Abdulkadir Selvi

Abdulkadir Selvi

Mail: dfdkgjdlgk@hotmail.com

Derin devlet, Mitras ve Diyarbakır’da Erdoğan’dan beklentiler

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Diyarbakır programını izlemek için bir gün önceden gittim.

Amacım Erdoğan’ın konuşmasından önce halkın nabzını tutmaktı. Cıvıl cıvıl bir Diyarbakır buldum. Sokaklar canlıydı. Meydanlar doluydu. Ciğerciler, kadayıfçılar dolup dolup boşalıyordu. Meydana vardığımda ise gençler vardı, canlı müzik yapılıyordu. Meydanda Bursa’daki, Antalya’daki, İstanbul’daki bir konserden farklı bir manzara yoktu. Hatta daha kıpır kıpırdı. Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Misbah Demircan, konserlere katılımın bazı geceler 70 bine kadar ulaştığını söyledi.

BARTIN HÜZNÜ ÇÖKTÜ

OHAL dönemlerinde de çözüm sürecinde de hep Diyarbakır’daydım. Her dönemde farklı bir Diyarbakır karşılar sizi. Bu kez coşkulu bir Diyarbakır buldum. Bu kez huzurlu bir Diyarbakır buldum. Bir dönemler hava kararmaya başlayınca Diyarbakır tenhalaşmaya başlardı. Terörün huzursuzluğu, korkusu sinerdi şehrin üstüne. Bu kez gündüzü hareketli ama gecesi daha canlı bir Diyarbakır vardı. Şehrin coşkulu bir saatinde Bartın’daki patlamanın haberi geldi. Zaman ilerledikçe Amasra’da bir felaket yaşandığı belli olmaya başladı. O andan itibaren Diyarbakır’da müzik durdu, meydanda eğlenen gençler eğlenceyi bıraktı. Bir burukluk hâkim olmaya başladı. Haberlerden Bartın’daki kurtarma çalışmaları izlenmeye başladı. Diyarbakır oldu Bartın.

DİYARBAKIR’DA ERDOĞAN BEKLENTİSİ

Diyarbakır, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yapacağı konuşmayı bekliyordu. Çünkü yeni bir Diyarbakır var. Diyarbakır, Erdoğan’ın vereceği mesajları önemsiyordu. Belki 2023 seçimlerine giden süreç Erdoğan’ın konuşmasında vereceği mesajlarla şekillenecekti. Ama olmadı.

YENİ BİR PERSPEKTİF

PKK ile mücadelede en başarılı dönemi yaşıyoruz. Türkiye’nin sınırları içinde sayılarının 120’nin altına düştüğü söyleniyor. PKK dağlarda azaldı, şehirde korku iklimini yaratamıyor, kepenk kapatarak, sokakları ateşe vererek hayatı felç edemiyor. Ama farklı bir konsepte geçmişler. Diyarbakır’da onu gözlemledim. HDP, siyasetiyle, ticaret odasıyla, Amedspor’la, baroyla, STK’larla Diyarbakır’da kültürel hâkimiyetini sürdürüyor. Söylemi belirliyorlar. Bu yeni bir mücadele yöntemi. Dağlardaki mücadele kazanılmış ama şehirlerdeki kültürel iktidar kazanılamamış.

İKLİM DEĞİŞMEDEN

Çözüm sürecinde Nevruz’u izlerken, Mesut Barzani’nin, Şivan Perver’in, İbrahim Tatlıses’in katıldığı programları takip ederken, bir gün gelecek bu şehirde hendek savaşları yaşanacak dense kim inanırdı? O nedenle bu iklim yeni bir iklim. Bu fırsatı iyi değerlendirelim. Bir daha o günlere dönülmemesi için siyaseten ve kültürel olarak bu boşluğu dolduralım diyorum.

GÖNÜL DİLİNİN ÖTESİ

Erdoğan, her zaman gönül diliyle konuştu Diyarbakırlılarla. Gönül dili gerekli ama yetmiyor. Ama bu kez yeni bir dokunuş bekleniyor. Çünkü AK Parti bir süredir bölgede siyaset üretmiyor. Siyaseten bu boşluğu doldurmuyor. Bölgenin Ankara’daki temsiliyeti yok denecek kadar azalmış durumda. Diyarbakır’da bu çok farklı değerlendiriliyor. Diyarbakır’ın kanaat önderleriyle konuştuğunuzda onlar anadil diyor, başka bir şey demiyorlar. Haklılar. Bir dönemler Kürt sorunu adına 32 başlık sıralardık. Şimdi bu, bir iki başlığa inmiş durumda. Ama Kürt sorunuyla ilgili olarak anadil de dahil olmak üzere konuşulacak o kadar başlık, yapılacak o kadar güzel işler var ki... Erdoğan, Türk siyasetinde bu konuda en büyük bedeli ödemiş, en büyük adımlar atmış bir lider. O nedenle Erdoğan’dan beklenti büyüktü zaten.

EKONOMİK KALKINMA

Başka bir Diyarbakır buldum, dedim. Artık bir yüzünü kalkınmaya, büyümeye, istihdama, ihracata, yatırıma çevirmiş bir Diyarbakır var. Diyarbakır’da işadamlarıyla ekonomiyi konuştuk. Kendimi bir an Kocaeli’nde, Sakarya’da, Denizli’de zannettim. Çünkü biz Diyarbakır’da böyle şeyleri konuşmamışız. Varsa terör yoksa açılım. Diyarbakırlı işadamlarının kredilere ulaşmada, KGF desteklerinden yararlanmada, banka teminatlarında sıkıntıları var.

TURİSTLERDEN YOĞUN İLGİ

Diyarbakır terörle anılmak istenmiyor. Gidin görün, muhteşem bir şehirdir Diyarbakır. Hendek savaşlarıyla yakıp yıkılan Sur, dünyanın en güzel turizm destinasyonlarından birine dönüşmüş. 1 milyon turist gelmiş. Daha da gelmeye devam ediyor. Sur ve İç Kale’nin olduğu bölümler eğer Avrupa’nın başka bir şehrinde olsa uçaklara dolup gezmeye gidersiniz. Ama Diyarbakır hemen orada sizi bekliyor.

GASTRONOMİ ŞEHRİ

 Diyarbakır ayrıca yemekler konusunda da bir yarışa girmiş durumda. Gaziantep gibi gastronomi şehri olmaya aday. Bence de fazlasıyla layık. Diyarbakır mutfağı dünya çapında bir mutfak.

DİYARBAKIR CEZAEVİ

Bu kez geldiğimde 12 Eylül’de işkenceleriyle ünlü Diyarbakır Cezaevi’ni ziyaret ettim. Daha kapıdan girerken Oktay Esat Yıldıran’ın ve köpeği Co’nun sesi kulağımdaydı. Boşaltılmış bir cezaevi olsa bile koğuşları gezerken kanım çekildi desem yeridir.

DAN BROWN VE MİTRAS

Değinmesem büyük bir eksiklik olurdu. UNESCO’nun geçici dünya mirası listesinde olan Zerzevan Kalesi’ni ziyaret ettim. ABD’li ünlü milyarder Rockefeller’in gizlice ziyaret ettiği söylenen Zerzevan Kalesi’ndeki kazının başkanı Doç. Dr. Aytaç Coşkun çok kıymetli bilgiler paylaştı. Sadece şunu söyleyebilirim. Orası bir kale değil. Cehaletimi bağışlayın. Ben yeni öğrendim ama orası dünyada ilk derin devletin oluşturulduğu yer. İlluminatileri, Tapınak Şövalyeleri’ni, Da Vinci şifresini, Haşhaşileri unutun. Mitras var artık. Tüm gizli yapılanmaların esin kaynağı olan Mitras’tan söz ediyorum. Demek ki derin devlet çok eskilerden beri varmış. Derin yapılanmaların temelinin atıldığı yerden, Zerzevan Kalesi’nden, Mitras’tan size selamlar. Eğer Dan Brown olsaydım ‘Da Vinci Şifresi’nden sonra bir de Mitras’ı yazardım. Ama bende nerede o kabiliyet!

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar