Atıf ÖZGEN

Atıf ÖZGEN

Mail: ozgenatif@gmail.com

ÖTEKİLEŞTİRMEK…

Toplumsal yaşamda uyum içinde; sevgi ve hoşgörüyü rehber edinerek bir arada yaşayabilmenin yolu ötekileştirmemekten geçiyor.

İnsanları bir bahane bularak dışlamak, yalnızlaştırmak veya başkalarının gözünde kötülemek ötekileştirmek anlamına geliyor.

Günümüzde ötekileştirme değişik şekillerde uygulanmakta, insanlar arası iletişimin gelişimine engel olan hususların başında gelmektedir.

İnsanı eşref-i mahlukat veya yaratılmışların en değerlisi olarak gören anlayış, insanlar arasında kopukluğa neden olabilecek davranış ve uygulamalardan uzak durmaya çalışır.

İnsanları renkleri, dilleri, fiziki görünüşleri, düşünceleri, doğuştan veya sonradan oluşan engelleri nedeniyle dışlayan bir yaklaşım ötekileştirmeye neden olmaktadır.

Amerika’da hala kalıntıları devam eden bir anlayışla beyaz tenli insanlar Afrika’dan getirilen siyahi insanları dışladılar, yıllarca esir ve köle muamelesi yaptılar.

Toplumda yıllarca süren bu anlayış etnik ayrımcılığa yol açtı, insanlar arasında sağlıklı iletişimi engelleyen ve ötekileştiren bir anlayış tarzı olarak görüldü.

Aynı uygulamayı Avrupalı emperyalist ülkeler, Afrika’nın değeri paha biçilmez kaynaklarına sahip çıkmak amacıyla Afrikalı insanlara reva gördüler. Almanya’da Hitler ise üstün Alman ırkı hedefi uğruna 2nci Dünya Savaşı çıkararak tüm dünyayı cehenneme çevirdi!

Toplumda görülen diğer bir ötekileştirme şekli ise insanlarımızın doğuştan veya sonradan yaşadıkları engelleri nedeniyledir.

Bir insanın kendi rızası dışında gelişen fiziki bir engeli nedeniyle ötekileştirmek ve o insana kötü muamelede bulunmak; insani değerleri de dışlayan bir yaklaşım tarzıdır.

Bu yaklaşım tarzının aile içinde de yaşanması, fiziki engele sahip bir çocuğun ailece dışlanması ötekileştirmenin vahim bir boyutunu oluşturur.

Okulda da bir engeli nedeniyle dışlanan bir öğrenci, eğitimin ruhuna aykırı olarak arkadaşları tarafından ötekileştirmiş demektir.

Zaman zaman eğitim kurumlarında yaşanan akran zorbalığı da ötekileştirmenin bir başka şeklidir.

Toplumsal yapıda ötekileştirmenin yaygınlaşması insanlar arasında barış, huzur ve mutlu birlikteliği bozan hususların başında gelir.

İnsanların aralarında sevgi dilini kullanması; insanı ‘insan, yapan insani değerleri yaşaması ötekileştiren davranışlara karşı bir kalkandır.

İnsanlar Cenabı Allah tarafından değişik renkte ve ırkta yaratılmış, eşref-i mahlukat olarak ifade edilen, Hz. Adem ve Havva anamızın torunlarıdır.

Düşünce veya davranışı nedeniyle sevilmeyen bir insanı ötekileştirmek yerine topluma kazandırmak daha anlamlı bir yaklaşım tarzıdır.

Önemli olan insanlar arasında sevgi dilini hakim kılmak, birlik ve beraberliği pekiştirmek olmalıdır.

İnsanları kin ve düşmanlığa sevk eden aradaki birlikteliğe duvar ören ötekileştiren yaklaşımlardan uzak durulmalıdır.

Şurası unutulmamalıdır ki ötekileştiren davranışlar insanları birbirinden uzaklaştırmış, sevgi ve hoşgörülü davranışlar ise toplumda ve ailede birlik ve beraberliği tesis etmiştir.

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar