Seçimden sonra ortaya çıkan çeşit çeşit tipler

*

- TUZCULAR: “Ben ne üzüleceğim kardeşim, benim tuzum kuru, oy veren fakirler düşünsün” triplerine girenler.

*

- SATANLAR: Seçimden önce “Pirom”, “Dedem” diye Kılıçdaroğlu’nu gazlayıp seçimden sonra Kılıçdaroğlu’nu satışta liderliği kimselere kaptırmayanlar.

*

- EĞLENENLER: Bugünlerde sürekli Halk TV, Tele 1 falan izleyip Sözcü, Cumhuriyet okuyarak eğlenen Erdoğancılar.

*

- AĞLAYANLAR: Kötülerin kazandığına, iyilerin kaybettiğine zerre kadar kuşku duymayan, bu nedenle de gözyaşlarına hâkim olamayan azılı romantikler.

*

- BEN DEMİŞTİMCİLER: “Kılıçdaroğlu aday olmasın” diye bin kere söylediğini bin kere hatırlatarak öfkeden çıldıranlar.

*

- KAÇANLAR: “Ben Bodrum’a gidiyorum arkadaş, ne haliniz varsa görün” deyip kaçarak kurtulmaya çalışanlar.

*

- ÖRGÜTÇÜLER: “Süreçte yoksun, sonuçta varsın” eleştirisine kulak vererek CHP’ye üye olup partiyi içeriden değiştirmek için örgütlenmeye karar verenler.

*

- DELİRENLER: Ekranlarda “Kaybettik diyen süzme salaktır, kaybetmedik oğlum biz, asıl Erdoğan kaybetti” diye feryat figan ederek bir temiz delirenler.

*

- AVUNANLAR: “Erdoğan üç ay dayanamaz. Erken seçim geliyor” falan diyerek kendilerini avuntunun kollarına atanlar.

*

- MERZİFONCULAR: Seçimden önce “Bay Kemal geliyor” diye yazıp seçimden sonra “Merzifon eşeğini aday yapsak bu kadar oy alırdı” diye hakaret edenler.

*

- ŞAİBECİLER: “Suriyeliler oy kullandı, oylar çalındı, hile yapıldı” diyerek kendilerini şaibe iddialarıyla rahatlatanlar.

*

- DALGACILAR: Ayşenur abla, İrfan kardeş videolarıyla mavra yaparak gününü gün eden dijitalin matrak AK gençleri.

*

- DEMOKRAT KOMŞULAR: AK Partililerin mahallelerde örgütlendiğini öğrendikten sonra “Demokrat komşular” falan diye Whatsapp grupları oluşturup mahalle örgütlenmesine girişenler.

*

- YEREL SEÇİMCİLER: “Şimdi susalım abi. Önümüzde yerel seçim var. Ondan sonra bakarız” diyerek yerel seçime odaklananlar.

ÜÇ EŞLİ DEDİĞİNİZ ADAM ŞU ANDA EVLİ BİLE DEĞİLMİŞ

Muhalefeti destekleyen bir haber mecrası, “Meclis’te üç eşli milletvekili var. Ali Yüksel’in üç eşli olduğu ortaya çıktı” diye haber yapmış.

*

Habere konu olan kişiyle konuşmak yok. Habere sağlam bir dayanak aramak yok. Haberin tüm unsurlarını oluşturma çabası yok.


 

Peki ne var? “Salla gitsin” var.

Nasıl olsa sorgusuz sualsiz inanmaya hazır bir kitle var. Hatta bu haberi sorgusuz sualsiz tekrar edecek yüzlerce haber mecrası var. Hatta ve hatta bu haberi doğru kabul edip söz konusu kişiye saydıracak onlarca siyasetçi var.

Oysa tam bu sırada “üç eşli” dedikleri adam “haber baştan sona yalan” diyor ama kimin umurunda?

*

Ali Yüksel’in açıklamasına bakın:

“1971’de evlendiğim eşim 2005’te vefat etti. 2006’da evlendiğim eşimden de 2018 yılında ayrıldım.”

*

Bu açıklamaya göre...

“Üç eşi var” dedikleri adam şu anda evli bile değilmiş. Resmen ve alenen bekâr hayatı yaşıyormuş.

HIRS TUTKAL KOLTUK FALAN

HENÜZ adaylar belli değilken şöyle analizler yapılıyordu:

*

“Ekrem aday olmasın, Kemal aday olsun. Çünkü Ekrem çok hırslı. Seçilirse asla Parlamenter Sistem’e geçmez. Ama Kemal’de öyle bir hırs yok. Parlamenter Sistem’e çok uygun bir cumhurbaşkanı olur.”

*

Kılıçdaroğlu’nun koltuğa bir tutkal gibi yapıştığını gören herkese soruyorum:

*

Aramızda hâlâ bu görüşte olan var mı?

KILIÇDAROĞLU O GÜN İSTİFA ETMELİYDİ

YIL: 2012.


 

Erdoğan, henüz başbakanken şöyle demiş:

*

“CHP’nin başında bu beyefendi olduğu sürece ben de halimize hamd ediyorum. İşimiz kolay.”

*

Ta 2012 yılında Erdoğan’ın söylediği bu sözden bir ders çıkarılsaydı ve Kılıçdaroğlu o gün istifa etseydi...

Belki bugün bambaşka bir siyasi atmosfer oluşacaktı.

BEN DEMİŞTİM




BU yazı, taaa 1 Aralık 2022 tarihinde yazıldı. Başlık: “Altılı Masa... Altı Sorun...”. Bu yazı yazıldığı sırada bütün köşelerden “Altılı Masa”ya destanlar diziliyordu. Bense sorunlara odaklanmıştım. Neyse... Neyse... En iyisi “Ben demiştim” diye havamı atıp kaçayım.

MEHMET BARLAS İÇİN

MEHMET Barlas’la 28 Şubat döneminde çok yakın iletişim içindeydik. 28 Şubat’a itiraz ettiği için merkez medyadan dışlanmıştı.

*

Buradan şunu anlıyoruz: “Her devrin adamı” olarak adı çıkan Mehmet Barlas, 28 Şubat devrinin adamı değildi. O devri hatırlayanlar açısından Barlas’ın bu tutumunun kıymeti büyüktür.


 

*

Siyasi açıdan kendisini pek sevmeyenler bile onunla yakın iletişim kurduklarında kibarlığını, nezaketini, alçak gönüllüğünü, yardım severliğini şaşırarak görürler ve bayağı etkilenirlerdi.

*

Bir yanı çocuksuydu. Genç meslektaşlarını takdir etmesini bilirdi. Bilgisayar oyunlarına meraklıydı. Klasik Türk müziği birikimi muazzamdı.

*

Her zaman çok yakın olmadık Mehmet Barlas’la. Arada polemiklere giriştiğimiz, atıştığımız süreçler de oldu. Kendisine yönelik çok eleştiri yazısı yazdım.

*

Ben her zaman ölüm geldiği anda tüm tartışmaların nihayete ermesi gerektiğine inananlardanım. Vefat edenlerin her zaman iyi bildiğim yönlerine tanıklık etmeye çalışırım.

Ölenin arkasından saydıranlardan da nefret ederim.

*

Allah’tan gani gani rahmet diliyorum Mehmet Barlas’a.

KANDİL DE ‘KILIÇDAROĞLU İSTİFA’ DEMEYE BAŞLADI

SEÇİM öncesi Kemal Kılıçdaroğlu’na destek videoları çeken Kandil’deki elebaşılardan biri, yeni videosunda...

“Bu iş Kılıçdaroğlu ile olmaz. Erdoğan’ı göndermek için önce Kılıçdaroğlu’nun gitmesi lazım” demiş.

*

İster misiniz CHP Sözcüsü Faik Öztrak...

“Kandil istiyor diye Genel Başkan’ımız gitmez. Kandil’e inat Genel Başkan’ımız koltuğunu koruyacaktır” diye açıklama yapsın.

*

Amma güleriz ha.

YEMİN TÖRENİ NOTLARI




- Meclis’e başkanlık yapmak Devlet Bahçeli’ye çok yakıştı. Devlet adamlığına uygun bir vakar içinde yönetti Meclis’i.

*


 

- Ben Kemal Kılıçdaroğlu’nun yerinde olsam yemin törenine katılmazdım. Cumhurbaşkanı gelince ayağa kalkmamak pek çiğ kaçtı. Hiç katılma daha iyi.

*


 

- Sırrı Süreyya Önder, Meclis Başkanvekili olmuş. Buraya yazıyorum: Önümüzdeki süreçte bunun tadını fazlasıyla çıkaracak.

*


 

- Osman Gökçek biraz fazla heyecan yaptı galiba. İki kere okumak zorunda kaldı yemin metnini.

POLİTİK BAŞARININ 7 SIRRI

- BİR: Hırsını ve azmini tetikleyen en temel faktör kesinlikle “Erdoğan’ı devirmek” olmayacak.

*

- İKİ: Hırsını ve azmini sadece ve sadece “Benim bu ülkeye yapacağım hizmetler var” cümlesi tetikleyecek.

*

- ÜÇ: Enerjini ve zamanını başka partilerle ittifak yapmak için harcayacağına partinin oylarını arttırmak için harcayacaksın.

*

- DÖRT: İki kere kaybettin mi bırakacaksın. Üç kere, dört kere kaybettin mi izin tozun bile kalmayacak. Zorlamayacaksın. Olmuyorsa olmuyordur.

*

- BEŞ: Yenilgide sorumluluk almasını bileceksin. Ekibini feda etmeyeceksin, kendini feda edeceksin. Sorumluluğu üzerine alacaksın.

*

- ALTI: Senin değişip dönüşmen yetmez. Kitleni, medyanı, senin adına konuşanları da dönüştürebilecek bir liderlik sergilemen gerekir.

*

- YEDİ: Ya hep centilmen olacaksın ya da hep agresif. Bazen centilmenlik bazen agresiflik olmaz.