Gurur verici bir devamlılık

Atatürk’ün Çanakkale Savaşı’nda ölen Yeni Zelanda ve Avustralyalı askerlerin annelerine yazdığı mektup...

Eşsiz bir yüce gönüllülük örneğidir.

*

Şöyle der Atatürk mektubunda:

*

“Uzak diyarlardan evlatlarını harbe gönderen analar. Gözyaşlarınızı dindiriniz, evlatlarınız bizim bağrımızdadır, huzur içindedirler. Ve huzur içinde rahat rahat uyuyacaklardır. Onlar bu toprakta canlarını verdikten sonra, artık bizim evlatlarımız olmuşlardır.”

*

Cumhurbaşkanı Erdoğan, dün Çanakkale Zaferi’nin yıldönümünde yaptığı konuşmada...



Tam olarak şöyle dedi:

*

“Her ne kadar işgal niyetiyle gelmiş olsalar da burada toprağa düştükleri andan itibaren artık misafirlerimiz olarak gördüğümüz diğer milletlerin askerlerini de saygıyla anıyorum.”

*

Burada muhteşem bir devamlılık var.

*

Bu gurur verici bir devamlılıktır. Bu övünç duyacağımız bir devamlılıktır. Bu devamlılıkta insanlık var. Bu devamlılıkta bizi biz yapan değerler var.

*

Sonuna kadar hakkımızdır:

Onur duyabiliriz. Gurur duyabiliriz. Göğsümüz kabarabilir.

ATATÜRKSÜZ OLMAZ

ÇANAKKALE Zaferi’nin iki önemli sonucu oldu: BİR: Milletin özgüveni arttı. İKİ: Mustafa Kemal tarih sahnesine çıktı.

*



Sonra şöyle bir şey oldu: Artan özgüven ve tarih sahnesine çıkan Mustafa Kemal birleşti ve İstiklal Harbi gerçekleşti.

*

Çanakkale’yi Atatürksüz hayal etmek, kurtuluşa giden yolu görmezden gelmektir.

BABACAN’I ALTILIDAN ATACAKLAR MADAM

ALİ Babacan, birkaç gündür aykırı aykırı gidiyor.

*

Önce Kılıçdaroğlu’nun “Suriyelileri iktidara geldiğim ilk gün göndereceğim” açıklamasına karşı...



“Gönderemezsiniz efendim. Palavra bu” türünden sözler söyledi.

CHP’liler başladılar homurdanmaya.

“Oyunun ölçüsüne bakmadan ne diyor bu?” falan diyerek.

*

Sonra?

“Ergenekon’da, Balyoz’da herkes masum değil. FETÖ yargıladı diye masum mu diyeceğiz?” diye bir mesele attı ortaya Babacan.

Bu sefer de Ergenekon, Balyoz mağdurları çok da haklı olarak kaşlarını çattılar.

*

Böyle giderse...

Ali Babacan’ın altılıdan atılması mukadder gibi görünüyor.

*

Altılı, beşli olur mu? Beşli olunca “beşli çete” nitelemesi akla gelir mi? Bu nedenle Haydar Baş’ın oğlunu aralarına alıp yeniden altılı olurlar mı?

Sorular, sorular, sorular...

KÖPRÜ NOTLARI

- Çanakkale Köprüsü’nün sayısız fotoğrafı geçti önümden. Aralarından bir seçme yapmaya çalıştım. Sonuç? En sevdiğim köprü fotoğrafı olarak işte bunu seçtim.



- Muhalefet, “Ne güzel bir eserdir bu. Teşekkürler emeği geçenlere” türü bir açıklama yapsa... Tepki mi alır, takdir mi toplar? Ben takdir toplar diye düşünüyorum.

MUHALEFETTEN ÇEKİNMEK İKTİDARDAN ÇEKİNMEK

SERDAR Ortaç, şöyle bir şey demiş:

*

“Muhalefetten çekiniyordum, istediğim gibi konuşamıyordum. Ama şimdi konuşacağım: Tayyip abi, Emine abla süper.”

*

Türkiye’de var böyle bir şey gerçekten de...

*

Kimi muhalefet mahallesinin baskısından çekinerek...



Yutkunuyor.

Kimi de iktidar mahallesinin baskısından çekinerek...

Yutkunuyor.

*

Bu iki mahallenin linç potansiyeli, gürül gürül akmanın önündeki en büyük engel.

Bir şair olsam şöyle derdim:

“Gürül gürül akamadıktan sonra neye yarar yaşamak.”

TABİPLER BİRLİĞİ’NİN AŞIRI ACIKLI ÖYKÜSÜ

TÜRK Tabipleri Birliği Başkanı Şebnem Korur Fincancı, FETÖ’cü bir kaçağın YouTube yayınına katılıp sorularını cevaplamış.

*

Bir FETÖ’cü kaçakla canlı yayına ancak ve ancak...

“Siz de çok bu millete çok zulmettiniz ama. ‘Balyoz’lar, ‘Ergenekon’lar, ‘15 Temmuz’lar. Sizin de eliniz kanlı. Yatacak yeriniz yok sizin de” demek için çıkılır.

*

Fakat böyle şeyler söylemek, Fincancı’nın aklının ucundan bile geçmemiştir.

Bakın, işte bu tam bir dramdır.

DENGE POLİTİKASI TUTMUŞTUR EFENDİLER

BBC’de yayınlanan bir haberin ana spotunu aktarıyorum:

*

“Türkiye, Rusya ile Ukrayna arasında çok dikkatli bir denge politikası yürütüyor ve anlaşılıyor ki bunun karşılığını da alıyor.”

*

Hükmümü veriyorum:

*

Türkiye’nin denge politikası tutmuştur efendiler.

PUTİN’İN GÖNÜLLÜ KÖLESİ

ÇEÇENİSTAN’ın başındaki Kadirov var ya...

Öyle bir havada ki...

Putin’in daha “Atıl kurt” demesini bile beklemeden...

Anında atılıyor.

*

İşte bu yüzden kendisine Putin’in fedaisi değil de Putin’in gönüllü kölesi demek istiyorum.

KRİPTO İKTİDARCI

İHA’lar, SİHA’lar üzerinden iktidar eleştirisi kurmaya çalışan İYİ Parti Milletvekili Aytun Çıray’a sesleniyorum:

*

İktidarın eleştirilecek onca tarafı varken hiç eleştirilmeyecek tarafıyla uğraşmak, ancak iktidarın işine yarar. Yoksa siz kripto AK Partili misiniz Aytun Bey?