Amerika'da yaşayan genç bir kadın, kanal tedavisi için gittiği dişçide kendisinden 3 bin 99 dolar istenince araştırmalara başladı. Türkiye'nin sağlık konusunda oldukça uygun olduğunu gören kadın, 807 dolara uçak bileti alarak İzmir'e geldi.
İzmir'de bir haftalık otel konaklaması için 200 dolar harcadığını söyleyen ABD'li kadın hem tatil yaptığını hem de kanal tedavisi için 160 dolar harcadığını sosyal medyadan paylaştı.
KAT KAT PAHALI
Keşke dönüş biletinin tutarını da paylaşsaydı! Bir hafta İzmir'de 3 bin 240 TL'ye hangi otelde kaldı acaba? Elbette çok ucuza kalınacak yerler bulunabilir ama gelmişken şöyle bir hafta tatil yapayım, kalacağım yer temiz, nezih olsun derseniz İzmir'de 200 dolara üç yıldızlı bir otelde bile kalamazsınız.
Hadi ABD'de dişçiye vereceği 3 bin 99 doları, Türkiye'de dönüş uçak bileti dahil ortalama standartlarda konaklama ve tedavide harcadığını kabul edelim. Yine ABD'li genç kadın kârlı çıkıyor
Döviz kuru farkının yabancılara bu tarz tedavi+tatil imkanı sunması elbette bizleri düşündürüyor. Lakin bu haberde asıl tartışılması gereken ABD'de bir kanal tedavisinin 3 bin 99 dolar olması!
ABD'de yaşayan Tolga Karel, Nisan 2020'de hastanelerin pahalılığından şöyle bahsetmişti: "Böbreklerimi üşüttüm. Hastaneye gittim, röntgen çeksinler diye... Benden 3 bin 500 dolar istediler. Ben de dedim ki 'Röntgen çekin, böbreğim de sizde kalsın, ödeşelim' Ölürüm de ben size bu parayı vermem."
Diş, röntgen bunlar küçük örnekler. ABD ve birçok Avrupa ülkesinde kanser, kalp, iç hastalıklar gibi ciddi rahatsızlıkların tedavi masrafları Türkiye'ye göre kat kat pahalı.
Muhalif kişiliğiyle bilinen Pelin Batu bile ABD'den döndükten sonra "Amerika'da 'Paranız yoksa ölün' gibi bir durum var. Sağlık sistemi en çok eleştirilen şey" demişti.
ZENGİNLERİ HATIRLAYIN
Maddi karşılaştırmayı bir tarafa bırakalım Türkiye'deki sağlık sisteminin kalitesi birçok gelişmiş ülkeden daha iyi.
Örneğin 2020'de ünlü manken Didem Uzel Sarı şöyle isyan ediyordu: "Allah kimseyi Amerika'da acile düşürmesin. Apandisit ameliyatına girmek için bile 12 saat acilde acılar içerisinde bekledim. Sedye ile tuvalet kapısında yatırdılar."
ABD ve Avrupa'da yaşayıp pandemi döneminde Türkiye'ye kaçan ünlü zenginleri hatırlayın!
Özetle ülkemizdeki gelişmiş sağlık sisteminin ve başta doktorlar olmak üzere sağlık çalışanlarımızın kıymetini bilelim.
***
'PARDON' DEMEKLE OLMUYOR!
Türkiye genelinde 110'dan fazla şubesi olan restoran zinciri Baydöner'e siber saldırı düzenlendi. 505 binden fazla kişiye ait isim, e-posta, cep telefonu, cinsiyet gibi bilgiler çalındı.
Bu kaçıncı veri hırsızlığı? Sonra telefon dolandırıcıları vatandaşın bilgilerine nasıl ulaşıyorlar diye hayret ediliyor.
Madem vatandaşın bilgilerini topluyorsun onu en iyi şekilde koruyacaksın!
Hâlâ bazı büyük firmalar siber güvenlik uzmanı çalıştırmıyor. Bilgisayara anti-virüs programı yükleyerek siber güvenlik sağladıklarını düşünüyorlar.
Şirketlerin siber güvenlik için devamlı uzman çalıştırmaları ve düzenli olarak aylık kontrollerden geçmeleri gerekiyor.
Şirketler, işletmeler vs. kim vatandaşın bilgilerini topluyorsa "Siber saldırı oldu, yapılacak bir şey yok, pardon" diyerek ve küçük cezalar ödeyerek bu büyük sorumsuzluktan sıyrılmamalı!
Güvenlik ihmali varsa can yakacak cezalar ve yaptırımlar uygulanmalı.
***
İŞGAL EDİLEMEYECEK TEK ÜLKE!
ABD-Teksas'taki ilkokul katliamından üç gün sonra, Houston'da Ulusal Silah Birliği'nin silah fuarı düzenlendi iyi mi? İlk gününde fuarı binlerce kişi ziyaret etti. ABD'liler ailece büyük bir keyifle silahları inceledi.
ABD'deki bireysel silahlanma tartışması genelde okul katliamlarıyla gündeme geliyor. Öte yandan sadece ülkede 2020 yılında ateşli silahlar yüzünden 45 bin kişi hayatını kaybetti. ABD'de her gün ortalama 100 kişi ateşli silahlar nedeniyle ölüyor! Ama Amerikalılar silahı çok seviyor.
ABD'nin nüfusu 329 milyon ama ülkedeki siviller, dünya genelindeki 1 milyardan fazla silahın yüzde 40'ına denk düşen 393 milyon silahı elinde bulunduruyor.
ABD'deki silah çılgınlığını anlamak için 'Bowling for Columbine' belgeselini izleyin derim.
Bu tartışmadan bağımsız dünyada işgal edilmeyecek tek ülke hangisi diye sorsanız? ABD derim!
***
ADALETİN BU MU KANADA?
2017 yılında Kanada'nın Sainte-Foy bölgesinde bir camide yatsı namazı kılınırken üç kişi silahlı saldırı düzenlenmişti.
O saldırıda altı kişiyi öldürmekle suçlu bulunan 32 yaşındaki Alexandre Bissonnette, 2019'da 40 yıl şartlı tahliye olmaksızın hapis cezasına çarptırılmıştı.
Ancak Quebec Temyiz Mahkemesi orijinal cezayı 'acımasız ve olağandışı' bularak düşürmüştü. 2020'de Yüksek mahkeme tarafından onanan kararda Bissonnette'in cezası, şartlı tahliyesiz 40 yıldan şartlı tahliye hakkı getiren 25 yıla indirilmişti.
Ve şimdi Kanada Yüksek Mahkemesi, bir alt mahkemenin hükümlünün şartlı tahliyeye hak kazanmasını hızlandırmak için aldığı kararı onadı ve uzun süreli şartlı tahliyesiz hapis cezasına izin veren 2011 tarihli yasayı anayasaya aykırı buldu. Normalde katile ömür boyu müebbet hapis cezası verilmeliydi. Katil yakında serbest kalırsa şaşırmam!
Adaletin bu mu Kanada?
***
FRANSIZLARIN BECERİKSİZLİĞİ…
Türkiye saati ile 22:00'de başlayacak olan Şampiyonlar Ligi Finali önce 22.15'e ertelendi. Ardından 22.30'a ve maç 22.36'da başladı.
Sonradan 36 dakikalık gecikmeye Stade de France Stadyumu'nda oynanacak maça yoğun trafikten dolayı futbolseverlerin yetişemeyeceği açıklandı.
Ama görüntülerde telleri tırmanıp maça biletsiz girenler, sahte biletle girmeye çalışanlar ve bileti olduğu halde maça giremeyenler vardı.
Şampiyonlar Ligi tarihinde böyle bir rezilliğin yaşandığını hatırlamıyorum!
Tek bir maçta dahi bu kadar zorlananlar, 2024 Olimpiyatları'nı Paris'te nasıl düzenleyecekler acaba?
Yorum Yazın