Metin Çınar

Metin Çınar

Mail: cinarmetin06@hotmail.com

İKTİDAR KENTLEŞME SÖZÜNDE DE DURMAMIŞ

17 Ağustos 1999 depreminden 5 Şubat 2023 depremine kadar 23 yıl geçti. Bu 23 yılın 21 yılında Ak Parti tek başına iktidarda bu devlete hükümet ettiler. 14 Ağustos 2001'de kurulan Ak Parti, 3 Kasım 2002'de girdiği ilk seçimde oyların yüzde 34,3'ünü almış ve 363 milletvekili çıkararak tek başına iktidar olmuştu. 99 depremi geçiren Ecevit Hükümeti’ne ülke geçit vermeyip, yeni bir ekibe sorunların çözümü için yetki verdi ve bu yetki günümüze kadar yenilenerek devam etti. Gel görün ki aynı akıbeti 21 yıldır tek başına iktidar olan Ak Parti Hükümeti 6 Şubat 2023 depremiyle yaşamış oldu. Erken olmasa da muhtemel 14 Mayıs’ta bu iktidar bir seçim geçirecek.

SÖYLEMİŞ OLMAK İÇİN SÖYLENENLER

Ak Parti Hükümetinin sorumlu bakanı Murat Kurum’un 17 Ağustos depreminin 22. yılı dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada 1999 depreminden bugüne benzeri acıların tekrar etmemesi için vatandaşların daha sağlıklı, daha güvenli binalarda ve şehirlerde yaşamaları için devlet olarak var güçle çalışıyoruz. 1999 yılı, ülkemizin depremle mücadelesinde bir milat oldu. Devlet olarak, geçen bu 22 yıllık süreçte milletimiz tekrar benzer bir felaketi yaşamasın diye evlatlarımızın geleceğini daha güvenli kılmak adına çok önemli adımlar attık. Depremin acı gerçeğiyle daha az yüzleşmek, can ve mal kayıpları yaşamamak için ülkemizin etkin bir deprem kuşağında yer aldığını unutmamalıyız. Hala, Türkiye'nin yüzde 66'sı deprem riski altında. Meydana gelen yıkımlar kentsel dönüşümün gerekliliğini ve aciliyetini bir kere daha ortaya koydu. Depreme hazırlık anlamında ortaya konulan çalışmalarla önemli yasal düzenlemeleri hayata geçirdiklerine değinen Kurum, “Oluşturduğumuz yapı denetim sistemiyle vatandaşlarımız artık daha güvenli ve daha sağlıklı evlerde oturuyor” demişti.
 

“BÜYÜK DEPREM DÖNÜŞÜMÜ” YAPMIŞ DINIZ?
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın 'bedeli ne olursa olsun' diyerek 2012 yılında başlattığı “Büyük Deprem Dönüşümü” hareketini Türkiye'nin dört bir yanında kararlılıkla sürdürüyoruz. 'Türkiye'nin Her Yerinde Kentsel Dönüşüm' hedefiyle 81 il, 922 ilçemizde yürüttüğümüz çalışmalarla riskli yapıların tamamını yeniliyoruz. Şu anda 100 bini İstanbul’umuzda olmak üzere, 81 ilimizde yatırım değeri 90 milyar lira olan 300 bin konutumuzun deprem dönüşümünü gerçekleştiriyoruz. bilgilerini paylaşmıştı. Kurum, sadece konutları değil, şehirlerin altyapısını da her türlü felakete karşı dayanıklı hale getirmek için var güçleriyle çalıştıklarını belirterek, ülkenin yüzde elli beşini güvenli hale getirdiklerini dillendirmişti. Cumhurbaşkanı Erdoğan 17 Ağustos Depreminin yıldönümünde “Aradan geçen 23 yıla rağmen acıları hiç dinmeyen yakınlarının hüznünü yürekten paylaşıyorum. Bir daha aynı trajedilerle sınanmamak için yürüttüğümüz çalışmalara kararlılıkla devam edeceğiz. Deprem değil tedbirsizlik öldürür anlayışıyla gereken her önlemi almaya kararlılıkla devam edeceğiz” diyerek gelebilecek bir depreme hazır olduklarını dillendirmişti. (17 Ağustos 2022)

YAZMIŞ OLMAK İÇİN YAZILANLAR

Ak Parti’nin 23 yıl önceki vaadinde; bir ülkedeki yönetimin kalitesini ve toplumun medeniyet dairesindeki konumunu, ne tür kentler ürettiği belirler. Bu nedenle kentleşme ve konut meselesi teknik muhtevasının çok ötesinde anlamlara sahiptir. Kentleşme ve konut meselesinin çağdaş standartlara kavuşturulmasının önündeki en büyük engel iç göç olgusudur. Ülkemizdeki birçok sorunun kaynağında bulunan göç olgusuna hazırlıklı bir kent planlaması, sağlıklı çözümler oluşturabilmenin kaçınılmaz ön koşuludur. Mahalli idarelerde yapılacak köklü reformlarla şehirlerin altyapı sorunları çözüme kavuşturulacak, şehir planlarına aykırı kentleşmeye izin verilmeyecekti. Kurulu şehir bölgesinde imar tadilatı yapıp yoğunluğu artırmak yerine, gecekondu bölgelerinde imar ıslah planları gerçekleştirilecek, mücavir alanlardaki planlamanın sürat kazanması sağlanacaktı. Sağlıksız ve çirkin şehirleşmenin önüne geçilecek, şehirler yaşanabilir mekanlar olacaktı.

AK PARTİ BAHÇE-KENT VAADETMİŞTİ

Ak Parti yazılı vaadinde; Gecekondu bölgelerinde yaşayanlara yönelik ucuz konutlar üretilecekti. Uzun vadeli programlarla şehirlerin yaşanabilir, sağlıklı, çevre güzelliği taşıyan mekanlar olması sağlanacak, geleneğimizden hareketle “bahçe-kent” kavramı yeniden ele alınacaktı. Şehrin doğal ve tarihi dokusunu bozan yapılaşmanın önüne geçilmesi için gerekli düzenlemeler yapılacaktı. Eski kent dokularının korunmasına yönelik uygulanan SİT politikası yeniden gözden geçirilecekti. Şehir sorunlarının çözümünde sivil toplum örgütleri ile işbirliği geliştirilecek, mahalle derneklerinin kurulması teşvik edilecekti. Kentsel değerlerin korunması amacıyla, kentli hakları ve kente karşı işlenen suçlar kavramı geliştirilecekti. Tarihi mirasın, kültürel değerlerin, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkının güvence altına alınması için toplumsal bilinç geliştirilecek, kentle ilgili kararlara halkın katılımı sağlanacak ve kente karşı suç tanımıyla Türk Ceza Kanunu’nda ayrı bir fasıl düzenlenecekti. Şehir alanları içinde hastane, üniversite, okul gibi kamusal nitelikli yapıların inşası belli ilke ve kurallara bağlanacaktı. Şehir içinde halkın dinlenmesi, spor ve gösteri yapabilmesi ve görüşlerini açıklayabilmesi için meydanların düzenlenmesine özel bir önem verilecekti. Şehir fuar ve festivalleri desteklenecekti. Büyük şehirlerin ulaşım sorunlarının çözümü için yeraltı ulaşım projeleri desteklenecek, deniz yolları ve raylı sistem uygulaması yaygınlaştırılacaktı. Kentlerde yaşam kalitesini yükselten uygulamalar öncelikli bölgeler göz önünde bulundurularak yoğunlaştırılacaktı.

TEDBİRSİZLİK ÖLDÜRDÜ

Aradan 23 yıl geçmesine rağmen biz hala güvenilir ve yaşanabilir kentleşmeleri konuşuyor, depremde ölen on binlerce insanımız, yıkılan yüz binlerce binamız, doğal bir olayı afete dönüştüren ve yönetemeyen bir hükümetimizi konuşuyoruz. Yaşadığımız bu olumsuzlukların müsebbibi bir doğa olayı mı, yoksa bu olayı yönetemeyen siyasi iktidarlar mı? Deprem değil tedbirsizlik öldürdü. Tedbiri de siyasi iktidarlar alacaktır. Tokyo-2011 tusunami/depremi 9 şiddetinde 19,759 kişi, Peru-2007 depremi 7,9 şiddetinde 337 kişi öldü. Türkiye-2023 depremi 7,7 şiddetinde resmi rakamlara göre 50 bine doğru yaklaşmakta. Bir ülke kötü yönetiliyorsa, depremin adı “FELAKET” oluyor.

FELAKETİN BÜYÜĞÜ

(fıkra) Temel banka soymak suçundan yargılanıyormuş, son celsede hakim delil yetersizliğinden temelin tahliyesine karar vermiş. Temel bunu duyunca çok sevinmiş ve bağırarak hakime; -Uy cözünü sevdigumun hacim beyi, yani şimdi bu paralar penim oldu, değil mu?

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar