Hasan Basri Yalçın

Hasan Basri Yalçın

Mail: ljlsfjsdl@hotmail.com

Sırada ne var?

Kılıçdaroğlu'nun başörtüsü çıkışını muhalefetin seçim sahnesine çıkış hamlesi olarak görüyorum. Gerçi ilk adımda ters köşe oldu ama bence bu iş burada kalmayacak. Hazirana kadar seçim sürecini etkileyecek bir başlangıç oldu. Bu işin kolay kolay kapanacağını düşünmüyorum. İlk düğme yanlış iliklendi ve ne kadar aşılmak istense de aşılacak gibi değil.
Gelin muhalefeti sırada nelerin beklediğine şöyle kısaca bakalım. Şimdi AK Parti anayasa değişikliği için bir teklif hazırlayacak. Cumhurbaşkanı Erdoğan'a sunulacak. MHP ile paylaşılacak. Buraya kadar sorun yok. Anayasal teklifin de daha önce CHP tarafından iptal ettirilen teklife çok yakın bir teklif olacağını tahmin edebiliyoruz. Böylece CHP için tam bir teste dönüşecektir.
Ne kadar top çevirse de ne kadar alttan alsa da CHP öyle ya da böyle bu teklifi kabul etmeyecektir. Zaten içerideki kaynamadan da anlayabiliyoruz ki, CHP genel merkezinde daha önemlisi taban da başörtüsü meselesinde hiçbir değişim olmamış. Söylem değişikliği eylem değişikliği anlamına gelmiyor. O nedenle CHP'nin kabul etmeyeceğini öngörebiliriz.
Her ne gerekçenin arkasına sığınırsa sınırsın, meseleyi ne kadar anlatırsa anlatsın CHP böylece değişmediğini topluma ve siyasete ispatlamış olacak. Sadece bu hengamenin içinde yediği dayakla kalacak.
Ama bu çıkışın asıl ciddi sonuçlarını altılı masa üzerinde göreceğiz. CHP'nin bu çıkışı yapmasının kendine göre iki nedeni vardı. Muhafazakâr seçmene hoş görünmek ve masadaki küçük ortaklarına destek atmak. Ben baştan beri CHP'nin bu tür basit hamlelerle muhafazakâr seçmeni kazanabileceğine hiç inanmadım. Ama görünen o ki küçük ortaklarına daha da zarar verecek.
Son anketler küçük ortakların CHP ile yaptıkları işbirliği nedeniyle hem meşruiyet krizi yaşadıklarını hem de oy kaybettiklerini gösteriyor. Aralarında zaten çok az olan oylarının yarısından fazlasını kaybedenler bile var. Yüz bin seçmenden oy alamayacak halde olanlar var. Bu küçük partilerdeki erime toplum nezdindeki algılanış biçimleriyle alakalı. Bu partiler CHP iktidarını sağlamak için kurulmuş veya bu amaca hizmete yönelmiş olarak görülüyor. O nedenle ilk başlarda heyecan yaratanlar vardıysa bile şimdi muhafazakar seçmen için CHP'nin aparatı haline dönüştüler. O nedenle de gün geçtikçe eriyorlar.
Kılıçdaroğlu bu partilerin desteğini sürdürebilmek için onları içine düştükleri meşruiyet krizinden kurtarma hamlesi yaptı. Ama işler daha da sarpa sardı. Şimdi AK Parti anayasa değişikliği teklifini açıklayınca bu partilerin desteklemekten başka çaresi yok. CHP ise desteklemeyince çok daha kötü bir duruma düşecekler. Teklif Meclis'e gelir ve oylama yapılırsa masa içindeki sorunlar daha da açığa çıkar.
Tüm bu denklemin içinde bir de İyi Parti'nin ne yapacağına bakın. Şimdiye kadar pozisyonunu sakladı. Ancak anayasa teklifine destek olmayan İyi Parti de CHP kıskacına daha fazla düşecektir. O nedenle AK Parti teklifini desteklemeye kalkarsa ittifak sonuçlarını kestiremeyeceğimiz bir savrulmaya başlayabilir.

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar