Durdu Güneş

Durdu Güneş

Mail: durdugunes@hotmail.com

HAYATI GÜZELLEŞTİRMEK ELİMİZDE

Hayatı güzel yapan önemli davranışlarımızdan biri iyilik diğeri ise nezakettir. Eskiden insanlar birbirlerine “Allah seni iyi insanlarla karşılaştırsın” diye dua ederlermiş.
İyilik ve nezaket birbirini tamamlar. Nezaketle yapılmayan bir iyilik hem iyiliği yapan ve hem de iyiliğe muhatap olan için makbul bir durum oluşturmaz. Bu nedenle Hz. Ali “Kaba bir kimsenin elinden, hayat suyu bile olsa içme.” Diyerek nezaketle yapılmayan bir iyiliği tasvip etmez. Balzac da bir iyiliğin gerçek anlamda iyilik olabilmesi için iyilik yapılan insanı minnet altına bırakmaması gerektiğine vurgu yapar.
Bir adamın anlattığı hikaye nezaketle iyiliği en güzel şekliyle anlatır.
“Ben lokantada oturmuşken telefonla konuşan bir adam birden sevinç çığlıkları atmaya başladı.
Konuşmasını bitirdikten sonra garsona:
 “Burada olanlara hepsine benden pilav üstü kebap ver! 18 yıl aradan sonra baba olacağım!”
Birkaç gün sonra aynı adamı sinemaya giderken elinde 3-4 yaşında bir çocukla bilet kuyruğunda gördüm. Çocuk ona baba diyordu. Adamın yanına gidip o günkü işinin hikmetini sordum.
Adam utana sıkıla olayı anlattı:
O gün yan masada yaşlı bir çift vardı.
Yaşlı kadın menüye baktıktan sonra eşine: 'Keşke bugün pilav üstü kebap yiyebilsek' dedi. Kocası da hanımının yanında utanarak “ancak çorba alacak paralarının olduğunu” söyledi. Bunu duyunca üstüme kaynar su dökülür gibi oldu. Bende o yapmacık telefon konuşmasıyla onlara pilav üstü kebap almak istedim”
Ben adama:
 “Peki niye herkese yemek verdin?”
Adam ciddileşerek:
 “Ben bütün malımın gitmesine razıyım ama bir insanın izzeti nefsinin rencide olmasına razı değilim. Eğer o yaşlı adama açıktan yardım etseydim hanımına karşı çok mahcup olacaktı, ondan dolayı öyle yaptım..!!!”
İyilik yapmak bizim en insani yönümüzdür. Ancak yaptığımız iyilikle zarafetle yapılırsa anlam kazanır. Pierre Corneille, “Bir şey verirken davranışımız verdiğimiz hediyeden daha kıymetlidir.” Diyerek bunu vurgulamıştır.
Sadece iyilik yaparken değil her zaman nazik olmak insani bir gerekliliktir. Örneğin birini dinlerken, Mizah yazarı Mark Twain, “Nazik bir adam anlatılan fıkrayı her zaman ilk defa duyan kimsedir.” Der. Benim başıma çok gelmiştir. Bir meseleyi anlatma bağlamında bir fıkra anlatacak olursunuz, patavatsız biri hemen “Ben bu fıkrayı biliyorum.” der. Sanki esas olan orada fıkranın kendisi imi ş gibi. Sizin fıkra üzerinden söyleyecek farklı sözleriniz var. Fakat nezaketsiz insan bu inceliği düşünemez.
Hayatımızı iyilik ve nezaketle daha da güzelleştirebiliriz. Bunu hep başkalarından bekleriz. Ama öncelikle kendimizden başlamamız gerekir.

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar