Mehmet Barlas

Mehmet Barlas

Mail: hfsfjsf@hotmail.com

Türk siyasetinde Devlet Bahçeli bir tutarlılık örneğidir

Dün MHP'nin Büyük Kurultay'ında Genel Başkan Devlet Bahçeli'nin yaptığı konuşmayı dinlerken "Demek siyasette tutarlı olmak mümkünmüş" diye düşündüm. Çünkü dün dediğini bugün inkâr eden ve ertesi gün bambaşka şeyler söyleyen siyasetçileri çok görmedik mi? Oysa Devlet Bahçeli, 15 Temmuz 2016'da ne dediyse, bugün de aynı şeyleri söylüyor.

İstikrarın güvencesi
Bahçeli liderliğindeki MHP, Türk siyasetinin ve istikrarın temel taşı niteliğinde. Cumhurbaşkanlığı sisteminin daha etkin olması için Cumhur İttifakı'nın üyesi konumunda her türlü desteği ve katkıyı veriyor. Türkiye'yi tehdit eden PKK'ya ve FETÖ'ye karşı Bahçeli'nin tavizsiz tutumu, güvenlik güçlerine de moral katkı sağlıyor. Ve Millet İttifakı'nın zayıflıklarını her fırsatta seslendiriyor. Bahçeli dün de görüşlerini şöyle tekrarladı:

Özdeyişler
"İYİ Parti melanet bir projedir."
"HDP, siyasi kisveye bürünmüş suç örgütüdür; herhangi bir isimle açılmamak üzere kapatılması namus görevidir."
"İstiklal için birlik diyoruz, istikbal için dirlik diyoruz. Kazananın Türkiye olacağına candan inanıyoruz."
"Bölücü vekillerin TBMM'ye gelen fezlekelerinin önüne arkasına bakalım demek siyaset değildir, adamlık değildir. Neyine bakacaksınız?"
"Millet başka bir şey, zillet başka bir şeydir. Türkiye'yi uçuruma çekmenin adı demokrasi değildir. Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne saldırı ve suikastın adı özgürlük değildir, insanlık değildir, insan hakları hiç değildir."

HDP sorunsalı
Düşünün ki Devlet Bahçeli'yi tutarlılık örneği olarak görürken, aynı gün HDP ile ilgili başlatılan kamu davası hakkında görüş açıklamayı pek doğru bulmuyoruz. Bu partinin PKK'yla bağlantısı bir yana, CHP'nin bu partiyle flörtü ise çok kafa karıştırıcı değil midir? Demokrasinin, hukukun üstünlüğünün ve özgürlüklerin varlığı konusuna da HDP gölge ve kuşku düşürmüyor mu?

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar