CHP ve ittifak ortakları, cumhurbaşkanlığı seçimlerinde hezimeti yaşayınca suçu birbirine atma yarışına girdi. Özellikle bu ittifakın en bukalemunu olarak nitelendireceğimiz unsuru olan İYİ Parti, seçim sonuçlarından sonra “Biz Kemal Kılıçdaroğlu ile kazanamayacağımızı söylemiştik” triplerine girdi. Bu partinin yöneticileri, yorumcuları, yazarları ve trolleri bu propagandayı canlı tutarak seçim hezimetinden sıyrılmaya çalışıyor.
Bu duruşlarını da cumhurbaşkanı adaylarını belirleme sürecinde Meral Akşener’in, “Şahsi hırslar Türkiye’ye tercih edildi. Masa notere dönüştü. İYİ Parti ölümle sıtma arasında bir tercihe zorlandı. Bu masa artık millet iradesini yansıtmıyor” şeklindeki açıklamalar yaparak masadan kalkmasına bağlıyorlar. Meral Akşener iki-üç gün sonra masaya tekrar oturup Kemal Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanlığı adaylığını kabul ettiyse zaten bu sözlerinin tamamını yutmuş olmuyor mu? O yüzden bugün “Biz Kemal Kılıçdaroğlu ile kazanamayacağımızı söylemiştik” diye kasılmanıza, triplere girmenize gerek yok çünkü bu hâlinizle çok pespaye oluyorsunuz!
Meral Akşener, masadan kalkınca CHP ve diğer ittifak ortakları tarafından her türlü hakarete uğradı mı? Uğradı…
Küfürlere muhatap edildi mi? Edildi…
Hakkında birçok iddia servis edildi mi? Edildi.
Tüm bunlara rağmen tekrar masaya oturduktan sonra ne dedi?
“Ortak bir şey var, ister 1. ister 2. tura kalsın Kılıçdaroğlu kazanıyor. Anketlerin ortak noktası bu… Sayın Kılıçdaroğlu şimdi kazanacak aday, kazanacak.”
"Oy oranını bilmiyorum ama Kılıçdaroğlu kesinlikle seçilecek”
"Biz Kılıçdaroğlu'nu adayımız olarak gösterdik, dün de arkasında durduk bugün de arkasındayız.”
Bu sözler, masadan kalktığınızda söylediğiniz her şeyi sıfırlayıp uyduruk ittifakınızın büyük destekçisi yapmıştır.
“Kılıçdaroğlu kesinlikle kazanıyor” dedikten sonra “Biz Kemal Kılıçdaroğlu ile kazanamayacağımızı söylemiştik” diye şimdi Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelen öfkeden siyasi rant sağlama kurnazlığı yapıyorlar. Bazı hafızasızlar ise Meral Akşener’in partisinin bu kurnazlığına figüran olarak içi boş ve desteksiz yorumlarda bulunuyorlar.
Hem de “Biz Kemal Kılıçdaroğlu ile kazanamayacağımızı söylemiştik” propagandalarını tamamen ortadan kaldıracak açıklamayı İYİ Parti Grup Başkanvekili Müsavat Dervişoğlu, 1. tur seçimlerinden önce yaptığı "Masadan bilerek kalktık. Bütün bu olup bitenler kurgulanmış, planlanmış bir stratejiydi. Bu plan da müştereken oluşturuldu diyebilirim. Genel başkanlar biliyordu. İki belediye başkanının başkan yardımcısı olacağı biliniyordu. Kazanamayacak aday diye takdim edilen Sayın Kılıçdaroğlu'nu kazanacak aday hâline getirmek için bir hamle gerekiyordu. İktidara karşı strateji uyguladık" şeklindeki açıklamasıyla bitirmemiş miydi?
Bu İYİ Parti’nin resmi açıklaması olmuyor mu?
Bu sözler üzerine kimin ne söz söylemeye hakkı kalıyor?
Meral Akşener masadan kalkarak sadece proje parti sahibi olmanın gereğiyle Ekrem İmamoğlu’nu, cumhurbaşkanı adayı olarak işaretleyen sahiplerine güç gösterisi denedi. Bu süreçte Mansur Yavaş’ı da sadece pilav üstü fasulye rolünde kullandı.
Beceremediği, başaramadığı ve Kemal Kılıçdaroğlu’nu adaylığına zorlayan odakları aşamadığı için tıpış tıpış masaya dönmüştür. Hem de o kadar hakarete ve küfüre maruz kaldığı hâlde… Ortaya atılan iğrenç iddialar ve iftiralar da işin cabası.
O yüzden “Biz Kemal Kılıçdaroğlu ile kazanamayacağımızı söylemiştik” masallarını geçin. Masadan niye kalktığınıza, niye geri oturduğunuza ve oturduktan sonra niye Kemal Kılıçdaroğlu’na teslim olduğunuza odaklanarak bunun hesabını kamuoyuna verin.
“Kasap et, koyun can derdinde” misali, CHP’de Kemal Kılıçdaroğlu koltuğunu kurtarma, İP’te ise hezimetin faturasından sıyrılma hâli vardır.
“Düşene vuran çok olur” derler. Seçim akşamı ortaya çıkan sonuçtan sonra Kemal Kılıçdaroğlu’na vurmak popüler gündem olduğu için İP’liler “Biz kazanamayacağını biliyorduk” diye “üçkâğıtçı ortak” profiline geçiyor. Siyasi gündemi yakından takip edenler açısından bu profillerini fark etmemek mümkün değildir.
Meral Akşener İP’in başında kalabilmeyi başarırsa yerel seçimler öncesinde Ekrem İmamoğlu’nu ve Mansur Yavaş’ı kullanarak yine CHP içinde oyunlar kurmaya çalışacaktır ki kendisi iyi bir senaristtir (!)
Ekrem İmamoğlu açıktan “CHP’de değişim” diyor. Mansur Yavaş fıtratına uygun olarak sinsiliğiyle CHP içinde konum belirleme fırsatı arıyor. Meral Akşener bunları kullanmasın da kimi kullansın? Kemal Kılıçdaroğlu’nun ise zaten eli kolu artık bağlı… Cumhurbaşkanlığı makamı için yola çıktı ama CHP Genel Başkanlığı koltuğunda oturmayı sürdürebilirse onunla mutlu olacak…
CHP’nin kurduğu masa yine her oyuna gebedir. Geniş fragmanı izledik. Bakalım önümüzdeki günlerde yine hangi oyunlar, hesaplar ve skandallar ile karşı karşıyayız? Merakla bekliyoruz. Takipteyiz.
Yorum Yazın