Bu ülke gerçekten fırsatlar ülkesi…
Kovit-19 dolayısıyla bazılarına gün doğdu…
Birileri de o bazılarının sırtından para kazanıyor…
Olan da milletimize oluyor…
*
Kimi maske üzerinden paralar akıtıyor kasasına…
Kimi test için olmadık rakamlar istiyor…
Kimi de hasta bakımından…
Malûm sağlık alt yapımız güçlü, hastanelerimiz donanımlı, teknisyeninden hastabakıcısına, hemşiresinden doktoruna kadar tecrübeli Türk Sağlık Ordumuz fedakârca çalışıyor…
Basit bir “maske-mesafe-temizlik” kuralına aldırış etmememiz yüzünden hastanelerimiz dolup taşıyor, sağlık çalışanları da yorgun…
Yeni sağlık elemanı alınamadığı için de hastalara hastabakıcı ve hemşire yetersiz kalınca…
*
İşte birileri bu ortamda halkımızı sömürüye soyundu…
Ülkemizdeki yabancıları, üstelik tecrübesiz, beceri ve belgeleri bile olmayan, dil bilmeyen insanları evlere hasta bakımına yolluyorlar. Kiminin oturma ve çalışma izni bile yok…
Sağlık Meslek Liselerimizi bitiren gençlerimiz ancak teknisyen veya hastabakıcı olabiliyor… Hemşire olacağız diye gittikleri okuldan hastabakıcı olarak çıkıyorlar. Enjeksiyon yapma ve tansiyon bile ölçme yetkileri yok… Sadece hasta bakımı, alt temizliği, yatak temizliği, el-ayak bakımı yapabiliyorlar. Çoğu çalışmıyor. Bu okulların müfredatı tekrar gözden geçirilmelidir.
İşsiz sağlık meslek liseli çocuklarımızı sigortasız, güvencesiz, yüksek rakamlara evde ve hastanede hasta bakımına yolluyorlar…
Risk altında olan gençlerimizin alın terini sömürüyorlar…
Nihayet işin suyunu da çıkardılar… Kontrolsüzlük, fahiş fiyatlar, liyakatsizlik haberlere konu olmaya başladı! Bir haberi başlığı “Refakatçi borsası oluştu” idi…
Sosyal medyada ise şikâyetler yağıyor!
*
Aileler, gerek hastanedeki ve gerekse evdeki Covit’li hastaları için tedbir almak zorunda… Çare hastabakıcı aramak… Hastanelerde cirit atan, işsiz birkaç hastabakıcıyı kendine bağlamış kişi ve firmalar, 500 lira ile 800 lira arasında paralar istemeye başladı. Kimileri de tek başına hastabakıcı üniforması ve maskesiyle hasta peşinde… Bunlardan 1000 lira isteyen bile var…
Geçenlerde Sağlık Bakanlığı Covit testlerinden fahiş fiyatlar isteyen firma ve hastanelere 250 lira limit koymak zorunda kalmıştı.
Sağlık Bakanlığı ve Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, bu hasta bakımı konusunda “Evde Bakım Ruhsatı” verdikleri kurumlar dışında hastane ve evde bakıma izin vermemelidir…
İstihdam yaratıp vergi veren, sigortalı ve maaşlı hastabakıcı, hemşire, doktor, psikolog, fizyoterapist çalıştıran ve Evde Bakım Ruhsatı olan kurumlar bu haksız rekabete karşı korunmalı, bu kurumların elemanlarının hastane ve evde bakıma gönderilmesi şartını getirmelidir.
*
Bu başıboş ortam risk de taşıyor…
Normal hastaların bakımı ile Covit’li hastaların bakımı aynı değildir…
Bir hastadan diğerine koşturulan, sigortasız, iş sözleşmesiz, ruhsatsız, “temaslı” insanların Covit yayıcısı olup olmadıklarını kim garanti edebilir?
Huzurevleri ve Bakım Merkezleri’nde sözleşmeli, sigortalı, maaşlı çalıştırılan personel, Covit-19 tedbirleri kapsamında 14 gün karantinada bekletilirken, hastalarımız, yaşlı ve engellilerimiz tecrübesi, hasta bakım sertifikası, eğitimi bile olmayan “temaslı” fırsatçıların eline bırakılamaz!
Devlet, ruhsat verdiği kurumlarına sahip çıkmak, teşvik etmek ve korumak zorundadır!
Yorum Yazın