Durdu Güneş

Durdu Güneş

Mail: durdugunes@hotmail.com

GÜÇLÜ VE HİLEKAR ELLERDE ADALET 

Fabl türünde bilinen bir hikayedir.

Aslan, kurt, tilki ve eşek beraber bir yolculuğa çıkmışlar. Bir çöl ortamında yolculuk yapıyorlar. Yolda yiyecek bitmiş. Hepsi açlıktan ölümle karşı karşıya. Belli ki birbirini yiyecekler. Tilki bu zor duruma bir çözüm getirmek istemiş. Demiş ki “Açlıktan birbirimizi yememiz neredeyse zaruret halini alıyor. Fakat vahşice saldırmak, öldürmek yemek bize yakışmaz. Her şeyin bir adalet içinde gerçekleşmesi gerekir. Herkes geçmişte işlediği suçları itiraf etsin. Kimin suçu ağırsa, suçun cezası olarak ölümüne karar verilsin. Böylelikle hem adalet yerini bulsun hem de yaşayanlar bunu faydasını görsün.”
Oy birliği ile bu kararı kabul etmişler.

Sıra işlenen suçların itirafına gelmiş. Önce aslan anlatmış. “Bir gün geziyordum. Baktım bir ceylan dereden su içiyor. Saldırdım, parçaladım. Yanında yavrusu da vardı. Nefsime dayanamadım, Onu da bir çırpıda öldürdüm. Aklıma yavru ceylanı haksız yere öldürdüğüm aklıma geliyor.”

Diğerleri “Aman efendim sen ormanın kralısın önüne ceylan ve yavrusu bir ikram olarak çıkmış. Senin onları bir ziyafete dönüştürmen hakkındır. Bu davranışta bir beis yoktur.” Demişler.

Sıra kurda gelmiş. Kurt, “Bir gün dağları hep kar kaplamıştı. Yiyecek kalmamıştı. Mecburen köye indim. Bir ağıla girdim. Ağılda ne kadar koyun varsa boğazından parçalayıp parçalayıp öldürdüm. Aslında bir tanesi ihtiyacımı karşılardı. Ama doyumsuz nefsime söz dinletemedim. Bu nedenle aklıma geldikçe pişmanlık duyarım.”

Tilki, “Aç kalmışsın, zaruret halindesin.  Zaruretler günahı mubah kılar. O şiddetli zaruret halinde biraz durumu abartman da bir sakınca olamaz.” Demiş. Diğerleri tasdik etmişler.

Tilki anısını anlatmaya başlamış. “Bir gece köyde dolaşırken baktım bir kümesin kapısı açık. Daldım içeri. Artık tavuk, civciv ne bulduysam midemin elverdiğince yedim. Tavuk neyse de civcivleri düşününce vicdanen huzursuz oluyorum.” Aslan ve kurt “Kümesin kapısı açıksa bu sana yönelik bir davetiyedir. Davete icabet etmek sünnettendir. Davette ziyafet usuldendir. Ziyafette önünde ikram ne ise o yenir. Durumda bir anormallik yoktur.” Demişler. Karşılıklı tasdik etmişler.

Sıra eşeğe gelmiş. “Eşek, “Kış boyu hep ahırda kalmıştım. Genelde ortam karlı olduğunda ahırdan çıkartmıyorlardı. Bahara doğru dışarı çıkardılar. Ortalık yeşillenmeye başlamıştı. Hemen ilk fırsatta komşunun bahçesindeki yeşilliğe doğru yürüdüm. Baktım ki yeşilliğin içinde bir çiçek açmış, dayanamayıp hemen onu yedim.” Der demez hemen üçü bir ağızdan “Olur mu öyle şey!” demişler. “O çiçeğe arılar konacaktı. Arılar onu bal yapacaktı. O baldan insanlar yiyecekti. Sen o çiçeği yemekle insanlığın ağız tadını ortadan kaldırmışsın. Sen doğrudan insanlık suçu işlemişsin. Bu suçun affedilir tarafı yok.” demişler. Çökmüşler eşeği yemişler.
**
Adalet ancak doğru ve dürüst kişilerce tesis edilebilir. Güçlü kişi dürüst ve iyi niyetli değilse hilekar ve kötü niyetli ise adalet ancak haksızlığın ve zulmün kamuflajı olur.

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar