Durdu Güneş

Durdu Güneş

Mail: durdugunes@hotmail.com

KARA MİZAHIN KARANLIĞINA DÜŞMEK İSTEMİYORSAK…

Her gün sosyal medyada insanları gülümsetecek bir şey yazmak istiyorum. Ancak ülkede her gün akılla, bilimle, sanatla ilgili olmayan yozlaşmış siyasetin yalan dolan haberleri polemikleri gündemi öyle kaplıyor ki yazmanın bir anlamı kalmıyor. Yazmak sanki her gün ağzını açmış sosyal medya canavarına yem yetiştirmeye çalışmak gibi saçma geliyor. Eğer gündem dışında düşündürücü bir şeyler yazsan hayatta karşılığı olmayan sadece güzel ve kitabi bir söz olmaktan öteye gitmiyor. Demosthenes'in dediği gibi "Peşinden eylem gelmeyen sözler hiçbir işe yaramaz." Bir de sanki uzaydan gelmiş sosyal hayatın dışındaymışım duygusu veriyor.

Son zamanlarda her gün beğendiğim sözleri paylaşıyorum. Aslında günümüz sosyal ortamına hitap edenleri özellikle seçiyorum. Atasözleri paylaşıyorum. Atasözleri çok metaforik olduğu için birçoğunun de gerçek anlamıyla anlaşıldığından emin değilim.  Örneğin, “Kör göz, sürme ile görmez” sözünün körlükle ve sürme ile bir ilgisi yoktur.  İşe yaramayan bir durumu, bir şeyi, süsleyerek, gösterişli hale getirerek işe yarar sonuç elde edemezsiniz, anlamındadır. Ama erbabı anlar diye teselli oluyorum.

Montaigne “Tek başına mutluluk kadar bir aptallık düşünemiyorum” der. Siz mutlusunuz, aileniz mutlu değilse ne kadar mutlu olabilirsiniz? Aileniz mutlu komşularınız mutlu değilse ne kadar mutlu olabilirsiniz? Komşularınız mutlu ama ülkeniz mutsuzsa ne kadar mutlu olabilirsiniz?  Şu haberi okuduğumuzda ne dediğim biraz daha net anlaşılır.

“Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Çözümleri Ağı (SDSN), küresel anket verilerinden yararlanarak belirlediği, ‘2022 Dünyanın En Mutlu Ülkeleri’ raporunu yayınladı. Rapora göre 156 ülke arasından İskandinav ülkeleri, her yıl olduğu gibi bu sene de en üst sıralarda. Türkiye ise 8 basamak gerileyerek 112. oldu.

(2017’de 69’uncu 2018’ de 74’üncü, 2019’da 79’uncu, 2020’de 93’üncü, 2021’de 112’nci sırada yer aldı.)”

Her gün bir önceki günü arıyorsak geleceğe nasıl umutla bakabiliriz. Toplumdan kopuk bir mutluluğu inşa etmek ne kadar anlamlı olabilir ki.

Diğer yandan hayata, dünyaya bakarken güven duyabiliyor muyuz? Aşağıdaki istatistiklere baktığımızda halimiz az çok anlaşılıyor. 

“Oxford Üniversitesi 37 ülkede Dijital Haber Raporu başlıklı bir araştırma yaptı. İnternette dolaşan haberlerin ortama olarak %26 sı yalan, bizim ülkemizde ise bu oran %49 ile birinci sırada.”

“Kurumlara güvenle ilgili 2020 yılında yapılan bir araştırmada TÜİK verilerine halkın %79, 1 inanmıyor.”

“Yine 2020 yılında bir araştırma yapılıyor. Türk halkının %72 si hukuk sistemimizin adaletine güvenmediği sonucu çıkıyor.”

“Avrasya Araştırma’nın anketine katılanların yaklaşık yüzde 75’i, suç örgütü lideri iddiasıyla yargılanan kişinin sözlerine inanıyor.”

Adalete güven yok, suç örgütü liderine güven var, bu ne yaman çelişki. Bu bir kara mizah değil midir? Bu kara mizah bizi karanlığa sürüklemez mi? Bertholt Brecht: “Mizahsız toplum olmaz ama her şey mizah olursa o toplum korkunç olur” demiştir. Bir an önce toplum olarak şapkayı önümüze koyup düşünmemiz gerekir.

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar