İbn-i Sina “Bilim ve sanat takdir edilmediği yerden göç eder” demiştir. Bir toplum neye itibar ediyorsa o toplumda o marifetler gelişir. Eğer bir toplumda bilgi, erdem, sevgi itibar görmüyorsa tıpkı bilim ve sanat gibi o toplumdan göç eder. Yerine cehalet, ahlaksızlık ve şiddet gelir.
Savcı Mustafa Arslantürk Adalete Adanan Yıllarım (Gülnar Yayınları-2021) isimli kitabında bir anısını aktarır.
“Savcı olarak yıllar önce ceza evine de baktım.
Sanık-tutuklu-hükümlünün babası, anası, kardeşi çoğu gibi yakınları görüşmeye gelir. Bu bittikten sonra köyden, mahalleden yakın uzak komşuları görüşe gelirdi. En çarpıcı olan da buydu zaten.
Bir gün birine sordum: Neyin oluyor? Sadece “köylüm olur” dedi.
Ben de Niye taa, kilometrelerce uzaktan şehre gelip, canhıraş görmek istiyorsun dediğimde, “Ne olur ne olmaz olmaz, köylüm adam vurmuş görüşüne gelmemek olur mu” dedi.
Tekrar sordum: Adam vurmadan önce köyde itibarı neydi?
Efendim dedi: “Basit bir çobandı, köyün davarını güderdi, kimse yüzüne bakmaz, selam bile vermezlerdi. Ama şimdi öylemi…”
Yaşadığımız günlerde kara para aklamasıyla gündeme gelen, ilkokul mezunu (o bile teyit edilememiş) bir kişinin ayakkabı boyacılığından gayri meşru yollarla zirveye çıkıp bir anda en muteber kişi sayılması, en üst düzeyde kabul görmesi, bir toplumun değer sistemindeki çarpıklığı ortaya koymaktadır.
Bir çoban katil olunca itibar görüyorsa, bir ayakkabı boyacısı (bu meslekleri aşağılamak maksadıyla değil durumdaki çarpıklığı vurgulamak için yazıyorum) uluslararası dolandırıcı olduğunda itibar görüyorsa o zaman bu toplumda hep bu tür insanlar yetişecektir. Erdemli, bilgili ve bilge insanlar ise bu toplumdan göç edeceklerdir.
Yorum Yazın