Mevlüt Tezel

Mevlüt Tezel

Mail: dfdklggl@hotmail.com

Erdoğan şapkadan tavşan çıkardı

Kasım ayından beri döviz kurlarının hızla yükselmesi, enflasyonu artırıyor ve piyasaları olumsuz etkiliyordu. Dolar 18.4 TL'ye kadar çıkınca, ihracat yapanlar bile fiyat belirleyememe noktasına gelmişti.
Kenarda dövizi olanlar mısır patlatıp kurdaki yükselişi keyifle izliyordu. Sosyal medyada panik havasını artıracak paylaşımlar yapılıyordu. Marketler doların yükselişini bahane ederek her ürüne zam üstüne zam yapıyordu. "Dolar 20 TL, 25 TL olacak" yorumlarının etkisinde kalanlar, 17 liradan dolar alıyordu.
Muhalefet erken seçim diye bastırırken Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yine şapkadan tavşan çıkardı. (Olması mümkün görünmeyen bir olayı sihir sayılabilecek sürpriz bir şekilde gerçekleştirmek) Herkesi ters köşeye yatıran 'kur farkı' hamlesini yaptı.
Erdoğan, "Türk Lirası varlığının mevduat kazancı kur artışından yüksekse, bu getiriyi elde edecek ama kur getirisi mevduat kazancının üstünde kalırsa aradaki fark doğrudan vatandaşımıza ödenecek" diye konuştu.



KİMSE BEKLEMIYORDU

Yeni sistemle birlikte vatandaşın bankadaki TL birikimi, eğer dövizdeki kur artışının altında kalırsa ortaya çıkan fark vatandaşa ödenecek. Yeni sistemin adı 'Kur korumalı TL mevduat.' Daha basit özetlemek gerekirse; birikmiş dolarınız varsa bozdurup TL'ye geçerseniz, bankaya yatırdığınız para vade sonunda faiz ya da döviz kuru hangisi yüksekse o farkı alır. Bu yeni modelin bonusu ise ortaya çıkacak kazancın stopaj vergisinden muaf tutulacak olması.
Erdoğan'ın açıklamasından sonra, Dolar/TL, Euro/TL ve altın fiyatları yüzde 35'in üzerinde değer kaybetti. 18.4 TL seviyelerinde olan dolar tarihte eşi benzeri görülmemiş bir şekilde bir gecede 12 TL'nin altını gördü. Vatandaşlar dolarını bozdurmak için sabah döviz bürolarına koştu!
Hükümetin ekonomik politikalarını eleştiren ve papağan gibi 'faizlerin artırılması' dışında bir çözüm sunmayan ekonomistler bile 'kur farkı' hamlesini akıl edemedi.
Şu an muhalefetteki derin sessizliğin nedeni de Erdoğan'ın doları bir gecede 6 lira birden düşüren, piyasalara güven veren 'kur farkı' hamlesini beklemiyor olmalarıydı!
Kamu ve özel bankaların yeni sisteme geçişiyle birlikte enflasyonun düşmesi bekleniyor. Eğer hayat pahalılığı hızla düşerse, çalışanların ve emeklilerin maaşlarındaki artış erimezse, erken seçim isteyen muhalefet partilerinin ellerindeki 'dolarizasyon' ve enflasyon kozları ortadan kalkabilir.
2023 seçimleri öncesinde siyasi partiler arasında kartlar yeniden dağıtılır!

***


ZAMLAR GERİ ALINMALI
Şimdi, döviz kurlarındaki yükselişi bahane edip ete, süte, ekmeğe, mazota, gübreye, tuvalet kağıdına, benzine, peynire, kahveye, elektriğe, suya, gaza, yağa, bebek bezine, sabuna, makarnaya, pirince, şekere, vs. her şeye zam üstüne zam yapanların fiyatları geriye çekmesine sıra geldi.
Dolar yükselince otomobil, cep telefonu, bilgisayar gibi ithal ürünlerin zamlanması normal. Anormal olan başta gıda olmak üzere yerli üretim mallara dolardaki yükseliş bahane edilerek yapılan zamlardır!



Devletimiz hiç vakit kaybetmeden bütün müfettişleri sahaya sürüp doları bahane edip zam yapanları denetlemeli. Bütün market zincirlerinde son iki ayda yapılan zamlar tek tek denetlenmeli ve haksız kazancın önüne geçilmeli.
Son zamlar geri alınmazsa 'kur farkı' vatandaştan çıkar! Esas denetim şimdi yapılmalı!

***


YAKIŞTI MI BU AÇIKLAMA?
Dün dolar 18 liradan 12 liraya düşüp, piyasalara güven gelirken, vatandaş 'dolarizasyon'a karşı mücadelede umutlanırken İyi Parti milletvekili Durmuş Yılmaz, vatandaşa döviz alın mesajı verdi.



Elbette vatandaş birikimini yine döviz alarak değerlendirebilir. Ancak "Döviz almanın zamanı" demek bir vekilin işi değildir. Eğer Yılmaz, sosyal medyadaki popüler ekonomistlere özendiyse, vekilliği bırakıp yatırım danışmanlığına başlasın!
Ayrıca Merkez Bankası başkanlığı yapmış bir insan, şu anki kritik ortam için "Döviz alım fırsatı" diyorsa onun vatanseverliği hakkında kafamda soru işaretleri oluşur!

***


ARADA ÇOK FARK VAR!
Dövizdeki büyük düşüşün ardından döviz bürosuna koşan bir vatandaş, 18 liralardan aldığı doları 12 liradan bozdururken "Zarar etsem de güzel oldu. Bana göre düşmesi gerekiyordu, iyi oldu. Kaybetsem de çok mutluyum" dedi.



Bir bu açıklamaya bakın, bir de İyi Parti vekili Durmuş Yılmaz'ın "Şimdi döviz alım fırsatı" gibi sorumsuzca açıklamasına bakın!
Biri eski Merkez Bankası Başkanı, diğeri kenara koyduğu dolardan kaybetse bile memleketin istikbalini düşünen temiz yürekli bir vatandaş!

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar