Ünlü işadamı Murat Ülker geçenlerde bir platform kanalının yayınında, ABD Büyükelçisi'nin şikâyeti üzerine "Cola Turka" projesinin başarısız olduğunu anlatmış.
Olay şöyle cereyan etmiş:
Dönemin Sanayi Bakanı Ali Coşkun kendisini çağırmış, "Murat" demiş, "Cebimde bir mektup var; seni ABD Büyükelçisi şikâyet ediyor, bu nedenle sana küçük bir ceza keseceğiz..."
Bunun üzerine Murat Bey (kendi ifadesiyle) çok utanmış.
Neden mi?.. Ceza ödeyeceği için değil elbette. Türkiye Cumhuriyeti'nin bir bakanı nasıl olur da ABD Büyükelçisi'nin şikâyeti üzerine harekete geçer diye taaccüp etmiş!..
O kadar ki, eski bakanın (Ali Coşkun) yüzüne karşı dan diye söylemiş: "Sen bakansın, ne demek ABD Büyükelçisi şikâyet ediyor, dedim. Böyle bir şey olabilir mi, memlekette kanunlar var dedim. Ama kimse dinlemedi..."
Gördüğünüz gibi, utanmasının temel nedeni, tastamam "yerli ve milli" gurur ve şuura sahip olduğu içinmiş, tebrik etmek lazım.
Keşke bu utancını hadisenin üzerinden 17 yıl geçtikten sonra değil de o gün dile getirseydi, biz de o gün tebrik etseydik.
Üstelik bu, Cola Turka aleyhine yapılan "şüyuu vukuundan beter" tezvirata da kallavi bir cevap olurdu.
Zira, Filistin'de katliam yapan İsrail'e Coca Cola'nın maddi destek sağladığı gerekçesiyle sıkı boykot çağrıları yapıldığı dönemde Cola Turka'nın piyasaya sürülmesini danışıklı dövüş veya muvazaa olarak değerlendiren fısıltı gazetesi matine-suare çalışıyordu.
Ayrıca...
Coca Cola'nın ABD Büyükelçisi marifetiyle Cola Turka'dan şekvacı olduğunun kamuoyunda hakkıyla bilinmesi, o günkü atmosferde Cola Turka için müthiş bir PR'a dönüştürülebilirdi.
Bilemiyorum, Sayın Murat Ülker, ABD Büyükelçisi'nin aracılık yapacak kadar arkaladığı Coca Cola'ya karşı pozisyonda yer almak istememiş olabilir.
Demek ki o kadar da "deli" değilmiş.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti cezayı kestiği için, "Bende de biraz delilik var herhalde, gittim devleti mahkemeye verdim..." demiş ya, ondan mülhem söylüyorum.
Nihayetinde "deliliği" devlete karşı işe yaramış olacak ki, 7 yılın sonunda ceza iptal edilmiş, yani Murat Bey cezayı ödememiş.
Buraya kadar çok güzel...
Fakat dönemin Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun, Akit TV'de "Murat Bey'in hafıza tembelliği var, zamanı karıştırmış..." demiş. Dahası, "Şeker Kurulu'nun" 2005'te bütün fabrikalara "Kota dışında iş yaparsanız 11'inci maddeye göre cezalandırılırsınız" uyarısında bulunduğunu, buna mukabil, Ülker'in İstanbul Pendik'te ABD'li gıda devi Cargill ile ortaklaşa kurduğu Pendik Nişasta Anonim Şirketi üzerinden Cola Turka'ya mısır nişastasından elde edilen sıvı şekeri (fruktoz) satarak Rekabet Kanunu'nu ihlal ettiğini belirtmiş...
Bir de, Murat Ülker'e söz konusu iddialarından dolayı sitem etmiş. "Kamuoyunda beni yabancı bir devletin talimatıyla iş yapan bir bakan ve devleti de kötü duruma düşürdün" demiş.
Kendisi ne yapmaya çalışmış bilemiyorum ama "Seni ben değil Erdoğan çağırdı..." diye de ilave etmiş.
Cumhuriyet gazetesi de bunu fırsat bilmiş. Dönemin Başbakanı Erdoğan'ın Coca Cola'nın isteği üzerine Cola Turka'ya ceza kestiği algısına çalışmış.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın tüm kurul üyelerini ve başkanını (Sayın Birol Küle) atadığı Rekabet Kurumu'nun 15.12.2022 tarihinde Coca Cola'ya kartel ilişkisi nedeniyle 181.439.566 TL ve yeniden satış fiyatı (ürünün raftaki fiyatı) belirlediği için de 90.719.783 TL ceza kestiğinden Cumhuriyet gazetesinin haberi var mı?
Yorum Yazın