Ahmet Hakan

Ahmet Hakan

Mail: lsdkfld@hotmail.com

Korkma, çekinme: Sonsuz onur duy

Son yüzyılın en büyük savaşının tarafları, ülkemizin en güzel şehri olan Antalya’da buluştu. NE ŞAHANE!

- Ukrayna/Rusya görüşmesine iki tarafın isteğiyle Türk Dışişleri Bakanı da katıldı. NE KIYMETLİ!

*

- Bütün dünyanın gözü, kulağı, kalbi... Antalya’daki bu büyük zirveye çevrildi. NE MUHTEŞEM!

Korkma, çekinme: Sonsuz onur duy


*

- Hem Ukrayna’nın hem de Rusya’nın güven duyduğu yegâne ülkenin Türkiye olduğu kanıtlandı. NE MUTLU!

*

- Türkiye’nin izlediği denge politikasının ne kadar da başarılı olduğu tescillendi. NE GÜZEL!

*

- Ukrayna/Rusya Savaşı’nda barış için çabalayan en samimi ülkenin Türkiye olduğu anlaşıldı. NE HARİKA!

*

- Son zamanların en insancıl, en barış odaklı, en merhametli masası Antalya’da kuruldu. NE İYİ!

*

- Bir barış kararı çıkmasa da... Türkiye, adını barışın en aktif tarafı olarak tarihe yazdırdı. NE SÜPER!

LAVROV’A DAİR AŞIRI KİŞİSEL İZLENİMLER

- Düz adama benziyor. Espri kaldırır bir tarafı yok gibi.

*

- Sen ne dersen de bildiğini okuyan amcalardan.

Korkma, çekinme: Sonsuz onur duy

*

- “Ukrayna kendi kendine saldırdı” diyebilecek bir potansiyeli var.

*

- Müzakereciden ziyade propagandist.

*

- İnisiyatif sahibi olup olmadığı konusunda tereddüt oluşturuyor.

*

- Asabi. Azarlamayı ve laf sokmayı seviyor gibi.

*

- Kendisine bakarken hissettiğim üç duygu: Endişe, gerginlik, sonuçsuzluk.

ANTALYA’DA MUTLU BİR UKRAYNALI

ÇOK eskiden TRT’nin turizm için yaptığı bir şarkı vardı.

Çocuksu, naif, didaktik ama bir o kadar da sempatik bir şarkıydı bu.

Şarkının iki dizesi şöyleydi hatırladığım kadarıyla:

*

“İnsanlar bir arada hayattan zevk almalı/Düşünün Antalya’da mutlu bir Hollandalı.”

*

Antalya’da barış masasının kurulacağını işittiğim andan itibaren aklımda bu şarkı.

Mırıldanıp duruyorum:

*

“Savaşlar bitmeli, insanlar ağlamamalı/Düşünün Antalya’da mutlu bir Ukraynalı.”

İSRAİL: ‘DÜN ÖYLE BUGÜN BÖYLE’ MESELESİ

İSRAİL Cumhurbaşkanı, Türkiye’ye geldi.

Korkma, çekinme: Sonsuz onur duy
 

Cumhurbaşkanı Erdoğan’la çok sıcak bir görüşme yaptı.

*

Deniliyor ki:

*

“Dün İsrail’e şöyle diyordu, bugün İsrail Cumhurbaşkanı’nı ağırlıyor. Ne iş?”

*

Dış siyasette ülkeler, gelişen süreçler içinde pozisyonlarını kendi çıkarları doğrultusunda değiştirirler, geliştirirler.

*

Bunun sayısız örnekleri var.

*

Yahu örnek bulmak için oraya, buraya, tarihe falan gitmeye de gerek yok.

Önceki gün yaşandı böyle bir olay:

*

Venezuela’yı bir numaralı düşman belleyen, oradaki iktidarı değiştirmek için elinden geleni yapan, Venezuela’dan nefret eden ABD...

Petrol metrol hatırına...

Venezuela’ya çiçekler atmaya başlamadı mı?

Hem de nasıl başladı.

*

Gelişen süreç içinde kendi çıkarları doğrultusunda pozisyon değiştiren ABD olunca...

Adamlara bak abi... Nasıl da işlerini biliyorlar” falan diye alkış.

*

Gelişen süreç içinde kendi çıkarları doğrultusunda pozisyon değiştiren Türkiye olunca...

Dün öyle diyordun, bugün böyle diyorsun” diye bin türlü bik bik...

ALEYHİMDE YAPILSA DA İYİ ESPRİYE ZAAFIM VARDIR

BİR arkadaşım, beni çok kızdıracak türde şahane bir espri yaptığında...

“Vayyy! Şahane espri” derim ve güler geçerim.

*

İyi espriye zaafım var.

Elimde değil.

Aleyhimde olsa da kızamam.

*

GEÇEN gün Cem Yılmaz, bir etkinlikte benimle ilgili bir espri yapmış.

Korkma, çekinme: Sonsuz onur duy

Kadınlar Günü vesilesiyle düzenlenen ve Çağla Şikel’in sunuculuğunu yaptığı gecede sahneye çıkan Cem Yılmaz, şöyle demiş:

*

“Sizi bütün cinsiyetsiz duygularımla selamlıyorum. En iyi kadın oyuncu ödülü... Ödülü veren Hazal Kaya, kazanan Ahmet Hakan.”

*

Bu gerçekten kötünün kötüsü espriyi işittiğim anda şunu dedim:

*

“Bu ne ya? Hiç komik değil.”

ÇİLLER DENİLİNCE

TANSU Çiller, siyasete dönebileceğini açıklayınca...

Korkma, çekinme: Sonsuz onur duy

Sosyal medyada Tansu Çiller’i dövme şenlikleri düzenlendi.

*

Hatta “Çiller denilince” diye bir başlık açıldı ve bu başlık altında herkes Çiller denilince aklına neyin geldiğini yazmaya başladı.

*

Ben de bu şenliğe kıyısından köşesinden katılıyorum:

*

Efendim... “Çiller” denilince bendenizin aklına gelen isim Meral Akşener’dir

*

90’lı yıllar... Refah Yol Hükümeti kurulmuş... İçişleri Bakanı Mehmet Ağar... Birdenbire Mehmet Ağar, bakanlıktan istifa ediyor... Tansu Çiller, Ağar’ın yerine en güvendiği ismi bakan olarak atıyor: Meral Akşener. Ve böylece Akşener, siyasette tanınır bir isim haline geliyor.

*

Çiller denilince acaba neden sadece benim aklıma Meral Akşener geldi. Yoksa Akşener’in akla gelmesi, Tansu Çiller’i dövme şenliklerinin tadını mı kaçırıyor?

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar