1. Aralık: Güç aralığı: Buna hiyerarşik aralık da diyebiliriz. Amir-memur, patron-işçi, ebeveyn -çocuklar arasındaki aralık. Eğer bu aralık çok fazla ise dikey iletişim o ölçüde serttir. Kişilerin kendilerini ifade etmeleri ve kendilerini geliştirmeleri çok zor olur. Bu güç aralığı birbirine ne kadar yakınsa iletişim o ölçüde rahattır. Az gelişmiş ülkelerde güç aralığı çok fazladır. Ülke geliştikçe bu aralık azalmaya başlar.
2. Aralık: Dürüstlük aralığı: Bir gerçek benliğimiz, bir de dış dünyaya, topluma gösterdiğimiz benlik var. Bu aralık ne kadar fazla ise o ölçüde kendimizden uzak yaşıyoruz demektir. “El alem ne der”i hayatımızın merkezi haline getirmişsek gerçek benliğimizi gösteremeyiz ve dünyada kendimiz olarak yaşayamayız. Gerçek benliğimize ne kadar yakın yaşarsak o kadar özgür ve mutlu oluruz. Gerçek benliğimizden uzaklaşıp dış dünyaya gösterdiğimiz benliğe yaklaştığımız ölçüde de özgürlüğümüzden ve mutluluğumuzdan mahrum oluruz. Gerçek benlikle dış dünyaya gösterdiğimiz benlik birbirine uzaklaştıkça ahlaktan da uzaklaşmış oluruz.
3. Aralık: Sıra dışı düşünme aralığı: Sıradan düşünce ile sıra dışı düşünme aralıktır. Bu aralık bizim üretici, yaratıcı yanımızı belirler. Ne kadar sıradan hayat yaşıyorsak o ölçüde monoton ve üretkenlikten uzak yaşıyoruz demektir. Ne kadar sıra dışı düşünce içindeysek o ölçüde buluş, keşif, icat, inovasyon, sorun çözme gibi özellikler taşıyoruz demektir. En son ne zaman yeni bir düşünce ürettiniz, Yeni bir davranış ve ürün geliştirdiniz geliştirdiniz. Yoksa “Tavşanların alıştığı otu yemesi” gibi değişmeyen sıradan bir hayat mı yaşıyorsunuz? Sıradan düşünme aralığını buradan test edebilirsiniz.
Yorum Yazın