Mevlüt Tezel

Mevlüt Tezel

Mail: dfdklggl@hotmail.com

Yoksa mesele ağaç değil miydi?

Şahan Gökbakar da Beşiktaş Çırağan Caddesi'nde 112 çınar ağacı kesen İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ni (İBB) kınadığına ve İBB'ye komik de olsa bir ceza kesildiğine göre geriye sadece Ekrem İmamoğlu'nun özür dilemesi kalmıştı. Artık bu konu hakkında yazacak bir şey yok diye düşünüyordum. Ta ki, Sabah gazetesinin deneyimli muhabiri Barış Savaş'ın çevre derneklerinin Çırağan'daki ağaç katliamına sessiz kalmasıyla ilgili haberine okuyana dek.
Evet, nasıl unuttuk? İki ağaç kesilse sosyal medyayı ayağa kaldıran çevre dernekleri bir haftadır neredeydi? Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği, Mimarlar Odası, Taksim Dayanışma Platformu, Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve TEMA bir açıklama yapmadılar.



'GÜNDEMİMİZDE YOK'
Barış Savaş belki unutmuşlardır diye tek tek çevre derneklerini, vakıfları, odalar birliklerini aramış. Çevre dernekleri yöneticilerinin, çınar katliamı konusunda "Bilgimiz yok" ve "Gündemimizde yok" demişler, iyi mi? Gündeminizde ne olması gerekiyordu? Amazon Ormanları'nda kesilen ağaçlar mı?
Kaz Dağları'nda kesileni ağaçlar, imara açılan zeytinlikler için yapılan protestoları sonuna kadar haklı buluyorum. Ve günlerdir aynı soruyu soruyorum: Çırağan'da kesilenler ağaç değil miydi?
Hadi siyasetçi ağacın da siyasetini yapar, sanatçılar, aydınlar çıkarları için bazen üç maymunu oynar diyelim.
Asli görevi doğayı korumak, kesilen ağaçlardan hesap sormak ve toplumda farkındalık yaratmak olan çevre derneklerinin 112 ağacı CHP'li belediye kesti diye susmalası kabul edilemez!
Dostlar, Romalılar, yurttaşlar, söyleyin! Bu derneklerin yaptığı çevrecilik mi, siyaset mi? Yoksa mesele ağaç değil miydi? Hiçbir zaman da ağaç olmadı mı?



HOŞ GELDİN DEPARDIEU
Fransa'da sahibi olduğu üzüm bağlarını ve Paris'teki evini satışa çıkaran Gerard Depardieu, bundan sonra sadece iş için ülkesine gideceğini, İstanbul ve Dubai'de zaman geçirmek istediğini açıkladı.
İki büyük balıkçı teknesi aldığını belirten ünlü Fransız aktör, "Bunlardan birisi Dubai'de, ton balığı avı için kullanılan İstanbul'daki teknemi apartman dairesi haline getirdim" dedi.
Depardieu, Tuzla'da yata dönüştürülen ton balığı teknesinde daha çok kalacak.
Galiba Depardieu bile İstanbul'da kiralık ev bulamadı! Şaka bir yana 73 yaşındaki aktör her zaman denizde huzur bulduğunu söylüyor. Onun tek derdi fazla gelir vergisi ödememek!
2013'te Fransa'da zenginlerden daha fazla vergi alınmasına ilişkin yasaya tepki olarak Depardieu, Rus vatandaşlığına geçmişti.
Demek ki, o da Rusya- Ukrayna savaşından sonra Türkiye'yi güvenli liman olarak gördü. Rus oligarkların da burada canı sıkılmaz bence. Sıkılırsa da İstanbul-Moskova uçakla 2 saat 30 dakika. Gider dostu Putin'i görür, ava çıkar yine İstanbul'a döner.



ALİ KOÇ'UN ÇILGIN PLANI!
Ali Koç'un "6 ay sonra yüksek ihtimalle yabancı hocayla çalışacağız... İsmail Hoca ile inşallah şartlar uygun olursa daha da uzun beraber olacağız" açıklaması bir Fenerbahçe taraftarı olarak beni tedirgin etti.
Altı ay sonra demek, eylül ayı demek! Yani bu sefer hoca hazırlık kampına da yetişmeyecek! Lig başladıktan ve transfer dönemi bitmek üzereyken mi yabancı hoca gelecek?
Ve Koç "Büyük ihtimalle" diyor! Yani Joachim Löw ya da onun ayarında bir hocayla henüz anlaşılmadı!
Demek ki, Löw de bir yerden haber bekliyor! Ya Löw ya da onun ayarında bir hoca gelmezse ne olacak?
Hadi Löw gelecek diyelim! Neden altı ay bekleniyor? Lig başladıktan sonra yeni hocayla yeni bir sistem denemek puan kayıpları demek! Bu nasıl bir planlama?
Yeni hoca geldikten altı ay sonra da Aykut Kocaman'a dönersek tam olur!



TAYLAN, BERKAN'LA 'TİKİ-TAKA'!
Barcelona'nın evladı Domenec Torrent, Galatasaray'a doğru futbol oynatıp Barcelona'ya kafa tutmayı başardı ama Fatih Terim'in hatalı kadro yapılanması yüzünden turu kaybetti.
'Tiki-taka' (pas oyunu) kulağa basit gelen ciddi bir kadro yapılanması ve antrenman modeli gerektiren bir sistem. Bir ara oğlum futbola hevesliydi, üç yıl Maslak'taki Barcelona Futbol Okulu'na gitti. İlk altı ay çocukların kaleye şut atması yasaktı. Maçlarda sürekli kısa pas yaptıktan sonra topla kalenin içine girerlerse gol atmış sayılıyorlardı!
Topu üç saniyeden fazla tutmak, şut atmak ve kalecinin degaj yapması kesinlikle yasaktı. Sürekli pas, pas, pas! Çocuklar affedersiniz sanki sirk hayvanı gibi sürekli 'rondo' antrenmanı yapıp, sadece pas çalıştılar.
Bir ara veliler isyan etti bu duruma ama iki senenin sonunda çocuklar kendi aralarında düzenledikleri ligde yenilgisiz şampiyon oldular!
Yani 'Tiki-taka'nın mucidi Barcelona'yı, top Taylan ya da Berkan'a gelince bakalım nasıl kaptıracak diye izlediğiniz kısıtlı bir kadroyla çakma 'tiki taka' oynatarak eleyemezsiniz.
Galatasaray doğru hocayı buldu. Torrent'in oyun felsefesine uygun oyuncular transfer edilirse, altyapılar da 'Tiki- taka'ya uygun yapılanırsa Galatarasay'ı güzel günler bekliyor demektir.



TANK ÇAĞI SONA ERDİ
14 Mart'ta Rusya, 143 İHA, 1267 tank ve çeşitli zırhlı araç, 124 çok namlulu roketatar, 1028 özel askeri aracı imha ettiğini duyurdu. Ukrayna da Rus ordusunun 389 tank, 77 uçak ve 90 helikopter kaybettiğini açıkladı.
Burada benim dikkatimi çeken her iki taraftan da başta tanklar olmak üzere bin 656 zırhlı aracın imha edilmesi.
Tank çağının sona erdiği Rusya-Ukrayna savaşında tescillenmiş oldu.
Zırh teknolojisi ne kadar gelişse de tanklar günümüzde çok kolay hedefler. Havadan SİHA, helikopter ve uçaklardan, yerde de omuzdan atılan roketler ve mayınlarla tanklar keklik gibi avlanıyorlar.
Ama düşmana top atışları, füzeler ve hava gücüyle büyük zarar verseniz bile sahada sonucu almak için piyadeye, piyadeyi de korumak için tanka her zaman ihtiyacınız var.
Bence gelecekte dev tankların yerini küçük çok daha hızlı zırhlı araçlar, zırhlı askerler ve robot askerler alacak.



Altyazı
"Ben tehlikede değilim Skyler, tehlike benim! Adamın biri çalan kapıyı açınca vuruluyor ve sen benim o adam olduğumu mu sanıyorsun? Hayır! Ben kapıyı çalanım!" (Breaking Bad)

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar