Mevlüt Tezel

Mevlüt Tezel

Mail: dfdklggl@hotmail.com

Tamer mi, Nihal mi haklı?

Altın Portakal'da En İyi Kadın Oyuncu Ödülü alan Nihal Yalçın konuşmasını uzatınca Tamer Karadağlı araya girip ödülü verdi. Yalçın, "Kim verdi ödülü, sus mu dediniz?" diyerek tepki gösterdi. Karadağlı da "Rica ederim, ödülünüzle birlikte konuşun diye..." dedi. Ve bu olay çok tartışıldı.
Karadağlı'nın konuşmayı uzattığı için Yalçın'a kızdığı yüz mimiklerinden de anlaşılıyordu. Yani Karadağlı bir anlamda 'u' dönüş yaptı.
Ödül törenlerinde siyasi konuşma yapmak veya uzun bir teşekkür listesi okumak dünyada da tartışma konusu. Karadağlı ne olursa olsun konuşanın bir kadın ve sanatçı olduğunu hatırlayıp biraz daha sabredebilirdi. Ya da yaptığı davranışın arkasında durur, nedeni açıklayabilirdi.
Türkiye'deki ödül törenlerinde sanatçıların yaptığı siyasi konuşmaların temel sorunu çok sıkıcı olmaları. Yalçın da sıkıcıydı. Madem siyasi mesaj vereceksin o zaman buna çalış, esprili ol, gerçekten etkileyici konuş! Konuşmayı güzel örneklerle süsle!
Tabii etkileyici olmak için de inandırıcı olmanız gerekiyor. Ama bunların hiçbiri Yalçın'da yoktu! Karadağlı'ya zekice karşılık verip, az ama öz konuşsaydı gecenin yıldızı olabilirdi.

Bizim sanatçılar siyasi olmayı da beceremiyor! Genelde kendi mahallesine şirin gözükmek için 'dostlar alışverişte görsün' tarzı yüzeysel konuşmalar yapıyorlar. Çünkü 68 Kuşağı sanatçılar gibi mücadelenin içinden gelmediler, savundukları davalara çok yabancılar. Kazandıkları büyük paraları Ege sahillerinde kaçak inşaatlara gömüyorlar. Ama pandemide zor durumdaki meslektaşlarına yardım etmiyorlar. Sonra da ödül törenlerinde 'eşitlikten' bahsediyorlar.
Kadın haklarını savunan çoğu sanatçı da bana inandırıcı gelmiyor. Muhalif kesimden biri taciz ya da tecavüz etse üç maymunu oynuyorlar!
Bu temel çelişkiyi sivri dilli şovmen Ricky Gervais 77. Altın Küre Ödülleri'nde yaptığı konuşmasında daha güzel anlatıyor. Sözü ona bırakıyorum:
"Çalıştığınız şirketlere bakın: Apple, Amazon, Disney. IŞİD bile online bir platform kursa hemen menajerinizi ararsınız değil mi? Bu yüzden, bu akşam bir ödül kazanırsanız, burayı siyasi bir konuşma yapmak için bir platform olarak kullanmayın, tamam mı? Halka herhangi bir şey hakkında ders verecek bir pozisyonda değilsiniz. Gerçek dünya hakkında hiçbir şey bilmiyorsunuz. Çoğunuz okulda Greta Thunberg'den daha az zaman geçirdiniz. Eğer kazanırsanız, gelin, küçük ödülünüzü kabul edin, menajerinize ve tanrınıza teşekkür edin ve s...ir olup gidin."

***


BELKİ O VİDEOYU ZEYNEP'IN KOCASI ÇEKTİ!
Zeynep Bastık ve Edis'in bir partide kameralara yansıyan dans videosu sosyal medyayı ikiye böldü. Zeynep'in seslendirdiği 'Marlon Brando' şarkısında ikilinin birbirlerine sarılarak dans etmeleri için "Mahkemeye sunsan, boşanmak için delil sayarlar" benzeri yorumlar yapanlar oldu.
Şimdi bu yorumları yapanlara göre Zeynep bir aşk filminde oynasa rol arkadaşıyla öpüşmemesi mi gerekiyor?

Evet, Zeynep ve Edis'in dansı seksi ama yukarıdaki yorumları yapanlar o partidemiydiler çok merak ediyorum? Belki o videoyu Zeynep'in kocası sosyal medyada trend belirleme ustası, reklamcı Tolga Akış çekiyordu!
Zeynep genelde 'cover' müzik yapmasına rağmen sosyal medyada büyüdü! Zeynep ve Akış bu seksi dansın yarattığı etkileşimden acayip mutlu olmuş da olabilirler. Belki bu danstan en çok rahatsız olan Edis'ti!

***


BU FİLMİ İZLEYEN BAYILIYOR!
Antalya Film Festivali'nde özel gösterimi yapılan 'Kürtaj' (L'Evenement) filmindeki gerçekçi kürtaj sahnelerinden etkilenen 2 kişi, filmin başında, 1 kişi de filmin son dakikalarına doğru baygınlık geçirdi ve hastaneye kaldırıldı.
Audrey Diwan'ın yönetmenliğini üstlendiği 'Kürtaj'ı, Venedik Film Festivali'nde izleyenler arasında da bayılanlar olmuştu.

Buna benzer bir olay 2002 yılında Monica Belluci'nin başrolünü oynadığı 'Irreversible- Dönüş Yok' filminin gösterimlerinde de yaşanmıştı. Filmdeki tartışmalı tecavüz sahnesinin etkisinde kalıp fenalaşıp, salonu terk edenler olmuştu. Bu filmin İstanbul'daki gösteriminde gülen bir izleyici için "Nasıl insanlar var, nasıl gülerler" diye yazmıştım. Sonradan öğrendim ki, o gülen kişi de sinir krizi geçirmiş.
Sinema gerçekten güçlü bir sanat dalı. Bazen o kadar etkileyici sahneler çekiyorlar ki, izleyicinin gerçeklik algısı bozulabiliyor.
Anamaria Vartolomei'nin başrolünü oynadığı 'Kürtaj' filmi, kürtajın yasa dışı olduğu 1963 yılında Fransa'da geçiyor. Film, ülkemizde 4 Şubat 2022 tarihinde gösterime girecek.

***


PİZZACI KALABİLİRDİ!
Rami Malek, pizza kuryeliği yaptığı 20'li yaşlarında pizza kutularına kendi fotoğraflarını sıkıştırdığını itiraf etti.
"Kaybedecek bir şeyim yoktu" diyen Amerikalı oyuncu, sonunda çalan telefonla hayatının değiştiğini anlattı.
Malek gurur yapıp o fotoğrafları pizza kutusuna koymasaydı belki hayatına pizzacı olarak devam edecekti. Bu klasik başarı formülü her meslek için geçerli. İnsan pes etmezse, inat ederse şansını kendisi yaratır. Öykünün gerisini biliyorsunuz; Oscar ödüllü Malek, en çok ücret alan aktörlerden biri.

***


PARA SEN NELERE KADİRSİN!
İngiltere Premier Lig ekiplerinden Newcastle United, 480 milyon dolara satıldı. Kulübün yeni sahibi Suudi Arabistan'ın Veliaht Prensi Mohammed bin Salman'ın kişisel servetinin 824 milyar Euro olduğu iddia ediliyor.

Newcastle artık dünyanın en zengin kulübü. Salman'ın transfere 1.5 milyar Euro'luk bütçe ayıracağı söyleniyor.
Newcastle taraftarı cimri eski patron Mike Ashley'den kurtuldukları için Arap kıyafetleri giyip kutlama yaptılar. Para sen nelere kadirsin!
Suudi Arabistan, Katar ve Rus milyarderlerin yatırımlarıyla futbol endüstrisi artık bambaşka bir kulvara girdi. Süper Lig kulüplerinin dernek statüsünden çıkarılıp şirket statüsünde yönetilmesi için geç kalındı. Bu dönüşüm daha önce yapılsaydı şu an bizim kulüplere de yatırım yapanlar olurdu.

***


Altyazı
"Kendine inanmaya başlayana kadar, kendine ait bir hayatın olmayacak." (Rocky)

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar