Durdu Güneş

Durdu Güneş

Mail: durdugunes@hotmail.com

TARİHTEN BİR YAPRAK - RÜŞVET Mİ HEDİYE Mİ?

Tanzimat-ı Hayriye’nin ilanından sonra rüşvetin önlenmesi için çareler aranmış ve bu konuda zaman zaman bazı kararlar alınmıştı. Kanuni düzenlemeler yapılmıştı. Bir aralık da, rüşvet ile hediyeyi birbirinden ayırmak maksadı ile “beş” rakamı esas tutulmuştu. Buna göre, meselâ, devlet memuruna beş okka yağ, beş kuzu gibi belli miktar mal verilirse, hediye sayılacak, bu miktar ve sayı aşıldığında, rüşvet kabul edilip ceza uygulanacaktı.

Günlerden bir gün vükelâdan bir zatın Beylerbeyi’ndeki yalısının rıhtımına, içi kuzu dolu bir mavna yanaştırılır. Dışarıda bulunan maiyet memurlarından biri, mavnacının kendisine uzattığı mektubu alır ve doğruca içeri götürür. Mektupta, getirilen kuzuların beş adedinin bizzat paşa hazretlerine, beş adedinin büyük ve küçük hanımefendilere, beş adedinin ise oğul ve kızlarla, damat beylere ve gelin hanımlara takdim kılındığı belirtilir.

Pencerenin önünde oturup dışarıyı gözetleyen Paşa, bu suretle, bir mavna kuzuyu hediye kabilinden sayıp kabul etmekte hiç tereddüt göstermez.

Hayat Tarih Mecmuası, Aralık 1977

Yargı reformu deyince aklıma geldi. Uygulayanların zihniyeti değişmedikçe alınan kararların, konulan kanunların bir önemi yoktur.

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar