Mehmet Barlas

Mehmet Barlas

Mail: hfsfjsf@hotmail.com

“Kılıçdaroğlu’na Saraçhane kumpası”

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun aldığı 2 yıl 7 aylık cezanın hemen ardından yapılan TV tartışmalarında İmamoğlu'nun Cumhurbaşkanlığı adaylığına kesin gözü ile bakılıyordu.
O gün kaleme aldığım "Akşenerİmamoğlu tiyatrosu" başlıklı yazımda bu işin çok kolay olmadığını söylemiştim.
MHP Genel Başkanı Bahçeli dün Mersin mitinginde bu tiyatroyu "Kılıçdaroğlu'na Saraçhane kumpası" olarak yorumladı ve ekledi: "Sahte mağdurlara milet değer vermez." Bahçeli konuşmasında sokaktaki İmamoğlu algısını çok iyi özetledi.
Bir hafta geçmeden İmamoğlu'nun adaylığına kesin gözüyle bakanlar yeniden ibrenin Kemal Kılıçdaroğlu'ndan yana döndüğünün altını çizmeye başladı.
Peki İmamoğlu neden önüne gelen fırsatları neden değerlendiremiyor? Neden en büyük destekçileri bile "İmamoğlu'ndan bir şey olmaz" noktasına geldi?
Bunun tek bir cevabı var. Siyasette samimiyet ve güven çok önemli. Seçmen İmamoğlu'nu samimi bulmuyor. Bazen tek bir fotoğraf samimiyetsizliği ele verebilir. Yargı kararından sonra İmamoğlu ile Akşener'in neşe içerisinde yanak yanağa verdikleri fotoğraf gibi...
Cuma günü İmamoğlu'nun adaylığının açıklanacağını düşünen CHP seçmeni bir kez daha hayal kırıklığına uğradı. Cumhurbaşkanı Erdoğan "Taht oyunlarını bırakın, adayınızı açıklayın" demesine rağmen 6'lı masadan ses yok. Muhalif seçmenin enerjisi tükenmek üzere.
Böyle bir ortamda seçime gidiyoruz. İmamoğlu'nun son kozu da boşa çıktı. Şimdi 6'lı masanın aday belirlemesi daha da zorlaştı. Ancak başka birini işaret etmezse masanın adayı en güçlü adayı hala Kemal Kılıçdaroğlu...

***

TÜRKİYE-YUNANİSTAN İLİŞKİLERİ NORMALLEŞEBİLİR Mİ?

Cumhurbaşkanı Erdoğan Yunanistan Başbakanı Miçotakis'in tahrik edici konuşmalarının ardından "Artık o iş bitti. Kendisine çeki düzen vermezse Miçotakis ile görüşmem" demişti.
Miçotakis ise Eylül ayında "Erdoğan ile görüşmeye hazırım" diyerek diyalog kapılarını yeniden zorluyordu.
Geçtiğimiz Cuma günü Almanya-Yunanistan ve Türkiye arasında sürpriz bir görüşme gerçekleştirildi. Görüşmelerde Türkiye'yi temsilen Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın yeraldı. Almanya, Ankara ile Atina arasındaki iletişimin canlandırılmasını istiyor.
Almanya neden böyle bir rol üstleniyor?
Bunun tek bir açıklaması var. ABD, Doğu Akdeniz'deki enerji kaynakları konusunda Fransa ve Almanya'ya iyi polis-kötü polis rolü verdi. Fransa Yunanistan'a yakın dururken, Almanya 'Mavi Vatan' konusunda Türkiye'nin tezlerini ciddiye alıyor gibi görünüyor. Yani Akdeniz meselesinde Türkiye'yi kaybetmek istemiyorlar.
Bunu yaparken Mısır'a tek taraflı olarak Libya deniz sınırı konusunda kabul edilmez kararlar aldırıyorlar. Bu adımların hiçbiri Türkiye'yi etkilemeyecek. Çünkü Türkiye Doğu Akdeniz'deki enerji tartışmalarında uluslararası hukuk açısından sonuna kadar haklı. Bunu da ABD, Fransa, Almanya ve Yunanistan çok iyi biliyor. Uluslararası diplomaside atılan adımların başka bir anlamı yok

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar