ZAMPARA: Farsça kökenli bir kelimedir. Kelimenin aslı zenparedir. Zen kadın, pare parça demek. Zenpare, kadınların yüreğini parça parça eden demektir. Zampara zenparenin çarpıtılmış halidir. TDK sözlüğünde “Sürekli kadın peşinde koşan, kadınlara düşkün (erkek), kadıncıl, keskin, zendost” olarak açıklanmıştır.
Zamparanın çeşitleri var. Kart zampara, (Azgın teke sendromuna yakalanmış kişi, “Yaşlı beygir taze çimeni sever” atasözünün muhatabı olan kişiler.) Tanzimat zamparası, (Bunlara tanzimat züppesi de denir. Abartılı ütülenmiş elbise, döş cebinde renkli mendil, elinde çiçek olup her kadından yararlanabileceğini düşünen, kültürü olmayıp kitap adlarını ezberleyerek bilgiçlik taslayan kişiler.)
BİR SÖZ
Çevrendekileri alçaltarak değil, kendini gerçekten yükselterek büyüyebilirsin.
William Blake
BİR FIKRA
KUYRUK FARKI
Derste kitap okumanın önemini anlatıyorum. Okuyan, sorgulayan, düşünen bir toplum olmadıkça demokratik bilincin, hukuk bilincinin de gelişmeyeceğini anlatıyorum.
Bir yazarın, “Sadece ders kitaplarıyla yetişen kişiler dadısından başka kimseyi tanımamış çocuklar gibidir.” Sözünü hatırlatıyorum. Bu nedenle zekanın verimin artması, muhakeme ve hayal gücünün gelişmesi için bol bol kültür kitapları okumalarını tavsiye ediyorum.
Japonya’yı gezmiş bir turistin Japon mucizesini, “kitapçı dükkanlarında kuyruk olmasına” bağladığını aktarıyorum.
Derken arka sıralardan bir el kalkıyor. Konuyu destekleyecek ya da meraklı bir soru gelecek umuduyla söz veriyorum. Söz alan kişi:
-Hocam, kuyruk deyince, dersten biraz erken çıkabilir miyiz? Yemekte kuyruk oluyor, bazı yemek çeşitleri kalmıyor, diyor.
Ben artık bunun üzerine ne diyeyim. “Buyrun cenaze namazına diyorum”
Yorum Yazın