğim ama Tayyip Erdoğan’a vermeyeceğim. Kime verecen? Komünist Muharrem İnce’ye mi verecen? Kime verecen? Selahattin Demirtaş’a özgürlük isteyen Babaanne’ye (Meral Akşener’i kastediyor) mi verecen? Ben de diyorum ki oyunu Recep Tayyip Erdoğan’a vermeyeceksen, MHP’ye de verirsen şerefsizsin.”

Sonra MHP’yi ele geçirmeyi başaramayınca İyi Parti’yi kuran ve Millet İttifakı projesi kapsamında HDP’ye güzellemeler yapan Meral Akşener’i topa tutarken dinledik onu:

“Sayın Akşener bir TV kanalında diyor ki: ‘HDP yasal bir partidir. 6 milyon oy alan partiye nasıl PKK’lı deriz?’ Ne diyeceğiz, sana mı soracağız ne diyeceğimizi? HDP de ona oy verenler de bu ülke topraklarının bölünmesini isteyen, Kürdistan kurma hayalinde olan, bu ülkeden, Türk bayrağından rahatsız olan PKK sevicisi bir partidir. Bunu savunmak Meral Akşener’e, Kemal Kılıçdaroğlu’na mı düştü?”

Cemal Enginyurt’un çıktığı televizyon programlarında karşısına oturan farklı fikirde olan konukları konuşturmama konusunda özel bir yeteneği de var. Bağıra çağıra, taramalı tüfek gibi konuşuyor. Benimle de karşı karşıya gelmişti ama sonunda uzlaşmak zorunda kalmıştı.

Kendisinin “Onunla BİR OLMAYACAKTIK da filancayla mı BİR OLACAKTIK” diye bir kalıp üzerine geliştirdiği söylemi var. Henüz Cumhur İttifakı’nın savunucusu ve MHP’de olduğu sırada bu söylemi sık sık kullanırdı aşağıdaki örnekte olduğu gibi. O örnekte büyük harflerle yazdığım bölüme iyi dikkat edin:

“Diyorlar ki Bahçeli MHP’yi sattı, nasıl Tayyip Erdoğan ile birlikte oldu? Kimle bir olacaktık? Recep Tayyip Erdoğan ile bir olmayacaktık da ‘Kocam bir kilo domuz etini 7 dakikada yedi’ diyen dinsizle (Canan Kaftancıoğlu’nu kastediyor) mi bir olacaktık? Recep Tayyip Erdoğan ile bir olmayacaktık da sabah okunan ezandan tiksiniyorum diyen CHP’li Sare ile mi bir olacaktık? Recep Tayyip Erdoğan ile bir olmayacaktık da ‘Şehitler ölmez, vatan bölünmez’ diyenlerden nefret eden CHP ile mi bir olacaktık? Selahattin Demirtaş’a özgürlük isteyenlerle mi bir olacaktık? RECEP TAYYİP ERDOĞAN İLE BİR OLMAYIP DA PKK CENAZELERİNE KATILIP DA AĞLAYANLARLA MI (Gamze İlgezdi ve Sezgin Tanrıkulu’nu kastediyor) BİR OLACAKTIK?(…) Bunlarla bir olmaktansa Recep Tayyip Erdoğan ile bir olmak şereftir, onurdur.”

Aynı Cemal Enginyurt, MHP lideri Devlet Bahçeli tarafından çıkardığı arızalar ve sebebini bilmediğimiz bir sürü hadise nedeniyle 1,5 yıl önce partiden tardedilince (kovulunca) ne yapacağını bilemedi önce. Boşlukta serseri mayın gibi dolaştı durdu. Arayıştaydı. Yukarıdaki sözleri söylediği CHP ve İyi Parti’ye yamanamayacağını, dahası bunu izah edemeyeceğini anlayınca Millet İttifakı’nın bileşenlerinden Demokrat Parti’ye mayna etti.

Şimdi yukarıdaki büyük harflerle altını çizdiğim sözlerine bakın ve “Siyasetçiyim” diyen bir insan nasıl bu kadar kısa zamanda kendisini siyasi ahlaktan azade tutacak bir süreç yaşar ibretle görün.

Cemal Enginyurt önceki gece TV NET'te Taha Hüseyin Karagöz’ün SERT SORULAR programına katıldı ve bakın ne dedi:

“Yahu. GAMZE İLGEZDİ İLE SEZGİN TANRIKULU cenazeye gitti, ee biz bu CHP ile bir olmayalım. Ne yapalım? Recep Tayyip Erdoğan ile bir olalım da anamızı bel..meye devam etsin mi diyelim yani?”

Bu sözlerin videosu önüme düştüğünde tam anlamıyla dehşete düştüm! Sedef Kabaş’ın ettiği hakaret bununkinin yanında bayağı masumane kalmaktaydı. Adam resmen Cumhurbaşkanımıza “Milletin anasını bel..yor” diye hakaret etmekteydi. Bundan daha aşağılık bir küfür olabilir miydi?

Programı sunan Taha Hüseyin Karagöz’ü Afganistan’da yaptığı başarılı habercilik nedeniyle çok beğenmiş ve bunu da sosyal medya hesabımda ifade ederek kendisini kutlamıştım. Cemal Enginyurt’un bu hakaretini görünce tabii paylaştım ve arkadaşımızdan bir cevap geldi. Şöyle diyordu:

“Fuat Bey eski bir gazeteci olarak hak verirsiniz ki konuğun ağzını kapatmamız mümkün değil. Ancak sorulması gerekenleri sormaya çalıştım. Eksiğim vardır. Daha iyisini yapanlar elbet vardır. Eleştirinizi saygıyla kabul ediyorum.”

Çok da üzüldüm. Doğru, konuğunun ağzını kapatamazdı ama bu kadar ağır bir küfrü duyduktan sonra ki kendisi de “çok ağır oldu bu” diyor o esnada,  programı kapatmalıydı. En doğrusu ise Cemal Enginyurt gibi birini programa çıkarmanın, gerçekten canlı bomba ile dans etmek gibi bir şey olduğunu evvelden bilmek gerekirdi.

Evet, daha önceleri “Neden Erdoğan ile bir oluyorum. Hiç olmazsa Recep Tayyip Erdoğan’ın elinde ÜLKÜCÜ KANI yok. AK Partililerin elinde ÜLKÜCÜ KANI yok” diyen de o…

“Düne kadar başörtülülere gerici, karafatma diyenlerle Saadet Partililer nasıl bir araya geldiler, onu izah etsinler” diyen de…

Hatta “CHP’nin tabanıyla problemimiz yok ama tavanı komünist ve PKK’lı. Özgür Özel FETÖ’cü” diyen de Cemal Enginyurt.

Şimdi ise “Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı niye beğeniyorum. Bunu ilk defa sizin programınızda söylüyorum. Kıskandığım bir lider. Heyecanıyla, duruşuyla coşkusuyla imrendiğim, kıskandığım bir lider” diye tanımladığı bir Cumhurbaşkanı’na yukarıdaki küfrü etti.

Bir insan nasıl böyle bir duruma düşer akıl alır gibi değil.

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar