Ahmet Hakan

Ahmet Hakan

Mail: lsdkfld@hotmail.com

Sera Kadıgil’in istifa gerekçesini bencilce bulmamın nedeni

CHP’nin işi zor.

Zor, çünkü zorunlulukları var.

*

Şu türden zorunluluklar:

Sera Kadıgil’in istifa gerekçesini bencilce bulmamın nedeni

 

*

- İYİ Parti gibi milliyetçi bir partiyle aynı hizada durmayı başarmak zorunda.

*

- HDP ile açıkça değil de örtük bir dayanışma içinde olmak zorunda.

*

- Saadet Partisi’nin Cumhur İttifakı’na kaptırılmamasını sağlamak zorunda.

*

- Babacan ve Davutoğlu’nun çizgileriyle uyumu korumak zorunda.

*

Kısacası CHP’nin hem yükü çok ağır hem de sırtında yumurta küfesi var.

*

CHP Milletvekili Sera Kadıgil, işte böyle bir ortamda partisinden istifa etti.

Gerekçesi: Daha sol bir çizgide siyaset yapmak.

Gittiği yer: Türkiye İşçi Partisi.

*

Bu kararıyla birlikte Sera Kadıgil, eminim kuş gibi hafiflemiştir.

Bir anda CHP’nin yüklerinden kurtulduğunu hissetmiştir.

Ferahlamıştır.

*

Uzun söze gerek yok. Kadıgil, aslında istifasıyla şu iki cümleyi söylüyor topluma:

*

- BİRİNCİ CÜMLE: Ben artık CHP’nin zorlu yükünü taşımak istemiyorum.

*

- İKİNCİ CÜMLE: Ben artık yumurta taşıma hassasiyetinden sıkıldım.

*

Peki ne yapacak bundan sonra Sera Kadıgil?

Romantik sol devrimci marşlar söyleyecek, bazılarına hoş gelecek sloganlar atacak ve sınıfsız bir toplumun düşleriyle avunacak.

*

Çok kolay bir iş bu.

Çok!

Yük yok. Pek risk yok. Denge menge zorunluluğu yok. Ahaliyi gözetme derdi yok. İktidara gelme hedefi yok. Milli olma özeni yok. Yerli gibi davranma gereği yok.

*

Üstelik atacağı sloganlar sayesinde “amma da solcu” diye kuvvetle alkışlanması garanti.

Oh mis yani...

*

Sera Kadıgil, bütün yükü kendisini milletvekili seçen CHP’lilerin omuzlarına bırakıp gitti.

Kusura bakmasın ama ben bu gidişte cesaretin değil de bencilliğin izlerini gördüm.

CANAN KAFTANCIOĞLU’NUN YAPMASI GEREKEN TEK ŞEY

Taa mayıs ayında Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, şöyle demiş:

Sera Kadıgil’in istifa gerekçesini bencilce bulmamın nedeni
 

*

“Yaz döneminde 18 yaş üstü herkes aşılanabilir.”

*

CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu da bu demecin altına şöyle şeyler döşemiş:

*

“Yaz bitiminde bu sözü hatırlatınca yüzü kızarmayacak. Bir hekimin göz göre göre bu derece yalan söyleyebilmesi ağrıma gidiyor. Değer mi? Mesleğinden utanmıyorsan kendinden utanır insan.”

Sera Kadıgil’in istifa gerekçesini bencilce bulmamın nedeni

 

*

E ne oldu?

Daha yazın başında 18 yaş üstü herkesin aşılanmasına imkân sağlandı.

Yani Bakan Koca haklı çıktı, Kaftancıoğlu haksız çıktı.

*

Üstelik Kaftancıoğlu’nun kullandığı “Utanmıyor musun? Yüzün kızarmıyor mu? Yalan söylüyorsun” gibi yakışıksız ifadeler de feci halde yüzünde patladı.

*

Ben olsam Canan Kaftancıoğlu’nun yerinde...

Sadece ve sadece “Çok özür diliyorum Sayın Bakan” derim.

*

Önüne, arkasına, arasına hiçbir şey sıkıştırmaya tenezzül etmeden.

ARAYA GİRMEYECEKSİN

- Tartışan karı kocanın arasına girmeyeceksin. Onlar yeniden mutluluğu yakalar, olan sana olur.

*

- Kavga eden iki eski samimi arkadaşın arasına girmeyeceksin. Onlar barışır, olan sana olur.

SONUNDA FOYASI MUTLAKA ÇIKAN TİPLER

- Sosyal medyada toplumsal fay hatlarına saldırıp sürekli düşmanlık körükleyerek dikkat çekmeye çalışan tipler...

*

- Siyasi tartışmalarda karşı tarafın tek bir doğrusu bile olamayacağına inanan ve bunun üzerinden yürüyen tipler...

*

- Atatürk’e en adi ve en pis şekilde dil uzatan ve bunun üzerinden kariyer inşa etmeye çalışan tipler...

HAYDİ ERKEKLER AŞIYA!

BİR arkadaşım anlattı:

80 yaşındaki bir amcamız aşı olmamaya karar vermiş.

Nedeni sorulduğunda da...

Sera Kadıgil’in istifa gerekçesini bencilce bulmamın nedeni
 

“Aşı kısırlaştırıyor” demiş.

*

Bizim erkek milleti bu kısırlaştırma efsanesini satın almış durumdaydı.

*

Oysa Osman Müftüoğlu Hoca, bugün yazdı.

Meğer durum tam tersiymiş.

Aşı, bırakın kısırlaştırmayı... Üreme gücünü artırıyormuş.

Buna karşılık COVID-19 olunduğunda...

Kısırlık tehlikesi sözkonusuymuş.

*

Bin Şener Şen gücünde bir propagandadır bu.

Haydi erkekler! Aşıya!

ŞÜPHE YOLDAŞIN OLSUN

SOSYAL medyayı açıyorsun. Bin türlü haber dolaşıma sokuluyor. Kimi tamamen palavra, kimi yarı palavra. Bazıları da yüzde yüz doğru.

*

Bir enformatik yanıltma dönemindeyiz yani. Haber bombardımanı var ama asıl mesele şu: Hangisi doğru?

*

Benim bu konuda bir önerim var herkese:

Sosyal medyada gördüğünüz haberlerle ilgili olarak şüphe yoldaşınız olsun.

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar