Ahmet Hakan

Ahmet Hakan

Mail: lsdkfld@hotmail.com

Sevinenler | Üzülenler

*

KİMLER SEVİNDİ

- EKREM İMAMOĞLU: Öyle mutlu, öyle coşkulu, öyle heyecanlı ki... Mutluluğunu, coşkusunu, heyecanını saklamayı başaramıyor. Yalnız kaldığında “Yuppi” dediğine bahse girebilirim.

Sevinenler | Üzülenler

*

- MERAL AKŞENER: Tam da “Yahu biz bu Kemal Kılıçdaroğlu’nu aday olmaması için nasıl ikna edeceğiz?” diye kara kara düşünürken... “Buyurun Meral Hanım. İşte bununla ikna edebilirsiniz” der gibi geldi yargı kararı. O sevinmesin de kim sevinsin?

*

- MUHALİF TABAN: Altılı Masa’nın hali perişandı. Aday çıkaramıyorlardı. İkide bir toplanıyorlar, bir numara çıkmıyordu. Durum kilitlenmişti. Muhalif tabanda moral kalmamıştı. Derken yargı kararı çıktı. Düğüm çözüldü, kilit açıldı. Ve taban erdi muradına. Biz çıkalım kerevetine.

*

- CHP MEDYASI: Kafaları karışıktı. Kılıçdaroğlu, Yavaş ve İmamoğlu arasında kalmışlardı. Her birinin adayı farklıydı. Dağınıktılar. Kararla birlikte coştular, toparlandılar, birleştiler. Yüzleri gülüyordu.

KİMLER ÜZÜLDÜ

- KEMAL KILIÇDAROĞLU: Bütün oyun planı bozuldu. İlmek ilmek ördüğü stratejisi, bir yargı kararıyla yerle yeksan oldu. Tam yaklaşmıştı ki en uzağa düşüverdi. Yüzünden düşen bin parça. Çok üzgün. Çok öfkeli.

*

- AK PARTİLİLER: Karar çıktığı andan itibaren canları fena sıkkın. İmamoğlu’nun rakip olarak karşılarına çıkma ihtimalinden ziyade İmamoğlu’nun “mağdur rakip” olarak karşılarına çıkma ihtimaline içerliyorlar. Karara ateş püskürüyorlar.

*

- CHP GENEL MERKEZİ: Her şeylerini Kılıçdaroğlu’na bağlamış olan CHP Genel Merkezi’nin önemli isimleri, yargı kararı karşısında ne yapacaklarını bilemez duruma düştüler. “Dümeni İmamoğlu’na çevirebilir miyiz?” diye düşünüyorlar kara kara.

*

- CANAN KAFTANCIOĞLU: Bir çekişme içindeydi İmamoğlu ile. Safını seçmiş, tavrını Kılıçdaroğlu’ndan yana koymuştu. Yargı kararından sonra ibrenin İmamoğlu’na dönmüş olmasına çok üzüldüğüne eminim.

KEMAL KILIÇDAROĞLU DİRENMEYİ SEÇTİ

ALMANYA’dan ani dönüş yaptığı andan itibaren bakıyorum Kemal Kılıçdaroğlu’na...

Sevinenler | Üzülenler

Söylediği şu:

*

“Ekrem Bey Büyükşehir Belediye Başkanı olarak hizmetlerine devam ediyor. Ne yaparlarsa yapsınlar, hiç kimse Ekrem Bey’i İstanbullulara hizmetten alıkoyamayacak.”

*

Bundan çıkan sonuç aşağı yukarı şöyle:

*

Kemal Kılıçdaroğlu...

- Adaylıktan vazgeçmeyecek gibi.

- İmamoğlu’na işi teslim etmeyecek gibi.

- Sonuna kadar direnecek gibi.

- Akşener’le sonuna kadar çekişecek gibi.

- Gelecek tüm telkinlere göğüs gerecek gibi.

- “Gel bakalım Ekrem Bey” demeyecek gibi.

*

Ama bir taraftan da şöyle bir durum var:

*

Yargının verdiği Ekrem İmamoğlu kararı, muhalif kamuoyunu coşkun akan bir sele dönüştürmüş durumda.

*

Kılıçdaroğlu buna karşı ne kadar dayanabilir ki?

*

Galiba bu sorunun yanıtı şu:

*

Dayanabildiği kadar dayanmaya çalışacak.

ERDOĞAN KARARI İLE İMAMOĞLU KARARI ARASINDAKİ FARK

ERDOĞAN, İstanbul Belediye Başkanı iken...

Şiir okudu diye hapse düşmüş, başkanlığı kaybetmiş ve siyasi yasaklı hale gelmişti.

*

İmamoğlu için verilen karar ile Erdoğan için verilen kararı birbirine benzetenler var.

*

Oysa iki karar arasında devasa bir fark var:

*

Erdoğan için karar verildiğinde...

Erdoğan’ı sevenler gözyaşlarını tutamıyordu, tabanda büyük bir hüzün vardı, moral bozukluğu tavan yapmıştı.

*

Oysa İmamoğlu için karar verildiğinde...

İmamoğlu’nu sevenler büyük mutluluk içinde, tabanda moraller yükseldi, muhalifler sevinçten düğün bayram ediyor.

Sevinenler | Üzülenler

CUMHURBAŞKANI NE DİYECEK?

HERKES bunu bekliyor.

*

AK Partililer, Erdoğan tavrını açıklamadan bir şey söylemek istemiyorlar. Cumhurbaşkanı’nın yaklaşımının ortaya çıkmasını bekliyorlar.

*

Muhalefet, Erdoğan’ın bir oyun planı olup olmadığını merak ediyor. Yapacağı açıklamayı, bu planın ipuçlarını öğrenmek için bekliyor.

YARGI KARARIYLA ÇOK BÜYÜK SİYASET YAPILDI

YARGININ kararına tabii ki uyulur.

*

Ama bu demek değildir ki...

Yargının kararı eleştirilmez, yargının kararına karşı çıkılmaz, yargının kararı yanlış bulunmaz.

Ben yargının İmamoğlu ile ilgili verdiği kararı hem eleştiriyorum hem karşı çıkıyorum hem de yanlış buluyorum.

Bunu da ezbere söylemiyorum.

Davayı inceleyerek, bilirkişi raporlarına bakarak söylüyorum.

*

İşin daha vahim bir tarafı var:

Bu yargı kararı, sonuçları itibarıyla resmen ve alenen siyaseti düzenlemiş oldu.

*

İmamoğlu isminin öne çıkması, Kılıçdaroğlu isminin geri plana düşmesi, Akşener’in elinin rahatlaması falan...

Tümü sadece ve sadece tek bir yargıcın verdiği bir kararla oldu.

Üstelik en hafifinden süper tartışmalı bir kararla.

SİYASİ YASAK GETİRMEK BU KADAR KOLAY OLMAMALI

HEP beraber bir düşünelim abiler:

*

Diyelim ki çok önemli bir siyasetçisin, önemli makamlara seçilme potansiyelin var. Bir polemiğe giriyorsun, birine biraz ağır bir eleştiri getiriyorsun. Küt diye hakaret davası açılıyor, mahkeme de gayet tartışmalı da olsa senin aleyhine bir karar veriyor. Ve sen artık siyasi yasaklısın.

*

Bu işin bu denli kolay olması demek...

Yargının eline “siyasete düzen getirebilme” kudreti vermek demektir.

*

Yargının basit bir hakaret davasında vereceği karar, siyaset tasarımında çok güçlü bir rol oynamamalı.

Buna son verilmeli.

*

Siyasetin yargı eliyle tasarlanabilmesi imkânının ortadan kaldırılması adına...

Bu konuyu düzenleyen 53. Madde’ye Meclis’in bir an önce el atmasını öneriyorum.

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar