"Her sözde takipte miyim, suç oluştu mu?" diye kaygılıysan, orada düşünce ve ifade özgürlüğü; sınırlı, sorunlu, sansürlüdür.
**
Hazır cevaplı olmayın, cevaba hazır olun: 1-Cevap stoklarınız sürekli tükenir 2-Stoklarınız yeni durum ve soruları karşılamaz.
**
Günah deryasında kaygısızca yüzüp "Dona düşen bir damla abdest bozar mı?" diye telaş edenlere inanmayın.
**
Çok duyarsızlaştık, sensörlü lambalar ve pisuvarlar insanı fark ediyor ama bir tek insan insanı fark edemiyor.
**
Bir ülkede adaletin bozulması, parçaları kaybolmuş puzzle gibidir. Artık orada uyum ve düzen kalmaz.
**
İletişim araçları hayatımızı o kadar fazla doldurdu ki, iletişim amaçlarına yer kalmadı. Elde var, boş lakırdı.
**
Bir makama geçmek; hak, adalet, ehliyet ve liyakatle olmazsa, durum kader, kısmet, talih ve nasiple açıklanır.
**
Sürekli şeytan taşlarsanız ona benzemeye başlarsınız. Nefretinizi bilemekten ziyade, sevginizi artırmaya bakın.
**
Her sevdiğin şiirin, şairiyle tanışmaya kalkma. Baldaki tadı ve güzelliği arıda bulamayabilirsin.
**
Birine harika olduğunu söyleyin, hemen buna inanacaktır. Gerçeği hepimiz biliriz ama işimize gelene inanırız.
**
Öfke, egonuzun patolojik şekilde şişmesiyle, sizi canlı bombaya dönüştürmesidir. Önce sizi parçalar.
**
Zekâ seviyesi düşük olanlara mizah vermeyin, beklenmeyen etki olarak yüzünüze kusabilir.
**
İç başarı (sevgi, bilgi, erdem, özsaygı) mütevazı, sessizdir; dış başarı ise (servet, şöhret, makam) küstahtır, bağırır.
**
Efendi çiftliğini değiştirmiş; sen köle kaldıktan sonra ne diye bunun için kederlenir ya da neşelenirsin.
**
Roman kahramanı Don Kişot'a güleriz. Ama egemen Don Kişot’ları alkışlamaya ve onun uşağı Sanço olmaya bayılırız.
**
"İyiliğe iyilik, kötülüğe kötülük" adalet gibi görünse de, kişiliğiniz hep başkasının tavrına bağlı kalacaktır.
**
Herkes dürüst olabilir, tabii ki eğer maliyeti sıfır ise.
**
Her vicdan sızlamaz. Çünkü bazı vicdanlar, eskimiş ayakkabı köselesi gibi kirli ve cansızdır.
**
Ulufe gibi dağıtılan makamlardan pay kapanların, kapıkulu askerleri gibi görev yapmaları kaçınılmazdır.
**
Hak edilmeden elde edilen unvanlar kişilik değerini yükseltmez, bilakis kişiyi küstah yapar.
**
Bir halkın stockholm sendromundan kurtulabilmesi, yeni bir felakete kadar devam eder.(1)
**
Bir insanın dediğine değil, yediğine bakın; eğer haram lokma yiyorsa dürüstlükle ilgili sözlerine itibar etmeyin.
**
Fakire yardım ederken de, zalimle mücadele ederken de en yakınındakilerden başlayacaksın.
**
İnanç ve ibadetinizin sağlamasını yapmak için ahlakınıza bakın, güzel değilse inanç ve ibadetiniz yanlıştır.
**
Temiz ve güzel giyinmek, sadece bireysel bir tercih değildir. Aynı zamanda sosyal bir görevdir.
**
İsraf sadece çöpe attığınız yiyecek içecek değildir, vücudun ihtiyacından fazla yemeniz içmeniz de bir israftır.
**
Piyasada felsefi özdeyiş elbisesiyle çok söz dolaşıyor. Karşılaşırsanız görünüşüne değil, özüne bakın.
**
Seçme özgürlüğümüz çok eskilere dayanır. Kadim zamandan beri "Kırk katır mı kırk satır mı? "(2) diye bize sorarlar.
**
Bir insanı tanımak istersen; çıkarlarıyla erdemli davranış çarpıştığı zaman, hangi tarafı tutuyor, ona bakın.
**
Dua ederken de doğru dürüst bir adam gibi olun; yalvar yakar, salya sümük bir yalaka gibi olmayın.
**
Ey merhamet sahibi! Fakir sadece Ramazanda mı açlık çeker? Yoksa sen sadece sevap kampanyası fırsatçısı mısın?
**
Meselelere kuş bakışıyla değil, kuş gibi bakanlarla hiç bir sorun çözülmez.
Yorum Yazın