Yıldıray Çiçek

Yıldıray Çiçek

Mail: yildiraycicek@turkgun.com

Trajediye bak! Gelen vuruyor, giden vuruyor

Seçim kazanmak uğruna %0,1’lik partilere bol kepçeden dağıtan Kemal Kılıçdaroğlu yüzünden CHP’nin siyasette ne bir itibarı ne de bir ağırlığı kaldı. Rakipleri değil, bizzat iyilik yaptığı partiler CHP’ye teşekkür etmek yerine CHP’yi aşağılıyor, CHP’ye vebalı gibi davranıyor.
Ahmet Davutoğlu, Ali Babacan, Temel Karamollaoğlu toplanıp seçime girseler 1 milletvekili çıkarmaları mucize iken, şimdi toplam 34 milletvekili aldıkları CHP’ye sürekli nankörlük yapıyorlar.
Babacan susuyor Temel konuşuyor, Babacan konuşuyor Temel susuyor. Temel/Babacan susuyor, Davutoğlu konuşuyor.

Haklarıyla almışlar, çok çalışmışlar, bunlar olmazsa CHP bu kadar oy alamazmış… Hep bu nakarat… CHP’ye kuru bir teşekkürü dahi çok görüyorlar.

Konuşma sırası yine Ahmet Davutoğlu’na gelmiş olmalı ki geçtiğimiz günlerde CHP hakkında yine konuştu. Ama ne konuşma öyle…

"En son tercihim seçime CHP listelerinden girmekti. Açık söylüyorum. Ondan önce her şeyi denedim. Üç partiye 'gelin birlikte girelim' dedim. İyi Parti'ye teklif götürdüm, 'Bu sağ seçmen CHP’ye oy vermez, beraber olalım' dedim. Bütün yolları denedim ben."

Buram buram nankörlük, vefasızlık, nezaketsizlik kokmuyor mu şu cümleler?

Hiç yokken ve havadan CHP’den 10 milletvekili tırtıklamışsın. Hâlâ niye CHP’yi itibarsızlaştırmak için bu cümleleri kuruyorsun ki Serok Ahmet?

AK Parti’den uzaklaştırılınca da söylediğin sözleri hatırladın mı?

O zaman da "Sol-sağ denklemi içinde de sol bir ortamda büyüdüm. İstanbul Lisesi, Boğaziçi Üniversitesi… Ama ben kendimi sağcı olarak görmedim hiçbir zaman. Fakat ilgilendiğim alanlar bu toplumun o klasik değerlerine olan saygım dolayısıyla bu ikisini mezcetmeye çok çalıştım. Marksist literatürü de ortaokul çağlarında okuduk hepimiz o günkü şartlar gereği…" cümleleriyle CHP’ye sinyal gönderiyordu.

Ahmet Davutoğlu hangi atmosferde ne tutturursa onu söylüyor.

Ahmet Davutoğlu "En son tercihin CHP” ise “Biz düşündük, taşındık CHP sayesinde milletvekili kazanan duruma düşmek istemiyoruz” diye 10 kişiyi milletvekilliğinden istifa ettirsene… "En son tercihim CHP idi” dedikten sonra yapman gereken ve ahlaki olan budur.

Ama nerede bu davranışı gösterecek kadar siyasi karakter?

Bunlar konuştukça zaten kalitesi tartışılan kendi siyasetlerini yerin dibine çekiyorlar. 10 milletvekili vermiş CHP’ye teşekkür edip köşende oturmak bu kadar mı zor Ahmet Efendi?

Ahmet Davutoğlu’nun “İyi Parti'ye teklif götürdüm” şeklindeki son sözlerinden şunu da anlıyoruz. Siyasi enayiliğe Meral Akşener düşmemiş ama Kemal Kılıçdaroğlu balıklama atlamış… Hem de ne siyasi enayilik değil mi? Bol kepçeden milletvekilliği dağıt, sonra hakaret üstüne hakaret duy…

Kemal Kılıçdaroğlu ne ittifak ortaklarına ne de CHP içindekilere yaranabildi. Durumu gerçekten zor. Zaten CHP içinde sıkıntılı günler yaşayan Kemal Kılıçdaroğlu bir de Ahmet Davutoğlu’nun, Ali Babacan’ın, Temel Karamollaoğlu’nun konuşarak CHP’lileri tahrik etmesiyle uğraşıyor.

Bu manzaraların tamamını oluşturan ve altında kalan Kemal Kılıçdaroğlu’nun bizzat kendisidir. Hak etti mi? Hem de fazlasıyla…

Çünkü kazanma hırsıyla siyasi aşure yaptı. Acı, tatlı, zehirli ne varsa kazanın içine doldurdu. PKK demedi, FETÖ demedi. Hepsini yan yana getirerek kazanan olmak istedi. 6’lı masa kalabalığı kurarak kazanacağını sandı. Oysa hep kaybeden oldu. Cumhurbaşkanlığını ve Meclisi kaybetti. Şimdi de CHP’yi elinden almak için uğraşıyorlar. Elinde kalıp- kalmayacağı da meçhul…

Ahmet Davutoğlu’nun, Ali Babacan’ın, Temel Karamollaoğlu’nun, Gültekin Uysal’ın kendine zarar vermek dışında ne faydası olmuştur Kemal Kılıçdaroğlu’na?

Faydalarını bırak, seçimden sonra bir de onlardan sürekli nankörlük, vefasızlık, nezaketsizlik yaşıyor ve görüyor.

Kemal Kılıçdaroğlu’nun siyasi trajedisi bitecek gibi gözükmüyor. Kemal Kılıçdaroğlu’nda bu siyasi zekâ oldukça ne trajediler yaşar daha. Herkesi geç %0,1’lik Ahmet Davutoğlu’nun, Ali Babacan’ın, Temel Karamollaoğlu’nun elinde oyuncak oldu baksanıza…

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar