Sosyal medyada, perşembe günü akşamından başlayan bir “hayırlı cumalar furyası”, gün boyu devam eder. Sloganlaşmış, siyasallaşmış, içtenlikten ve içerikten yoksun bu dileklerin hiç kimseye bir faydası olmaz. Bilakis kutsal kavramların siyasallaşmasına, kirlenmesine, aşınmasına ve içinin boşalmasına yol açar.
Benim şöyle bir teklifim var. Gelin kimseye bir faydası olmayan, hayırlı cumalar dilemeyi bırakalım, herkese faydası olacak hayırlı bir iş yapalım. Bunlar neler olabilir?
1-Haberlerde yüksek enflasyondan dolayı birçok insanın açlık sınırının altında yaşadığını biliyoruz. Yakınımızda ihtiyaç sahibi birine gücümüz oranında bir yardım yapabiliriz. Ya da bu tür faaliyetler gösteren güvendiğimiz bir yardım kuruluşuna bağışta bulunabiliriz.
2-Sağlığımız yerinde ise 18 yaşından büyük ve en az 50 kilo isek kan bağışında bulunabiliriz. Acı çeken, kana muhtaç bir hastaya derman olabiliriz.
3-Boş zamanlarımızda uygun zaman ayarlayıp yaşlılar yurdu, çocuk esirgeme kurumunda gönüllü olarak çalışabiliriz. Örneğin Almanya’da 32 milyon insan emekli olduktan sonra boş zamanlarında, hafta sonlarında bu tür kuruluşlarda gönüllü olarak çalışmış.
4-Aile yakınlarınıza, dostlarınızı arayıp hâl hatırlarını sorabiliriz, vefa duygumuzu ve sevgimizi göstererek onların mutlu olmasına vesile olabiliriz. Bir ihtiyaçları olup olmadığını eğer ihtiyaçları varsa maddi ya da manevi yardım edebiliriz.
5-Maddi imkana sahip olmayan çocukların gönüllü eğitimi, ya da ağaç dikme ülkeyi mamur hale getirme gibi sosyal projelerde görev alabiliriz veya imkânımız ölçüsünde parasal destek verebiliriz.
6-Biz sağlıklıysak ve gülüyorsak diğer insanların gülmesi, gülenlerin çoğalması için insanlara tebessüm edebiliriz. Ben çoğu zaman “Biraz Tebessüm” başlıklı yazılarla gülmenin yaygınlaşmasına yönelik yazılar yazıyor ve paylaşıyorum.
7-Yüzyıllardır insanla yaşamaya alışmış kediler ve köpekler gibi sokak hayvanlarına, bizimle yaşamaya alışmış kuşlara sahip çıkabiliriz. Özellikle havaların kurak gitti şu günlerde uygun yerlere su koyabiliriz. Neticede can taşıyorlar. Onları doğal hayatlarından alıp bizimle yaşamaya biz alıştırmışız. Sorumluluğunu taşımamız gerekir.
Daha fazla madde sayabilirim ancak maksat hasıl oldu sanırım. Yazı uzayınca okuyan azalıyor. Buraya belli mihraklar tarafından hazırlanıp piyasaya sürülmüş renkli bir hayırlı cumalar paylaşımı yapsam daha çok beğeni alır. Çünkü düşünme gerektirmiyor, sorumluluk yüklemiyor, üstelik egemen siyasal yapıdan bir güç devşirme duygusu da veriyor. Oysa bu yazı düşünmeyi ve sorumluluğu hatırlatıyor.
Hayır kelimesi Türkçeleştirildiğinde faydalı, yararlı anlamındadır. Birine faydalı Cuma diliyorsak ve yapacağımız bir fayda varsa onu yapmamız gerekir. Dilden söylemenin bir anlamı yok. Yoksa bizim Elbistan deyimiyle “kuru kuru gadan alıyım, takır takır gurban oluyum” şeklinde gülünç bir hale döner.
Cumanız hayırlı bir işle taçlansın diliyorum.
Yorum Yazın