Abdulkadir Selvi

Abdulkadir Selvi

Mail: dfdkgjdlgk@hotmail.com

Erdoğan’ın karşısında kim ne kadar oy alıyor?

2023 seçimlerine uzun bir süre var ama Erdoğan’ın karşısına kimin çıkacağı konusu önemini koruyor. Konsensus Araştırma, aralık ayı anketinde sadece iki isim önermek suretiyle bu soruya yanıt aramış.

İMAMOĞLU MU ERDOĞAN MI?

Ekrem İmamoğlu ile Erdoğan yarıştığı takdirde, Erdoğan diyenlerin oranı yüzde 53.7 çıkarken, İmamoğlu yüzde 46’ya ulaşıyor.

YAVAŞ MI ERDOĞAN MI?

Mansur Yavaş ile Erdoğan’ın adaylığı söz konusu olduğunda ise Erdoğan’a yüzde 55.2 oranında oy çıkarken, Yavaş yüzde 44.8 alıyor.

GÜL MÜ ERDOĞAN MI?

Yine Abdullah Gül’ü sormuşlar. Kılıçdaroğlu bana yine kızacak. “Selvi’ye bunu kim yazdırmış” diyecek. Cevabını veriyorum. Bana bunu Konsensus yazdırdı. Çünkü Erdoğan ve Gül yarıştığı zaman ne olur diye sormuşlar. Erdoğan diyenlerin oranı yüzde 76.3’e yükselirken, Gül 23.7’de kalmış.

AKŞENER Mİ ERDOĞAN MI?

Ha, bir de tek kadın aday olarak Meral Akşener-Erdoğan sorusu var. Erdoğan yüzde 63.8 alırken Akşener yüzde 37.2’ye çıkıyor.

Enteresan bir şey, Meral Akşener ya da Abdullah Gül gibi muhafazakâr bir isimle yarıştığı takdirde Erdoğan’ın oyları yüzde 70’lere kadar tırmanıyor. Belli ki muhalif seçmen Erdoğan’ın karşısına CHP’den bir ismin çıkmasını istiyor. Konsensus’un araştırma yaptığı tarihte Kılıçdaroğlu’nun adaylığı gündemde değildi, o nedenle sorulmamış ama bence ciddiye almak gerekiyor.

AİHM’YLE DEMİRTAŞ GERİLİMİ VE ÇÖZÜM ÖNERİSİ

CUMHURBAŞKANI Erdoğan, AİHM’nin Demirtaş’la ilgili kararının siyasi olduğunu belirtip, “Bu karar bizi bağlamaz” demişti. Ama asıl Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın gözden kaçan bir cümlesi vardı. Erdoğan, AİHM’nin benzer yaklaşımı FETÖ davalarında da göstermemesi temennisinde bulunup, “Aksi takdirde, bunca çifte standarda ve riyakârlığa daha fazla tahammül etmek mecburiyetinde olmadığımızın da bilinmesini isterim” diye uyarmıştı.

Erdoğan’ın sözleri ne anlama geliyor? Cumhurbaşkanı AİHM’ye aba altından sopa mı gösteriyor? Hadi bir adım ilerisinde, AİHM’den ayrılmayı mı ima ediyor?

AB VE ABD’YE ELİNİ UZATTI

Oysa tam tersi bir hava söz konusu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, aynı konuşmada Amerika ve Avrupa Birliği ile yeni sayfa açmaktan söz etmişti. “Önümüzdeki dönem ekonomide, sağlıkta, güvenlikte olduğu gibi dış politikada da Türkiye’nin şahlanış dönemi olacaktır” demişti. Türkiye’nin bu iklime ihtiyacı var. AİHM’nin Demirtaş kararının bu süreci zehirlemesine fırsat verilmemeli. Belli ki Demirtaş ve avukatları AİHM’den böyle bir kararı bekledikleri ve Türkiye’yi zor durumda bırakmak için pandemiyi gerekçe göstererek mahkemeye çıkmamıştı. Ancak biz AİHM’nin kararıyla ilk kez karşılaşmıyoruz ki...

ÖCALAN KARARI

AİHM, 12 Mart 2003 ve 12 Mayıs 2005 tarihinde Öcalan’ın adil yargılanmadığına karar vermişti. Ankara ve İstanbul ağır ceza mahkemeleri dosyayı tekrar gözden geçirmekle birlikte, davanın yeniden görülmesi ve yeniden duruşma düzenlenmesi talebini reddetti. Dosya üzerinde inceleme yapıldı. Ne oldu? AİHM bunu yeterli buldu. Öcalan’ın avukatlarının yaptığı başvuruyu reddetti ve Öcalan dosyasını kapattı.

ÇÖZÜM

Türkiye ile AİHM’nin restleşmesi sadece hukuki seviyemiz açısından değil, Türkiye’nin görünümüne zarar verdiği için, bu işi çözümü zor olan düğümü çözen İskender’in kılıcı gibi bir hamle ile çözmemiz mümkün. Öcalan kararında olduğu gibi. Bizim kılıcımız da hukuk olsun.

ÖZTÜRK YILMAZ’IN SUÇU NEYDİ?

ÖZTÜRK Yılmaz, bir TV programında “Ezan Türkçe okunsun” dediği için CHP’den ihraç edilmişti. Öztürk Yılmaz CHP’den milletvekili seçilmiş, Kılıçdaroğlu’nun desteğiyle dış ilişkilerden sorumlu genel başkan yardımcılığı görevine getirilmişti. Öztürk Yılmaz“Ezan Türkçe okusun kardeşim, ben anlayım. Kuran okunsun. Anlayım. Benim dilim her tarafta konuşulsun” dediği için ihraç edilmişti. Hem de bizzat Kılıçdaroğlu’nun verdiği talimat üzerine. Çünkü o günlerde Kılıçdaroğlu, başörtülülerin sorunlarına ilgi gösteriyor, imam-hatip mezunlarıyla bir araya geliyor, muhafazakâr kesimlere mavi boncuk dağıtıyordu. Ama aynı Kılıçdaroğlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun Şeb-i Arus’ta Türkçe mevlid ve Türkçe Kuran okutmasına sesini çıkarmıyor.

ARAPÇA YASİN, TÜRKÇE KURAN

Oysa Ekrem İmamoğlu, farklı bir CHP’li profili çizmişti. Milliyetçi ve muhafazakâr kesimleri de kucaklayan bir kampanya yürütmüştü. Seçim kampanyası sırasında camide vakit namazını kılan, Eyüp Sultan’da Arapça Yasin-i Şerif okuyan İmamoğlu, İstanbul’un muhafazakâr semtlerinde de ciddi oranda bir oy alıp seçimi kazanmıştı.

İMAMOĞLU’NUN MUHAFAZAKÂR OYLARI

Bir kıyaslama olması açısından İmamoğlu’nun, muhafazakâr yönleriyle önplana çıkan ilçelerden aldığı oyları paylaşmak istiyorum.

CHP, 30 Mart 2014 yerel seçimlerinde Başakşehir’de yüzde 33.90 oranında oy almıştı. 23 Haziran 2019 seçimlerinde Başakşehir’deki oyunu yüzde 47.55’e çıkardı.

CHP, 30 Mart 2014 yerel seçimlerinde Bağcılar’da yüzde 19.72 oranında oy almıştı, 23 Haziran 2019 seçimlerinde Bağcılar’daki oy oranını yüzde 32.95’e yükseltti.

CHP, 30 Mart 2014 yerel seçimlerinde Sultanbeyli’de yüzde 7.04 oranında oy almıştı. 23 Haziran 2019 seçimlerinde Sultanbeyli’den yüzde 32.95 oranında oy aldı.

CHP, 30 Mart 2014 seçimlerinde Fatih’te yüzde 31.58 oranında oy almıştı. 23 Haziran 2019 seçimlerinde Fatih’te AK Parti’yi geçerek oy oranını yüzde 49.51’e çıkardı.

MEVSİMLİK KIYAFET DEĞİL

İmamoğlu bunu Türkçe Mevlid ve Türkçe Kuran okutarak yapmadı. CHP’den dindar olması beklenemez. Laik ve Atatürkçü bir partidir. Ama dini değerlere saygılı bir CHP pekâlâ mümkündür. Ama bu mevsimlik elbise gibi, seçimden seçime giyilebilecek bir kıyafet değildir.

Ekrem İmamoğlu’nun geç kalsa da,’Bence de Şeb-i Arus töreninde, Yüce Kur’an’ın Arapça okunması gerekir’ demesi önemliydi. Doğru olan tavır buydu.

 

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar