Abdulkadir Selvi

Abdulkadir Selvi

Mail: dfdkgjdlgk@hotmail.com

Ermeni toplumu kaymakam haberini nasıl karşıladı?

Ermeni toplumundan avukat Berk Acar’ın kaymakamlık sınavlarını kazandığı haberini Agos’un Twitter hesabında görünce inanamadım.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’yu aradım. Soylu, Berk Acar’ın, sınavlarda çok başarılı olduğunu, kaymakam olmaya hak kazandığını söyledi. Ama konuşmasından Soylu’nun Berk Acar’ın kaymakam olmaya hak kazanmasından dolayı memnun olduğu sonucunu çıkardım. İlgi gösterdiği belliydi.

Ermeni cemaatinin önde gelen isimlerinden Prof.Dr. Toros Alcan ile konuşurken, habere şaşıran tek kişinin ben olmadığımı fark ettim. Yurtdışındaki Ermeni cemaatinden de arayıp bunun bir ‘Zaytung haberi’ olup olmadığını soranlar olmuş. Önce doğruluğuna pek inanamamışlar. Çünkü Cumhuriyet tarihi boyunca ilk kez bir Türkiye Ermeni toplumundan birinin mülki amir olması söz konusu olmuş. Haber doğrulanınca bu kez Ermeni toplumunda büyük bir sevinç dalgası yaşanmış.

SEVİNÇLE KARŞILANMIŞ

Bir dönem Vakıflar Genel Müdürlüğü bünyesinde Azınlık Vakıfları Temsilcisi olarak görev yapan Toros Alcan, “Berk Acar’ın kaymakamlık sınavını kazanması Ermeni cemaatinde büyük bir sevinçle karşılandı. Özellikle yurtdışındaki Ermeniler telefon yağmuruna tuttular. Bu bir devrim olarak değerlendirildi. Ermeni toplumu olarak özgür ve eşit vatandaşlar olduğumuzu hissetmemizi sağladı. 7’den 77’ye cemaat çok mutlu” diye duygularını açıkladı. Toros Alcan, önemli bir noktaya parmak bastı: “Nefret söylemini azaltmamız lazım. Bunu değişimin ve dönüşümün başlangıcı olarak görüyoruz” dedi. Ardından ekledi: “Özellikle gençlerimiz bu gelişmeden dolayı çok mutlu oldular. Berk Acar’da kendi geleceklerini görmek istiyorlar.”

UMUT IŞIĞI OLDU

Vakıflar Genel Müdürlüğü’nde Azınlık Vakıfları Temsilcisi olan Can Ustabaşı ile konuştum. Avukat Berk Acar’ın kaymakam olarak atanacak olmasını Çok güzel bir haber” diye değerlendirdi. “Biz yurtdışına gidenlere Türkiye’ye dönmeleri için çağrı yapıyoruz. Bu gelişme yurtdışındakilerin Türkiye’ye dönüşünü teşvik etmesi açısından çok olumlu bir referans oldu. Şimdi gençlerimiz ‘Türkiye’ye döndüğümüzde biz de polis, öğretmen, kaymakam olabilir miyiz? Kamuda görev alabilir miyiz?’ diye sormaya başladı. Bir umut ışığı oldu” diye konuştu.

AZINLIK TAŞINMAZLARININ DURUMU

Can Ustabaşı, Türkiye’nin Azınlık Vakıfları’nın mallarının geri iadesi konusunda çok iyi durumda olduğunun altını çizdi. Şimdiye kadar 1084 taşınmazın cemaat vakıflarına iadesi sağlanmış. 21 taşınmazın ise bedelinin ödenmesine karar verilmiş.

Bu arada Edirne’deki sinegogdan Gökçeada’daki kiliseye kadar azınlıklara ait çoğunluğu ibadethane olan 23 taşınmazın onarımı ise devam ediyor. Gayrimüslim vatandaşlarımızın eşit, ibadetlerinde özgür ve Türkiye Cumhuriyeti’nin eşit yurttaşları olduklarını hissetmelerinin ne anlama geldiğini yıllar önce Mor Gabriel Manastırı’nı ziyaret ettiğimde fark etmiştim.

ERDOĞAN’IN YAKLAŞIMI OLUMLU

Azınlık temsilcileriyle ne zaman konuşsam AK Parti iktidarı döneminde Vakıflar Yasası’nda yapılan düzenlemeler nedeniyle çok yol kat edildiğini söylüyorlar. Can Ustabaşı da, “Azınlıklara haklar konusunda çok iyi durumdayız” derken çok samimiydi. Özellikle Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın azınlıklara yönelik eşit vatandaşlık temelli yaklaşımından çok memnunlar.

AZINLIK SEÇİMLERİ

Azınlıkların adım atılmasını bekledikleri önemli bir sorunları var. O da 2009 yılından bu yana yapılamayan seçimlerin yapılmasını talep ediyorlar.

CEMEVLERİNE KABİNEDEN GÜÇLÜ DESTEK

GEÇEN hafta Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Bakanlar Kurulu toplantısından sonra cemevleriyle ilgili raporu görüştüklerine dair açıklamasına yer vermiştim. Gazeteciliğin önemli bir kuralı da fikri takiptir. “Peki görüşüldü de ne oldu, bir karara varıldı mı?” sorusunun peşine düştüm.

Cemevleriyle ilgili raporun müzakeresi sırasında bakanlar önemli katkı yapmışlar. Cemevleriyle ilgili yapılacak düzenlemeye güçlü bir destek gelmiş. Bazı marjinal grupların faaliyetlerinin ise Alevi toplumuna mal edilemeyeceğinin altı çizilmiş. Cumhurbaşkanı Erdoğan yapılan değerlendirmeler ışığında rapor olgunlaştırıldıktan sonra kabine toplantısında yeniden ele alınmasını istemiş.

NELER PLANLANIYOR?

Kabine toplantısındaki pozitif havaya bakınca cemevleriyle ilgili düzenlemelerin hayata geçmesi için bir engel görünmüyor.

Cemevlerine Kültür Merkezi statüsünün tanınması...

Dedelere maaş bağlanması...

Cemevlerinin elektrik ve su giderlerinin karşılanması...

Burada önemli olan Cemevlerinin elektrik su parasının karşılanması değil. Bu tür adımlar iç barışımızın tahkim edilmesi ve kardeşlik hukukumuz açışından önemli. Bu ülke hepimizin ve bu vatanda huzur içinde yaşayabiliriz.

REFORM RUHU DÖNÜYOR

Hem cemevleriyle ilgili düzenlemeyi hem Ermeni toplumundan Berk Acar’ın kaymakam olarak atanacak olmasını paylaşırken, AK parti iktidarının yeniden reformcu kimliğine dönüşünün işaretlerini gördüğüm için heyecan duydum. Çünkü AK Parti reformlarla Türkiye’nin üzerine karabasan gibi çöken vesayet sistemini geriletti. Korkularımızdan başka korkacak bir şeyimiz olmadığını gösterdi. Yasakları kaldırdıkça yıkılmadık tam aksine daha güçlü bir toplum olduk. Hem ayrıca reformcu siyaset, AK Parti’yi AK Parti yapan değerlerden biri. Geçmişte çalıştaylar ve açılımlar yapmak suretiyle reform süreci yönetiliyordu. Bu kez yöntem farklı. Uygulamaya dönük somut adımlar atılmaya başlandı. Bu süreci gönülden destekliyor ve reform mahiyetindeki uygulamaların güçlü bir şekilde uygulamaya konulmasını istiyorum.

KILIÇDAROĞLU, İYİ PARTİ’Yİ ÜZDÜ

ŞİMDİYE kadar yurtdışına asker göndermeyle ilgili tezkerelere destek veren CHP, geçen hafta Millet İttifakı’nda ortağı olan İYİ Parti’yi de ters köşeye yatıracak bir adım attı. HDP ile birlikte hareket edip Suriye ve Irak tezkerelerine hayır dedi.

Millet İttifakı’ndaki çatlağın derinleşmesini önlemek için İYİ Parti ve CHP ayrı partiler tezi ileri sürülürken, Kemal Kılıçdaroğlu bir adım daha attı. “Tezkereye evet dersem Cumhuriyet’e ihanet etmiş olurum” dedi.

İ PARTİ’DEN TEPKİ

Kılıçdaroğlu’nun sözleri İYİ Parti’yi rahatsız etti. Müsavat DervişoğluPartimizi Cumhuriyetle ihanet noktasında bir değerlendirmeye tabi tutabilmek için önce akıldan vareste olmak lazım” diye tepki gösterdi.

Aytun Çıray ise tezkerenin reddedilmesi durumunda Irak ve Suriye’deki üslerimizin PKK-YPG ve DEAŞ’ın eline geçeceğini gösteren bir harita yayınladı.

İYİ Partililer tepkilerinde ve oylamadaki tavırlarında yerden göğe kadar haklılar.

ŞİMDİYE KADAR İHANET Mİ ETMİŞTİNİZ?

Kılıçdaroğlu’na sormazlar mı şimdiye kadar Irak ve Suriye tezkerelerine hep evet dedin, o zaman Cumhuriyet’e ihanet içinde miydin? O kadar ihanetten sonra doğru yolu şimdi mi buldun? Türk askerinin çekildiği yerlerin PKK-YPG ve DEAŞ tarafından doldurulması mı sizin Cumhuriyet’e bağlılığınız?

Geçmişteki tezkerelere evet derken CHP bu kez neden HDP ile birlikte hareket edip hayır verdi? Çünkü o zaman Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanı adayı olmak gibi bir hesabı yoktu. Çünkü o zaman 2023 seçimlerinde umutlarını HDP’ye bağlamamışlardı.

Cumhurbaşkanı olmak için HDP ile birlikte hareket edip tezkereye hayır diyen yarın ezkaza cumhurbaşkanı olsa herhalde memleketi HDP’nin ayaklarının altına serer.

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar